Gündem

210 gündür ölüm orucunda olan Aytaç Ünsal'ın babası: Ebru'yu kaybettikten sonra Aytaç'ta hızla çöküş başladı

42 yaşındaki Ebru Timtik, ölüm orucunun 238. gününde hayatını kaybetmişti. Aytaç Ünsal ise 210 gündür ölüm orucunu sürdürüyor. Avukat Aytaç Ünsal'ın babası Nihat Ünsal, BBC Türkçe'ye konuştu ve Ebru Timtik'in ölüm haberini duyduktan sonra oğlunun sağlık durumunun hızla kötüye gitmeye başladığını söyledi.

31 Ağustos 2020 22:24

"Canım avukatım, ablam, arkadaşım, adalet yoldaşım, adalet isteyen, halkını savunan bir avukatı göz göre göre öldürdüler ama hak savaşçısı, yürek savaşıcısı olarak yüreklerde, beyinlerde doğuyorsun. Var mı dünyada bir örneği, adalet için, avukatlık için ömrünü veren bir avukat… Şimdi senin öfkenle çok daha güçlü direnceğiz, ve senin için alacağız hakkımızı, alacağız."

Bu cümleler, ölüm orucunda olan Çağdaş Hukukçular Derneği'nin Ankara Barosu'na kayıtlı avukatlarından Aytaç Ünsal'ın, 'adil yargılanma talebiyle' birlikte başladıkları ölüm orucunda hayatını kaybeden ofis arkadaşı avukat Ebru Timtik'in ardından yazdığı mesajdan bir bölüm.

42 yaşındaki Ebru Timtik, ölüm orucunun 238. gününde hayatını kaybetmişti. Aytaç Ünsal ise 210 gündür ölüm orucunu sürdürüyor.

Avukat Aytaç Ünsal'ın babası Nihat Ünsal, BBC Türkçe'ye konuştu ve Ebru Timtik'in ölüm haberini duyduktan sonra oğlunun sağlık durumunun hızla kötüye gitmeye başladığını söyledi:

"Ebru'nun ölüm onu çok üzdü, ablası gibi seviyordu. Ebru da onu küçük kardeşi gibi görür, severdi. Ölmeden önce de 'Aytaç'ı yaşatın' demiş ama Ebru öldü, Aytaç'ı da duymazdan görmezden geliyorlar."

Nihat Ünsal, "Bu çağda bir avukatın bu şekilde ölmesine izin verilmemeliydi" dedi ve yetkililere çağrı yaparak oğlu Aytaç'ın hayatta kalması için 'adil yargılanma talebinin kabul edilip şartlı tahliye edilmesini' talep etti:

"Bir hafta ben bir hafta da annesi refakatçi kalıyor. Ebru'yu kaybettikten sonra hızlı bir çöküş başladı. Aytaç şu an konuşabilir durumda ama çok zorlanıyor. Eğer bu hafta içinde bir adım atılmazsa dilim varmıyor ama çok kötü şeylerle karşı karıya kalacağız."

İstanbul Adli Tıp Kurumu, muayene sonucunda Timtik ve Ünsal için "Hapishanede kalamaz" raporu vermişti. Rapor, tahliye taleplerini belirten dilekçelerle mahkemeye sunuldu ama İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi, 30 Temmuz'da tutukluluk hallerinin devam etmesine ve tıbbi takip ve tedavilerinin ilgili cezaevleri idaresince sağlanmasına karar verdi. Bu karardan sonra Timtik ve Ünsal İstanbul'da Dr. Sadi Konuk Hastanesi'ne kaldırıldılar.

Nihat Ünsal, oğlunun şu an kaldığı hastanenin cezaevi koğuşunun fiziki şartlarının cezaevinden çok daha kötü olduğunu aktararak şunları söyledi:

"Cezaevinde kalamaz diye karar çıktı ama daha beter bir yere gönderdiler. Eşimle beraber 33 gündür nöbet tutuyoruz, oğlumuz gözümüzün önünde hücre hücre ölüyor, her tarafında uyuşma başladı, sürekli kötüye gidiyor ve gözümüzün önünde cereyan eden bu durum, Aytaç'ı bu halde görmek bize çok acı veriyor. Mesela çocuğunuzu bir kazaya kurban verirseniz duruma yavaş yavaş alışmaya çalışırsınız ama evladınızın her gün gözlerinizin önünde eriyerek ölüme doğru gitmesi çok korkunç bir şey.

