Dünya

"Romanya'nın umut kaynağı"

Romanya’daki cumhurbaşkanlığı seçimini Klaus Iohannis kazanırken, rakibi sosyal demokrat Başbakan Victor Ponta ağır yenilgiye uğradı. Siyasi gözlemciler sandıktan çıkan sonucu büyük bir sürpriz olarak değerlendiriyor.

17 Kasım 2014 17:23


Evet, bu tarihi bir sürpriz. Rumenler 25 yıl önceki rejim değişikliğinden bu yana ilk kez partilerüstü bir dayanışma sergiledi. Genç kuşağın ilgili, bilgili ve tek ses medya tarafından manipule olmayan reşit vatandaşları, cumhurbaşkanlığına adaylığını koyan Başbakan Ponta'nın ülkesi için bir utanç kaynağı olduğu konusunda ebeveynlerini ve onların ebeveynlerini ikna etmeyi başardı.

Ne seçim kampanyasında verdiği boş sözler, ne de oluşturduğu sistemin kaymağını yiyen ekibi tarafından yürütülen ve şimdiye kadar görülmemiş boyutlardaki karalama kampanyası Ponta'yı cumhurbaşkanlığına taşımaya yetti. Ponta, olabildiğince anti-demokratik bir çizgiyle Rumenleri bölmeye çalışarak, Iohannis'e cumhurbaşkanlığının yolunu açtı. Ortodoks Rumen kimliğiyle „iyi Rumen“ olduğu yönündeki millyetçi popülist seçim sloganı Ponta'nın başına dert oldu. Sloganı yapmacık olan sosyal demokrat adayın tüm duruşu da inandırıcılıktan uzaktı. Biraz erdemliyse Ponta'nın derhal başbakanlıktan istifa etmesi gerek.

Pragmatik aday

Klaus Iohannis, Transilvanya bölgesinden Alman kökenli protestan bir politikacının da „iyi bir Rumen“ olabileceğini kanıtladı. Bu başarısında hiç kuşkusuz pragmatik çizgisi de önemli rol oynadı. Dört kez üst üste Sibiu belediye başkanı seçilen Iohannis, başarılı icraatlarıyla sadece şehrindeki seçmenleri değil, tüm ülkeyi, „iyi çalışılan Romanya“ dediği zaman samimi olduğu yönünde ikna etti.

Ancak Klaus Iohannis aynı zamanda ufak sembolik jestlerle de puan kazandı. Bir basın toplantısında kendisine Rumen milli marşının metnini bilip bilmediği yönünde yöneltilen soru üzerine, ilk kıtayı hatasız bir şekilde söylemesiyle kendisini seçmek için son bir işarete ihtiyaç duyan birçok kararsız seçmeni de yanına çekmeyi başardı.

Yurtdışından büyük destek

Ülke dışında yaşayan Rumenleri de övmek lazım. 2 Kasım'da yapılan ilk turdakinin üç katı seçmen, dünkü seçimde sandık başına gitti ve Johannis yurtdışındaki sandıklarda rakibi Ponta'ya yüzde 40'ın üzerinde fark attı. İlk turda oy verme işlemleri pürüzsüz bir şekilde gerçekleşememiş, binlerce Rumen, oy veremeden evlerine dönmek zorunda kalmıştı. Dün ise, yurtdışındaki seçmenler kelimenin tam anlamıyla seçim lokallerine hücum ederek demokratik haklarını kullandılar.

Geniş katılımlı seçim coşkusu

Avrupa'nın birçok şehrinde, Rumen büyükelçilik ve konsolosluk binalarının önünde oluşan kilometrelerce uzunluktaki kuyruklar, görenleri hayrete düşürerek, 2014'te Avrupa Birliği'nin belki de başka hiçbir ülkesinde benzeri bir seçim coşkusu olmadığını anımsattı. Rejim değişikliği öncesinde bir miktar tereyağ ya da çocukları için iki tane muza kavuşabilmek için geceler boyu kuyrukta bekleyen Rumenler, şimdi ülkelerindeki demokrasiye yeni bir şans tanımak için kuyruktaydılar. Hem de kendi hükümetlerine karşı. Ve sonuçta amaçlarına ulaşabildiler. Şimdi Klaus Iohannis'in, seçmenlerinin güvenini hak ettiğini göstermesi ve tüm Rumenlerin cumhurbaşkanı olarak denge ve uzlaşma sağlayabileceğini kanıtlaması gerek.