Gündem

30.12.2014 - Alman basınından özetler

Yunanistan’da erken genel seçime gidileceğinin açıklanması, bugünkü Alman gazetelerinin yorum sütunlarına hâkim olan konu.

30 Aralık 2014 00:41

İlk sunacağımız yorum Hannoversche Allgemeine Zeitung adlı
gazeteden:

"Yunanistan krizin en zorlu dönemecini dönmüş gibi görünüyordu.
Bütçe konsolidasyonu meyve veriyor, reformlar ülkenin rekabet
gücünü artırıyor, altı yıl süren durgunluğun ardından ekonomi yeniden
büyüme işaretleri veriyordu. Ama şimdi her şey tehlikede. Avrupa
yeniden kriz tehdidiyle karşı karşıya ve bu seferki krizin sonuçları
ilkinden çok daha kötü olabilir. Cumhurbaşkanını seçemeyen
Yunanistan şimdi erken genel seçime gidiyor. Radikal sol muhalefet
Syriza iktidara gelirse, dört hafta sonraki seçimler ülke için ağır
sonuçlara yolaçabilecek bir yol ayrımı olabilir. Yatırımcılar paralarını
çekebilirler. Hatta Yunan tasarruf sahipleri dahi, hesaplarında
bulunan mevduatları çekerek, gerekirse yastık altında bile saklayarak
güvence altına almaya çalışabilir.”

Almanya’nın en yüksek tirajlı gazetesi Bild ise şu yorumu
yapmış,
Yunanistan’daki gelişmeler ile ilgili olarak:

"IŞİD ile mücadele, Ukrayna’da savaş, üzerine şimdi de bu:
Yunanistan’daki kriz bir anda yeniden patlak verdi! Radikal solcu
Aleksis Tsipras, erken genel seçimlere bir ay kala tüm kamuoyu
anketlerinde önde gidiyor. Partisinin talepleri küstahça ve tehlikeli:
Tüm reformların durdurulması, borçların silinmesi, hatta İkinci Dünya
Savaşı için Almanya’nın tazminat ödemesi. Başbakan Angela
Merkel'in buna tahammül göstermemesi gerek. Merkel, seçimlerden
önce şahsen Tsipras ve tüm Yunan halkına,
Almanya'nın yeni Yunan
hükümetinden ne beklediğini göstermek zorunda: Ya anlaşmalara
uyarsınız, ya da Almanya tek cent daha ödemez! Tsipras başbakan
olup da borçların ödenmesini durdurursa, kendisine tek bir seçenek
kalır, o da yeniden Drahmi'ye dönmek."

Başkent Berlin’de çıkan Tagesspiegel gazetesinin yorumu ise özetle
şöyle:

"19 üyeli Euro Bölgesi’ne bir bütün olarak bakarsak, Yunanistan’ın
özel bir vaka olmaya devam ettiğini görüyoruz. Yunan halkının bir
bölümü, kemer sıkma politikalarının faturasını ödemek zorunda kalan
düşük ve orta gelirli kesim. Ama ülkede kendini kağıt üzerinde yoksul
gösteren zenginler ve öncelikle kendiyle meşgul olan siyasetçiler de
mevcut. İşte bu Yunanistan şimdi yine sandık başına gidecek.
Sonucu, bir tarafta artık kaybedecek hiçbir şeyi kalmamış olan
seçmenler ile diğer tarafta, halen işbaşında olan hükümetin ekonomi
büyüme vaatlerinden medet umanlar belirleyecek.“

Son yorumumuz ise, Kölner Stadt-Anzeiger gazetesinden:

"Yunanistan'ın kaybedecek vakti yok. Mart ayında kasalar yine
tamtakır olacak. Atina'nın o tarihe kadar sermaye piyasalarından
tekrar finansman sağlayabilmesi, neredeyse imkansız. Ülke yeniden
kredi yardımına muhtaç kalacak. Ancak Aleksis Tsipras saldırgan
söylemleri ile Avrupalı ortaklarını ürküttü. Syriza lideri şimdi makul bir
çizgiye gelse bile, partisi içindeki Avrupa düşmanı kanadının buna
destek verip vermeyeceği belirsiz. Ezeli kriz ülkesi Yunanistan için
hiç de iyi bir manzara değil bu."