28 Şubat dönemine ilişkin 103 sanığın, "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini cebren devirmeye, düşürmeye iştirak" suçundan yargılandığı davada mahkeme, dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in dinlenilmesine, beyanda bulunmak isterse beyanının alınmasına karar verdi.
Ayrıca mahkeme, dönemin genelkurmay başkanı ve kuvvet komutanı sanıkların, Anayasa Mahkemesi'nde yargılanması taleplerini reddetti.
Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmanın öğleden sonraki bölümünde müştekilerin ifadelerinin alınmasının ardından Cumhuriyet Savcısı Levent Savaş'ın mütalaası değerlendirildi.
Verilen aranın ardından ara kararı açıklayan Mahkeme Başkanı Fevzi Şıngar, bazı sanıklar ve müdafilerin davanın yüce divan sıfatıyla Anayasa Mahkemesi'nde görülmesi gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesini talep ettiğini hatırlattı.
Şıngar, Anayasanın 145/1 madesinde devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçların adliye mahkemelerinde görüleceğinin hüküm altına alındığını vurguladı.
2010'da yapılan Anayasa değişikliğiyle genelkurmay başkanı ve kuvvet komutanlarının görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divan'da yargılanacaklarının öngörüldüğünü anımsatan Şıngar, sanıklara isnat edilen "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini cebren devirmeye, düşürmeye iştirak" suçunun anasayal düzene ve bu düzenin işleyişine yönelik bir suç olduğunu belirtti.
Sanıkların üzerine atılı suç ve sevk maddesi nazara alınarak, atılı suçun askeri suç olmadığını kaydeden Şıngar, Anayasa'nın 148. maddesinde belirtilen görevleriyle ilgili bir eylem olmadığı, askeri yargı ya da Yüce Divan'ın görevine girmediği sonucuna vardıklarını açıkladı.
Şıngar, konuyla ilgili Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin Balyoz kararındaki içtihadı da nazara alınarak görevsizlik kararı verilmesi yönündeki talebin reddine oy birliğiyle karar verdiklerini bildirdi.
Demirel dinlenecek
Mahkeme Başkanı Şıngar, tanık sıfatıyla dinlenilmesi konusunda dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in, Ceza Muhakemesi Kanunun (CMK) 43/4. maddesi gereğince, kendi takdiri ile tanıklıktan çekilebileceği hatırlatılarak bu konuda kendisine bildirimde bulunulmasına karar verildiğini de açıkladı.
CMK'nın 43/4. maddesi, "Cumhurbaşkanı kendi takdiri ile tanıklıktan çekinebilir. Tanıklık yapmayı istemesi halinde beyanı konutunda alınabilir ya da yazılı olarak gönderebilir" hükmünü içeriyor.
Şıngar ayrıca, dönemin Başbakanı mağdur Tansu Çiller için yazılan talimat cevabının beklenilmesine karar vererek duruşmanın 27 Ekim 2014'e ertelendiğini kaydetti.