Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, 'yeniden yargılanma'nın önüne geçmek isteyeler olduğunu savunurken, "Bazıları, yine sahne almaya çalışmakta, bazı işbirlikçi medyaları sayesinde yavaş yavaş, doz doz spor kamuoyunu zehirlemeye çalışmaktadırlar. 1-2 siyasi alt figür haline gelmiş başarısız spor adamının beyanlarıyla, 3-5 kişinin sokakta yürümesiyle kimse F.Bahçe'ye gözdağı veremez" dedi.
3 Temmuz’un bir sonuç değil, süreç olduğunu söyleyen Aziz Yıldırım şu sıralarda gündemde olan adil yargılanma sürecinin önüne geçmek ve 3 Temmuz’u basit, sıradan ve olmuş bitmiş bir şike davası gibi gösterme stratejisinin tek bir nedeni vardır; o da adil yargılanmaktan duydukları "Korku’dur" ifadesini kullandı.
Aziz Yıldırım’ın yuazdığı Fenerbahçe kulübünün resmi yayın organı Fenerbahçe Dergisi’nin 132. sayısının baş yazısı şöyle:
"Büyük Fenerbahçe’nin Büyük Taraftarı;
Dergimizin aylık buluşma noktası olan bu köşede yine sizlerle birlikte olmanın mutluluğunu yaşıyorum.
Öncelikle, yurda dönüşümü karşılamak için sokaklara dökülen on binlerce taraftarımıza, Derneklerimize, Divan ve Kongre Üyelerimize tekrar şükranlarımızı sunuyorum.
Sözlerime hepinizin merak ettiği bir konuyla başlamak istiyorum. Evet, kazanmak Fenerbahçe’nin alışkanlığıdır ve bu alışkanlık Fenerbahçe’nin genlerinde ve karakterinde vardır. Bu böylece sonsuza dek sürüp gidecektir. Ancak bazı dönemlerde, özellikle de sezon başlarında bazı yol kazaları olabilmektedir, tıpkı bu sezonun başında olduğu gibi...
Ancak hepimiz şunu çok iyi biliyoruz ve gördük ki sporcularımız, taraftarlarımız ve camiamızın şampiyonluk konusundaki kararlılığı ve inancı tamdır. Bunu hiç kimse engelleyemeyecektir. Çünkü Fenerbahçe sahaya sadece terini ve emeğini koymaz; yüreğini de koyar ki o yüreğin karşısında durabilecek bir güç henüz görülmemiştir.
Bu nedenle başta taraftarımız olmak üzere değerli camiamız bilmelidir ki, önemli olan kazanamamak değil vazgeçmemektir.
Ve biz bu sevdadan asla vazgeçmeyiz.
Fenerbahçe’nin hatalarına bel bağlayan ve bu hatalarla hedef belirlemek durumunda kalanlar yine tarihi bir yanılgı içindedirler. Başkanından taraftarına, sporcusundan çalışanına kadar böylesine inanmış, güçlü ve en önemlisi her türlü oyunu öngörebilme tecrübesine sahip bir camianın şampiyon olamaması onların bile hayallerine sığamayacak kadar büyük bir düştür. Ve Fenerbahçe karşıtlarını bu rüyadan uyandırmak, bizim yegane vazifemizdir.
Herkes bilmelidir ki; bizler, tıpkı büyük Fenerbahçe taraftarı gibi ruhen ve bedenen takımımızın başında ve yanındayız; sporcularımıza ve teknik kadromuza güvenimiz tamdır ki bu güvenin nedeni rakiplerle olan puan farkı değil, mücadele ve karakter farkıdır.
Sizlerden önemli bir ricam ve talebim de, bize karşı oynanan ve oynanacak oyunlara karşı dikkatli olmanız konusundadır. Fenerbahçe’nin önünü kesmek, Fenerbahçelileri ayrıştırmak ve hatta birbirine düşürmek, ya da Fenerbahçe Başkanı ve taraftarı arasındaki bağı zayıflatmak amacı güden bu senaryolar yine uygulamaya konmaya başlanmış, artarak devam edeceği de şüphesizdir. Bizlere düşen görev, bu tuzaklara ve oyunlara fırsat vermememizdir. Ne tribünlerde, ne sokaklarda ne de günlük yaşantımızda…
3 Temmuz’un bir sonuç değil, bir süreç olduğunu bilenler, en iyi sizlersiniz. Ve herkesin bildiği gibi, 3 Temmuz’a verdiğiniz cevap, Fenerbahçe’nin talihini değil, tarihini değiştirmiştir.
Ancak bazıları, yine sahne almaya çalışmakta, bazı işbirlikçi medyaları sayesinde yavaş yavaş, doz doz spor kamuoyunu zehirlemeye çalışmaktadırlar. 1-2 siyasi alt figür haline gelmiş başarısız spor adamının beyanlarıyla ya da 3-5 kişinin sokakta yürümesiyle kimse Fenerbahçe camiasına gözdağı veremez. Haklı mücadelemizde sınanmaması gereken, Fenerbahçe’nin öfkesi ve sabrıdır.
Şu sıralarda gündemde olan adil yargılanma sürecinin önüne geçmek ve 3 Temmuz’u basit, sıradan ve olmuş bitmiş bir şike davası gibi gösterme stratejisinin tek bir nedeni vardır; o da adil yargılanmaktan duydukları "Korku’dur". Ancak bu korku hak ettikleri sonu değiştirmeyecektir. Bu yüzden Fenerbahçe taraftarı ve camiasının bu korkaklara ve işbirlikçilerinin oyunlarına karşı çok dikkatli olma, sağduyulu ve her zaman birlikte hareket etmekten vazgeçmeme çağrısında bulunuyorum. Unutmayınız ki; Fenerbahçe’nin haklı mücadelesi kimi doğru ve güzel şeylerin başlangıcı olsa da;
Kimi şeylerin "Son"u olacaktır.