Gündem

3 buçuk aydır maaşlarını alamayan işçiler: Taleplerimiz kabul edilene kadar madenden ayrılmayacağız

"Tutunacak dalımız kalmadığı için 'artık yeter' dedik"

23 Ocak 2018 10:53

Adularya işçileri ayladır alamadıkları ücretleri için 7 gündür eylem başlattılar. OHAL’in ilanından sonra TMSF’ye devredilen madende çalışan ve kayyım atanmasıyla ücretlerini almakta sorun yaşadıklarını belirten işçiler, örgütlü oldukları sendikanın da yanlarına gelmediğini söyledi. Maden işçileri, talepleri kabul edilene kadar madenden ayrılmayacaklarını söyledi.

Evrensel'den Birkan Bulut'un haberine göre, Eskişehir’in Mihalıççık ilçesinde bulunan ve OHAL’in ilanından sonra Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) devredilen Adularya Enerji Üretimi ve Madencilik AŞ Yunus Emre Termik Santrali'nde çalışan işçiler, 3 buçuk aydır ücretlerini alamadıkları için 7 gün önce eylem başlattılar.

Kayyımdan sonra sıkıntılar başladı

İşçiler adına gazetemize konuşan Bayram Erdem, işyerlerinin TMSF’ye devredilerek, kayyım atanmasının ardından sıkıntıların başladığını söyledi. Kömürün termik santrale uygun olmaması nedeniyle santralin çalışmadığını anlatan Erdem, bu gerekçeyle kaynak aktarılmadığını söyledi. Böylece ücretlerinin geciktirildiğini, aylardır da verilmediğini belirten Erdem, “Bugüne kadar 3 buçuk aylık maaşımız var içeride. Bize verilen sözler nedeniyle biz de ev sahibimize, bakkala, çocuğumuza söz verdik. Maaşlar yatmayınca insan ev sahibine, esnaf arkadaşına, çocuğuna mahcup düşüyor. Geçen hafta maaşımız yatmış olsaydı şu anki duruma gelmezdik. Bize çok cuma söz verdiler. Cuma namazından çıkıyoruz, bankamatiğe gidiyoruz ama para mara yok. 16-17 ay biz bunu idare ettik ama artık çevremizde de kredi kalmadı. İnsanın eşinden, dostundan akrabasından borç alma imkanı da kalmıyor. Gün gelip maaşı aldığımda veriyorum borcumu ama geç ödediğim için bir daha istemeye yüzüm olmuyor. Banka kredileri, ev kredileriyle çoğu arkadaşımız icralık oldu. Tutunacak dalımız kalmadığı için ‘Artık yeter’ dedik” diye konuştu.

"Bıçak kemiğe dayanınca bir araya geldik"

“Bıçak kemiğe dayanınca bir araya gelebildik” diyen Erdem, üye oldukları Türk-İş’e bağlı Türkiye Maden-İş Sendikasını da yanlarında göremediklerini söyledi. 800 işçi olarak bir araya gelerek ortak karar aldıklarını dile getiren Erdem, “Türkiye Maden-İş Sendikası Genel Başkanı Başkanı Nurettin Akçul ile 2 gün önce Beypazarı’da bir heyet olarak görüştük. Akçul’un dediğine göre TMSF’dekilere ulaşmak üzereler” dedi. Akçul’un kendilerine ‘Siz varsanız ben varım, siz yoksanız ben yokum’ dediğini aktaran Bayram, “Ancak yanımıza gelip işçi arkadaşlarla bire bir görüşme yapmadı. Biz isterdik ki buraya gelip 800 kişinin karşısına çıksın. Maaşlarımız yatana kadar biz buradayız” dedi.

Sendikanın görev değişimi bahanesi

Türkiye Maden-İş Sendikasının işçilerin direnişinde yer almamasındaki gerekçe ise şaşkınlık yarattı. Yapılan seçim nedeniyle eski temsilcinin gelmediğini, yeni seçilen temsilcinin de henüz mazbata almadığı için gelmediğini söyleyen işçiler, “Zaten bugüne kadar sendikadan bir fayda göremedik” dedi. Madende beklemeye başladıkları günden beri çeşitli çevrelerden ve yetkililerden, “Yaptığınız kanunlara aykırı” şeklinde uyarılar aldıklarını söyleyen işçiler, sendikadan da benzer sözler duyduklarını dile getirdi. “Bizim mazbata bekleyecek zamanımız yok” diyen işçiler, kendi güçleriyle bu adımı attıklarını söyledi.

Aileler desteğe geldi

İşçilerin aileleri de pazar günü madene giderek işçilere destek verdi. Bir çocuğun babasına “Karnemi aldım ama babam gelmedi” demesi ise duygusal anlar yaşattı. Oğluyla birlikte eşini ziyarete gelen Öznur Bağdatlı, “5 gündür eve gelmiyor, desteklemek için oğlumla birlikte geldik. İki senedir bu sorunları yaşıyoruz” dedi. Eşi Yetkin Bağdatlı da 15 Temmuz’dan bu yana ücretlerinin sürekli geç ödendiğini, bu yüzden aldıkları paranın bankaya veya borçlara gittiğini söyledi. 

CHP’den ziyaret

CHP Ankara Milletvekilleri Ali Haydar Hakverdi, Murat Emir, Adnan Keskin, Beypazarı İlçe Örgütü ve Gençlik Kolları da Adularya işçilerini ziyaret etti.  Hakverdi, üzerilerine düşen ne varsa yapabileceklerini söyledi. İşçilerin direnişlerini sürdürmek için kendi aralarında temsilciler seçmesi ve birliğini koruması gerektiğini ifade eden Hakverdi, isterlerse hukuki anlamda parti içinden veya dışından avukat yardımında bulunabileceklerini söyledi.