-"Serbest Bölge kavramını kaldırıyoruz" SEATTLE/ANKARA (A.A) - 22.08.2011 - Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, 'Serbest Bölge' kavramını kaldıracaklarını, bunun yerine artık 'Ekonomi Serbest Bölgeleri' şeklinde yeni bir konsept üzerinde çalıştıklarını bildirdi. Ekonomi Bakanı Çağlayan, serbest bölgelerle ilgili yaklaşık 1 yıldır çalışma yaptıklarını, bu kapsamda 2 hafta önce ziyaret ettikleri Güney Kore'de de dünyanın en büyük serbest bölgelerinden birini incelediklerini söyledi. Serbest bölgeler yerine artık Ekonomi Serbest Bölgeleri şeklinde yeni bir konsept üzerinde çalıştıklarını anlatan Bakan Çağlayan, bu çalışmayla cari açığın ciddi manada azaltılmasını, döviz kazandırıcı hizmetlerin geliştirilmesini ve ülkeye yabancı doğrudan yatırımların çekilmesini amaçladıklarını belirtti. Bunu yaparken dünyadaki bazı bölgeleri örnek aldıklarını ifade eden Bakan Çağlayan, şöyle konuştu: ''Türkiye'nin seçilmiş belirli alanlarında özel ekonomik bölge enflasyonu yaratmadan, bu işi dejenere etmeden ve amaçladığımız faydaları sağlayacağımız bir yapıya dönüştürerek içinde ticaretin, içinde turizmin, içinde lojistiğin, ulaşımın, iletişim ve sanayinin olduğu çok geniş perspektif düşünüyoruz. Bunlar, geniş araziler üzerinde, hepsi bir bölge içinde olacağı gibi, hepsi bir ilin veya yan yana bir-iki ilin birbirini tamamlayacağı şekilde olacak. Yani getirip illa ki bir yere hapsetmek istemiyoruz. Birbirine komşu iller, örneğin Mersin ve Adana. Bunları, birbirlerinin avantajını kullanacak bir yapıya getirmek, bölgesel avantajlarını birlikte kullanmak ve o kalkınmayı da tek bir ilden değil, bölgesel bir kalkınmaya getirebilmek noktasında önemli bir temel oluşturacak kalkınma ajanslarını da bu işin içine katmak istiyoruz.'' Çağlayan, bu konuda yaptıkları çalışmaları, bir süre önce Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz'a da sunduklarını ve kalkınma ajanslarıyla daha yakın çalışma konusunda özel bir mutabakat sağladıklarını söyledi. -Mersin ile ilgili prototipi hazır- Böylece serbest bölge kavramını kaldıracaklarını belirten Çağlayan, bunun yerine gelecek ekonomik özel alanların içinde ise konutların, rezidansların, iş merkezlerinin olabileceğini kaydetti. Bu konuda seçimler sırasında Mersin ile ilgili bir prototip hazırladıklarını belirten Çağlayan, şöyle devam etti: ''Burada yurt dışından gelen insanların bir yerde ikamet edebileceği, bir yerde ofis olarak kullanacağı, diğer taraftan, lojistik, ticaret gibi merkezlerini harekete geçirecek önemli bir yapı oluşturacağız. Havaalanının da bu konsepte dahil olduğu, bunun deniz ve limanla bağlantılı olduğu, demir yolu ve kara yolunun bağlantılı olduğu alanlar şeklinde düşünüyoruz. Bunları sadece bir il değil, birbirini çevrelemiş bir kaç ilde bunları bir araya getirerek yapma düşüncesi içindeyiz. Çukurova bölgesinde mesela Mersin, Adana. Onun yanında Antalya'nın imkanları kullanılabilir. Bu illerin özel kendine has alt yapısı, ticaret, turizm ve sanayi dokusu, lojistiği, bunların hepsine bakmamız lazım.'' -Dünyanın aktarma merkezleri olacak sistem kuracağız- Lojistik merkezinden kastının da dünyanın aktarma merkezleri olacak bir sistem kurmak olduğunu anlatan Çağlayan, ''Yani Dubai, Singapur, Rotterdam ve Los Angeles gibi yerler kurulacak ve bu yerlerde de elleçleme, paketleme, ayrıştırma gibi şeyler yapılacak'' dedi. Mersin'e, yaklaşık 2,9 milyon avro bütçeli, 12 milyon konteyner kapasiteli dünyanın en büyük konteyner limanlarından birini yapacaklarını hatırlatan Çağlayan, bütün bu projelerle hem Türkiye'ye yabancı sermaye çekmeyi ve bunları her alanda yatırıma özendirmeyi, hem de bizim yerli dinamikleri yerli yatırımcılarla birlikte harekete geçirmeyi hedeflediklerini söyledi. -Serbest Bölge nedir?- Serbest bölgeler; ülkede geçerli ticari, mali ve iktisadi alanlara ilişkin hukuki ve idari düzenlemelerin uygulanmadığı veya kısmen uygulandığı, sınai ve ticari faaliyetler için daha geniş teşviklerin tanındığı ve fiziki olarak ülkenin diğer kısımlarından ayrılan yerler olarak tanımlanıyor. Serbest Bölgeler Kanununda serbest bölgelerin kurulması ve işletilmesindeki temel amaçlar; ihracata yönelik yatırım ve üretimi teşvik etmek, doğrudan yabancı yatırımları ve teknoloji girişini hızlandırmak, işletmeleri ihracata yönlendirmek ve uluslararası ticareti geliştirmek olarak sıralanıyor. Türkiye'nin en büyük serbest bölgelerinde bazıları; Avrupa Serbest Bölgesi, İstanbul-Deri ve Endüstri Serbest Bölgesi, Ege Serbest Bölgesidir. Serbest Bölgelerde altyapısı hazır arsalar, genel ve müstakil depolar, ofisler ve açık stok sahaları, hazır üretim tesisleri kiralık veya tapu mülkiyeti ile yatırımcıların hizmetine sunuluyor.