Gündem

21.04.2015 - Alman basınından özetler

Alman hükümetinin Federal Meclis’te 24 Nisan’da yapılacak açıklamada 1915 olayları için soykırım kelimesinin kullanılması kararı Alman basınında geniş yer buluyor.

21 Nisan 2015 01:24


Alman hükümeti, Federal Meclis’te 24 Nisan’da yapılacak açıklamada 1915 olayları için soykırım kelimesinin kullanılmasına karar verdi. Hükümet, Türkiye ile ilişkilerde gerilim yaşanmaması için soykırım kelimesine sıcak bakmıyordu. Hükümetin kararında koalisyon partileri içindeki muhalefet ve Cumhurbaşkanı Joachim Gauck ile istişarelerin etkili olduğu belirtiliyor. Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier de soykırım tanımını kullanmak isteyenleri anlayışla karşıladığı açıklamasını yaptı. Alman basınında bu konu ya geniş yer ayrılıyor:

Düsseldorf kentinde yayımlanan Handelsblatt gazetesinin yorumu şöyle:

“Alman hükümetinin iflah olmaz Erdoğan ve Ermeni soykırımını inkarı karşısında kavramlar üzerinden diz çökmesine karşı çıkan Hristiyan Birlik partileri ve muhalefetten herkese saygılar… Siyasi kararlılıklarıyla Başbakan Merkel ve federal hükümeti, bu zalim soykırım gerçeğini süslü kelimelerle örtmekten vazgeçmeye zorladılar. Yine de Alman siyasetinin Fransızlar, İtalyanlar ve pek çok diğerleri için doğal ve normal olanı yapmada, yani bir halkın planlı olarak yok edilmesini soykırım olarak tanımlamada zorluk çektiğini görmek acı veriyor…”

Frankfurter Allgemeine Zeitung'da ise şu satırları okuyoruz:

“Hiç kimse Türklere tarihlerinin karanlık sayfalarını nasıl ele alacakları konusunda ders veremez, vermemelidir de. Ama Almanya gibi kendi tarihiyle hesaplaşmaya bu kadar değer vermiş bir devlet, jeostratejik nedenlerle Türkiye’nin inkar politikasına katılamaz. Koalisyon şimdi kendi saflarından gelen eleştiriler karşısında soykırım kelimesinden tamamen vazgeçmeme kararı aldı. Bunda temel konularda kullandığı kelimelerde dış politika ve belki iç politikadaki fırsatçı düşüncelerin dikte ettirilmesine izin vermeyen Cumhurbaşkanı ile ‘istişarelerin’ de payı oldu. ”

Nürnberger Zeitung'un yorumunda ise Dışişleri Bakanı Steinmeier'in açıklaması ele alınıyor:

“Frank-Walter Steinmeier Türk tarihinin bodrum katındaki cesetleri tabii ki biliyor. Sadece şimdiye kadar açıkça soykırım dememek için lafı çevirdi durdu. Nihayet şimdi bir mülakatta, ‘o dönem yaşananları soykırım kavramı altında nitelendirmek isteyenleri çok iyi anlayabildiğini' söyledi. Bu tür süslü cümlelere de diplomasi deniyor. Kulağı olan işitmeli.”

Frankfurter Rundschau gazetesi ise dış politik endişelere dikkat çekiyor:

“Steinmeier’in endişesi, Türkiye ile Ermenistan arasında Osmanlı İmparatorluğu’nda Ermenilere yapılanların adlandırılması konusunda yaşanan kavganın, iki halk arasında bir uzlaşıyı imkansız hale getirmesi. Yüz yıllık deneyim temel alınırsa, Türklerin soykırımı inkarının da diğerlerinin nahoş suskunluğunun da Ermenilerle uzlaşı yolunu açmadığı görüldü. Bir uzlaşı için asgari koşul, iki tarafın kan davasına konu olan olay hakkında bir anlayışa varmasıdır. Buna hisler engel oluyor. Türk hükümeti bunu kendine hakaret olarak görüyor, Ermenilerin ölenleri için yas tutmasına engel oluyor. Ama yas daha ağır basıyor ve yüz yıl sonrasında da taraf olunmasını hak ediyor.”

Badisches Tagblatt gazetesinin yorumu ise şöyle:

“Türkiye’ye tarih dersinin ardından Almanya kendi tarih fiyaskosuyla ilgilenebilir. Çünkü 20’nci yüzyılın tarihi gerçekleri arasında sadece Ermenilere değil, Namibya’da Hererolara uygulanan soykırım da var. Ama Berlin bugüne kadar bunun soykırım olduğunu inkar ederek tazminat taleplerine karşı koydu. Bu, Türklerin gerçekler karşısındaki tutumuna yönelik eleştiriden daha azını hak ediyor değil.”