Gündem

3 Nisan 2017 İngiltere basın özeti

Financial Times gazetesinin ABD Başkanı Donald Trump ile yaptığı mülakat bugün İngiliz gazetelerinde önemli bir yer tutuyor. Donald Trump mülakatta eğer Çin, Pyongyang yönetimi üzerinde baskı kurarak Kuzey Kore'nin nükleer tehdidini bertaraf etmezse, ABD'

03 Nisan 2017 09:00

Bugün Telegraph ve Times gazeteleri, Financial Times (FT) gazetesinin ABD Başkanı Donald Trump ile yaptığı mülakatı manşetlerine taşıyor.

Donald Trump mülakatta eğer Çin, Pyongyang yönetimi üzerinde baskı kurarak Kuzey Kore'nin nükleer tehdidini bertaraf etmezse, ABD'nin tek taraflı harekete geçebileceği uyarısında bulunuyor.

Financial Times özel mülakatı Donald Trump'ın "Eğer Çin Kuzey Kore'yi çözmezse, biz çözeriz" sözleriyle duyuruyor.

Lionel Barber, Demetri Sevastopulo ve Gillian Tett imzalı haberde, ABD Başkanı'nın Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ile bu haftaki görüşmesi sırasında bu konuyu dile getireceğini söylediği yazıyor.

Trump Oval Ofis'te verdiği mülakatta "Çin'in Kuzey Kore üzerinde büyük bir etkisi var. Çin bize bu konuda ya yardım etmeye karar verecek ya da etmeyecek" diyor. "Eğer ederse bu Çin için iyi olur, eğer etmezse bu hiç kimse için iyi olmaz."

Ancak habere göre Trump Çin'in yardımı olsun ya da olmasın Kuzey Kore'nin nükleer tehdidini engellemeye kararlı.

Çin'in Kuzey Kore konusunda yardımcı olmasının karşılığında, ABD'nin Kore yarımadasındaki askerlerini çekmeyi düşünüp düşünmeyeceğine yönelik bir soruya "Eğer Çin Kuzey Kore'yi çözerse, çekeriz" diyor.

Beyaz Saray'ın Kuzey Kore'yi öncelikli tehdit olarak görüyor habere göre.

Haberde bir Beyaz Saray güvenlik danışmanı yardımcısının FT'ye söylediği "Trump'ın ilk döneminin sonunda Kuzey Kore'nin nükleer füze ile ABD'yi vuracak kapasiteye gelmesi büyük olasılık" sözleri de yer alıyor.

Tweet'lerinden pişmanlık duyup duymadığına ilişkin bir soruya "Hiçbir şeyden pişmanlık duymuyorum, çünkü yapacak bir şey yok. Eğer yüzlerce tweet atarsanız, arada bir başarısızlık olur, bu da o kadar kötü değil" şeklinde yanıt veriyor. Facebook, Twitter ve Instagram'da 100 milyondan fazla takipçisinin olmasıyla övünen Trump, "Sahte medyaya gitmek zorunda değilim" diyor.

Trump, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in ziyareti sırasında 'el sıkışmama' hadisesinde kasıt olmadığını söylüyor.

"Başbakan Merkel ile çok iyi bir görüşme gerçekleştirdik" diyor. "Yaklaşık 5 kez el sıkıştık ve sonra iki koltukta oturuyorduk… ve sanırım bir muhabir 'elini sık' dedi. Duymadım."

Rusya'ya bağlı Çeçenistan'da eşcinsellere yönelik baskı endişeleri Guardian ve İ gazetelerinde yer buluyor.

Rus Novaya Gazeta'ya göre, Rus yetkililerin Çeçenistan'da eşcinsel olduğu düşünülen kişilere yönelik başlattığı operasyon sonucu 3 kişi hayatını kaybetti, 100'den fazla kişi gözaltına alındı.

Çeçenistan lideri Ramazan Kadirov'un sözcüsü Alvi Karimov'a göre haberler "tamamen yalan ve dezenformasyon," çünkü Karimov'a göre Çeçenistan'da eşcinseller yok.

Karimov Interfax haber ajansına yaptığı açıklamada Karimov "Var olmayan insanları gözaltına alıp, yargılayamazsınız" ifadelerini kullanıyor.

Çeçenistan'ın İçişleri Bakanlığı için çalışan bir sözcü ise Rus RBC gazetesine yaptığı açıklamada haberleri "1 Nisan şakası" olarak nitelendiriyor.

Ancak Uluslararası Kriz Grubu'ndan Ekaterina Sokirianskaia ise son 10 gündür çeşitli kaynaklardan endişe verici bilgiler geldiğini söylüyor.

"Grozni'de (Çeçenistan'ın başkenti) ve Grozni'nin dışında, çeşitli yaş ve meslekten insanlar arasında meydana geldiğini duydum."

Haberde eşcinsellik Rusya'da bir tabu olarak görüldüğü için bilgi akışının ikinci veya üçüncü elden sağlandığı ve henüz teyit edilmiş bir vaka olmadığı belirtiliyor.

Sokirianskaia "Kurbanlardan ya da ailelerinden bilgi edinmem neredeyse imkansız. Ama farklı insanlardan aldığım sinyallerin sayısı gözaltı ve şiddetin olduğuna inanmamamı zor kılıyor" diyor.

Guardian gazetesi yıllar süren baskılar nedeniyle bölgede neredeyse hiç bağımsız gazeteci veya insan hakları savunucusu kalmadığını, kalanların da gazetenin haberini doğrulamadığını yazıyor.

İ gazetesinde, deneyimli Orta Doğu muhabiri Patrick Cockburn'ün Irak'ın Musul kentinde savaş nedeniyle mahsur kalan sivillerle konuşarak hazırladığı bir haber yer alıyor.

Irak güçleri geçen hafta Musul'un eski kent bölümüne girmekte olduklarını açıklamıştı. Cockburn'un telefonla ulaştığı bölgede yaşayan siviller, çatışmalar nedeniyle evden çıkamadıklarını ve evlerinde gıda ve suyun çok azaldığını anlatıyor.

Musul'un doğusuna telefonla bağlanan 39 yaşındaki kent sakini Ömer, yakıtları bittiği için sokak lambalarının ışığının bitmekte olduğunu söylüyor.

Gıda, su ve yakıt sıkıntısı çektiklerini söyleyen Ömer "Patlamalar ve silah sesleri duyuyoruz, ancak kimse kimin savaştığını bilmiyor" diyor.

Ömer geçen hafta IŞİD savaşçılarının insanları evlerinden çıkmaya zorladığını, çatılara ya da açıklıklara çıkmamak için boşalttığı evlerin duvarlarına delikler açarak evden eve kaçtıklarını anlatıyor. IŞİD tarafından hangi evlere bubi tuzağı yerleştirildiği de bilinmiyor.

Ömer "Eski kent bir yeraltı hapishanesi gibi" diyor. "Buraya giren kaybolur, buradan kaçanlar is yeni doğmuş bir bebek gibi."