Gündem

"Ankara'da siyaset irrasyonel hale geliyor"

Alman basınında Türkiye'deki tartışmalı gelişmeler ve Papa'nın Ermenistan ziyaretine ilişkin yorumlar göze çarpıyor. Brexit referandumu da geniş yer tutuyor.

27 Haziran 2016 16:13


Nordwest-Zeitung, Türkiye'de tartışmalara neden olan gelişmeler mercek altına alınıyor:

"Herşey, Ankara'da siyasetin nasıl irrasyonel hale geldiğini ortaya koyuyor. Her gün yeni bir cephe, insan haklarının ihlal edildiğine ilişkin her gün yeni bir haber... Gazeteciler cezaevine konuyor, milletvekili hakları kısıtlanıyor, muhaliflerin gözü korkutuluyor. Tüm bunlar Avrupa Birliği'ni de ilgilendiriyor. Avrupa'da gerçekten bu Türkiye'yi Birliğe kabul etmeyi düşünen insanlar var. Büyük Britanyasız, ama Türkiye ile bir Avrupa Birliği mi? Ne tür bir kabul bu! Bu, Türkiye'nin üyeliğini ortadan kaldırmak için rahat bir fırsat sunuyor."

Märkische Oderzeitung ise Papa'nın Ermenistan ziyareti ve Ermenistan'da verdiği mesajlar konu ediliyor:

"Papa Françesko açık sözlülüğü ile tanınan bir adam. Papa, Ermenilerin 100 yıl önce katledilmesini soykırım olarak nitelerken Türkiye'nin sert eleştirileri ile karşı karşıya kalıyorsa bunu bilinçli olarak yapmıştır. Ancak kuşkusuz Papa'nın açıklamalarının Ermeni evsahibine de yönelen güncel bir açısı vardı. Papa, geçmişte kendi halkına yapılan haksızlıkların komşu Azerbaycan'la yaşanan anlaşmazlığın alevlendirilmemesi çağrısında bulundu. Ermenistan ve Azerbaycan nisan ayından beri 100 kişinin hayatını kaybettiği, ilan edilmeyen bir savaşın içinde."

Süddeutsche Zeitung'da ise İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden çıkış kararı irdeleniyor:

"Avrupa yanlısı bir bakış açısıyla umutlar şimdi İşçi Partisi'nde. Eğer muhafazakarlar sonbaharda yeni başkanlarını seçer ve ardından erken seçim tarihi de saptanırsa, bu Brexit hükümetinin altından kalkabileceği bir görev olur. İşçi Partisi ise umut olmayı, ancak iç tartışmalarını bir kenara bırakır, başbakan olarak inandırıcı olabilecek yeni bir başkan seçer, ama bu Jeremy Corbyn değil, Avrupa yanlısı bir seçim kampanyası yürütür ve seçimleri kazanırsa başarabilir. Peki sonbaharda İngilizlerin çoğu muhafazakarlardan vazgeçer ve Avrupa yanlısı bir hükümet seçerse bu bir nevi ikinci referandum olur mu? Muhtemelen olmaz, ancak bunu mümkün hale getirir."

Thüringer Allgemeine gazetesinde de İngiltere'nin AB'den ayrılması konusunda politikacıları eleştiren bir yorum yer alıyor:

"AB'den hemen çıkış mı? Hiçkimse İngiliz seçmenlere şimdi ders vermemeli. Dersi alması gerekenler sadece politikacılar. Eğer Avrupa Birliği'ni kurtarmak istiyorlarsa, kendi başarısızlıkları nedeniyle parmakla AB'yi göstermeye bir son vermemeliler. Zengin ve yoksul arasındaki makasın daha da açılmasından, girişimler artarken insanların bundan giderek daha az faydalanmasından, sosyal standartların düşmesinden ve kamu bütçelerinin kurumasından AB sorumlu değil. AB bunların tümü için bir şey yapamaz, aynı zamanda bunları önleyemez de..."