Ekonomi

"KİMİ FİNANSE EDİYORUZ BİLMEMİZ LAZIM" İSTANBUL (A.A)

24 Kasım 2010 13:55
-"KİMİ FİNANSE EDİYORUZ BİLMEMİZ LAZIM" İSTANBUL (A.A) - 24.11.2010 - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türkiye'de yapılacak enerji yatırımlarında verilecek alım garantilerinin, tarifelerin, kimi finanse ettiğinin çok iyi bilinmesine ihtiyaç olduğunu belirterek, ''teknoloji sahiplerini mi, Türkiye'de yatırım yapacak yatırımcıyı mı, yoksa bunu kullanacak olan sanayici ve tüketicileri mi? Bunu niçin söylüyorum; bizim bu tür sübvansiyonları yapmakta bir kısım ülkeler gibi cömert davranamayacağımız için...'' dedi. Yıldız, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) ev sahipliğinde düzenlenen ''World Energy Outlook 2010'' raporunun tanıtıldığı toplantının açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin özellikle son 8 yılda aldığı temel kararlara uyması ve bu politikalarda gösterdiği kararlıkla uluslararası sermaye almaya devam edeceğini ifade ederek, serbestleşen, özel sektör ağırlıklı yatırımların her geçen gün oranını artırdığı bir enerji sektörü olacağını anlattı. Türkiye'nin bugün yüzde 71'inin yurt dışından ithal edilen petrol ve doğalgaz ağırlıklı yapılanma içinde bulunduğunu hatırlatan Yıldız, yerli kaynaklara ilişkin çalışmalar yaptıklarını hatırlattı. Yıldız, Karadeniz'de ve Anadolu'nun şu anda yaklaşık bin 200 noktasında açılan kuyularla birlikte hem petrol hem de doğalgaz arama faaliyetlerinin sürdüğünü belirterek, ''Burada özel sektör ve kamu temsilcileriyle oluşturulan yaklaşık 50'ye yakın aktörümüz var. Yaklaşık 12 kata çıkardığımız arama faaliyetleriyle birlikte petrol ve doğalgazdaki çalışmalarımız devam ediyor'' dedi. Serbestleşen piyasada iki temel noktanın önemli olduğunun altını çizen Yıldız, şunları kaydetti: ''Sanayici kimliğiyle birlikte enerji kullanan bir grup var, aynı zamanda enerji üretim kimliğiyle bulunanlar da var. Birinci grup her zaman fiyatı yüksek bularak bu fiyatın düşürülmesini isteyecektir. Bu tabiidir ve doğrudur. Ama ikinci grup da her zaman bu fiyatın yeterli olmadığını söyleyecek ve yükseltilmesini isteyecektir. Bu da kendileri açısından doğrudur. Bunun arasını bulacak olan bizler, makul bir oranda birleşmeyi ve buluşmayı taahhüt ettik. Eğer bu buluşma makul bir oranda olmazsa, elektrik fiyatlarının üreticiyi rahatlatmak açısından çok yüksek verilmesi halinde bir sermaye transferine dönüşecektir. Çok az verilmesi halinde ise üreticiler üretim yapamaz hale gelecektir. O yüzden Türkiye, elinde bulunan bütün kaynakları hangi modelde olursa olsun makul bir noktada paylaştırmayı öngörmektedir.'' -''ALIM GARANTİLERİNİN KİMİ FİNANSE EDECEĞİ ÖNEMLİ''- Taner Yıldız, yeni yatırım olanaklarının yenilenebilir enerji kaynaklarıyla birlikte takviye edilmesi gerektiğine işaret etti. Bununla ilgili yapılan çalışmalarda mesafe kaydedildiğini söyleyen Yıldız, güneş enerjisiyle ilgili yaşanan tartışmalara değindi. Yıldız, güneşle ilgili yapılan tartışmaların kendilerini haklı çıkartacağını dile getirerek, ''Yani 28 avro centler civarında talep edilen fiyatın, şu anda geldiğimiz noktada bunun neredeyse üçte bir fiyatlarda oluşmuş olmasını ve bunun 1 yıllık bir zamana sığıyor olmasını dikkatlerinize sunuyorum'' dedi. Burada Türkiye, Türk sanayisi ve vatandaşların kazançlı çıkacağını ifade eden Yıldız, şöyle devam etti: ''Aynı yatırımlar yapılacak, göreceksiniz. Ama zamanlamanın bu yatırımları yapma isteği kadar önemli olduğunu vurgulamak istiyorum. Bizim vereceğimiz alım garantilerinin, tarifelerin kimi finanse ettiğini çok iyi bilmemiz lazım. Teknoloji sahiplerini mi, Türkiye'de yatırım yapacak yatırımcıyı mı, yoksa bunu kullanacak olan sanayici ve tüketicileri mi? Avrupa'daki bir kısım ülkede yalnızca teknoloji sahiplerinin finanse edildiğini görüyoruz, yalnızca yatırımcının finanse edildiği çevreler görüyoruz. Ama vatandaşın finanse edildiği ülke sayısının az olduğunu görüyoruz.'' -''BİR KISIM ÜLKELER GİBİ CÖMERT DAVRANAMAYIZ''- Türkiye'nin, oluşan siyasi istikrara rağmen, hala normalleşme hedeflerine tam anlamıyla ulaşmadığını söyleyen Yıldız, ''Bunu niçin söylüyorum; bizim bu tür sübvansiyonları yapmakta bir kısım ülkeler gibi cömert davranamayacağımız için... Biz, ülke şartlarını dikkate almak zorundayız. Aynı zamanda Türkiye'nin değişen, gelişen ve büyüyen yapısını, arz güvenliği ile birlikte enerji yapılanmasında sağlamamız lazım'' diye konuştu. Yıldız, oradaki hassas dengenin sürekli korunup kollanması gerektiğinin önemine işaret ederek, şunları kaydetti: ''Enerjinin azı çok zararlıdır, çoğu da az zararlıdır' der yatırımcılar. Yani bunun öyle bir denge içinde sağlanması lazım ki... Makul bir arz güvenliği fazlasıyla birlikte oluşan serbest piyasada sanayicimize, vatandaşımıza olabildiğince uygun fiyatla elektrik verebilme, enerji tedarik edebilme gayreti içindeyiz. Ülkemiz enerjide tam ikiye katlanmak zorunda. Bunun yaklaşık maliyetleri 100 ila 120 milyar dolar civarında. Bu yatırımların hemen hemen hepsi özel sektör, uluslararası sermaye ile birlikte yapılacak yatırımlardır. Hem doğalgaz piyasasıyla alakalı hem de elektrik piyasasıyla alakalı özel sektörün ağırlığının daha da artacak olması sevindirici bir durumdur.''