Gündem

30.01.2014 - Avrupa basınından özetler

Avrupa gazeteleri Türkiye'deki ekonomik gelişmeler ve ABD Başkanı Barack Obama'nın "Birliğin Durumu" konuşmasını ele alıyor.

30 Ocak 2014 15:27

İtalya'dan La Stampa, "Herkes Erdoğan'a karşı, ekonomi bile" başlıklı yorumunda şu
satırlara yer veriyor: 

"Recep Tayyip Erdoğan'ın ılımlı İslamı'nın siyasi ve ekonomik mucizesi, şimdi farklı bir
hızla çöküyor. Türkiye siyasi açıdan bakıldığında hızla otoriter rejminin uçurumuna
yaklaşıyor, ekonomik açıdan bakıldığında ise erdemliliğe giden yolu yavaş yavaş
terkediyor. Türkiye, finans dünyasının 'kırılgan beş ülke' adını verdiği, yani Brezilya,
Hindistan, Güney Afrika ve Endonezya'nın dahil olduğu para birimi zayıf, kalkınmanın
eşiğindeki ülkeler kulübüne dahil. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan siyasette yapıldığını
iddia ettiği komplo tezini ekonomide de savunuyor. Ancak ekonomide işin çerçevesi belli
değil."

Hollanda'dan de Volkskrant ABD Başkanı Barack Obama'nın "Birliğin Durumu"
konuşmasını ele alıyor. "Obama daha fazla adalet istiyor" başlıklı yorumda şu satırlar
öne çıkıyor:

"Obama başkanlığının son yıllarında ABD'de aleni biçimde görülen gelir dağılımındaki
adaletsizliğe karşı atağa geçmek istiyor. Bu sadece adaletin gereği değil, aynı zamanda
ekonomi için de olumlu bir gelişme. Amerikan ekonomisine ivme kazandırmanın en iyi
yolu, gelir düzeyi en düşük olanların gelirinin artırılmasıdır. Sağlık sistemindeki reform,
ABD'deki milyonlarca kaçak göçmenle ilgili düzenlemeyle birlikte eşitsizliğe karşı
mücadele, Obama'nın Başkan olarak ardında bırakacağı miras olacak. Bu üç önlem
(sağlık reformu, yasadışı göçmenlerle ilgili düzenleme ve eşitsizliğe karşı mücadele) de
hayati önem taşıyor ama Cumhuriyetçiler'in hâkimiyetindeki Temsilciler Meclisi'nin bu
konularda işbirliği yapıp yapmayacağı kuşkulu."

Danimarka'dan sağ liberal Jyllands-Posten ise Obama'nın konuşmasıyla ilgili
yorumunda şu görüşleri savunuyor:

"Bir demokraside, özellikle dünyanın ezilenleri için parlayan bir yıldız olmayı isteyen bir
demokraside bir Başkan'ın demokratik yasama sürecini atlamak istediğini açıkça
söylemesi, bir zayıflık belirtisidir. Obama artık uzlaşmaya hazır olduğunu göstermez,
tam tersine kendince haklı bulduğu, tek başına hareket etme performansında kalırsa,
Başkan'ın geri kalan üç yılı Amerikan politikasındaki en uzun, verimsiz dönemle
sonlanabilir. En üzücü analiz, hatanın esas olarak Obama'nın kendisinden kaynaklanıyor
olması." 

İspanya'dan El Pais ise aynı konuyla ilgili yorumunda şu satırlara yer veriyor:

"Hiç kimse ABD Başkanı Obama'nın harika konuşmalar yapma yeteneğine sahip
olduğunu inkar etmiyor. Ancak ülkeyi yönetmek başka bir iş. Beşinci 'Birliğin Durumu'
konuşması, hiçbir hırslı siyasi programa sahip değildi, tam tersine güçsüzlüğün dolaylı
bir açıklamasıydı. Obama kendisini, Kongre olmaksızın ülkeyi yönetebilen bir siyasi
lider olarak göstermek istiyordu ama bu bir hayal. Kararnameler, büyük siyasi amaçları
hayata geçirmek için uygun bir yöntem değil. ABD Başkanı Barack Obama'nın üstüne
üstlük bir güvenilirlik sorunu var. Obama bir önceki konuşmasında açıkladığı siyasi
hedeflerin çoğuna ulaşmış değil."