"Bu hafta içinde bir şey yapılır ve insafa gelirler de şartlı tahliye eder ve Aytaç'ı bize teslim ederlerse onu yaşatacağımıza inanıyorum ama bize teslim etmedikleri takdirde Aytaç yaşama biraz zor döner."

Altı yıllık avukat olan 31 yaşındaki Aytaç Ünsal üç yıldır tutuklu. Nihat Ünsal, mahkemenin, "tek bir sabıkası bile olmayan oğluna cezayı katlayarak verdiğini" ifade ediyor:

"Daha kesinleşmiş mahkeme kararı olmadan onları terör örgütüyle ilişkilendirdiler. Avukatları, davasını üstlendikleri kişilerle ilişkilendiremezsiniz. Eli kanlı katilleri savunan avukatlar da var, yani şimdi kalkıp o avukatlara siz de katilsiniz mi demek gerekiyor?"

Aytaç Ünsal ve Ebru Timtik'in Berkin Elvan, Soma Maden Kazası Davası gibi emsal davaların avukatlığını yaptıklarını hatırlatan Nihat Ünsal, şöyle devam etti:

"Mesela 301 madenicinin öldüğü Soma'ya gittiler, ailelerle görüştüler, haklarını tek tek anlattılar, açıkçası bu durum yetkililerin işine gelmedi. Bunlar hak ihlalleri ile ilgilenen avukatlar, sanıklara mahkemede haklarını hatırlatıyorlardı. İnsanlara haklarını avukatlar anlatmayacak da kim anlatacak, söyler misiniz?"

Aytaç Ünsal'ın annesi Nermin Ünsal da emekli hakim olduğunu söyledi ve "hukukçu bir annenin hak, hukuk arar hale geldiğini" ifade etti:

"Eşim 31 yıl hakimlik yaptı, son 20 yılını İzmir'de ceza hakimi olarak sürdürdü. Eşim iyi bir hakimdi fakat oğlumuzun yaşadığı hukuksuzluğa, adaletsizliğe o bile anlam veremiyor."

Nihat Ünsal, oğlu Aytaç'ın durumu için dört aydır CİMER ve Adalet Bakanlığı başta olmak üzere resmi makamları defalarca aradığını, Anayasa Mahkemesi'ne başvurduğunu ama bir yanıt alamadığını söyledi:

"Anayasa Mahkemesi dört aydır incelemeye aldığını söylüyor. Çocuklar bir ay sonra çıkarıldıkları mahkemede serbest bırakıldılar ama on saat geçmeden aynı heyet, aynı mahkeme tarafından yeniden tutuklandılar diyorum, Atilla Taş davasını örnek göstererek ona yaşatılanları hak ihlali kabul ettiklerini hatırlatıyorum, bu çocukların da hakları ihlal edildi, adil yargılanmadılar diyorum, ama her seferinde incelemeye aldık dediler, sürüncemede bıraktılar ama siyasi baskı altında olduklarını düşünüyorum."

Mahkemenin şartlı tahliye vermesi ve oğlunun kendilerine teslim edilmesi halinde, ölüm orucunu sonlandırması için onu edebileceklerini söyleyen Nihat Ünsal, 1 Eylül tarihinde yargı tatilin biteceğine hatırlattı ve mahkemenin çok acil karar vermesi çağrısı yaptı.

Ne olmuştu?

Ankara Barosu'na kayıtlı Aytaç Ünsal, İstanbul Barosu'na kayıtlı Ebru Timtik ile birlikte gizli bir tanığın beyanıyla, "DHKP-C silahlı terör örgütüne üye oldukları" iddiasıyla 12 Eylül 2018'de tutuklandı.

İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi, 20 Mart 2019'da Timtik ve Ünsal'ın aralarında olduğu ÇHD üyesi 18 avukat için "Terör örgütü kurma ve yönetme" ile "terör örgütü üyeliği" suçlamasıyla 18 yıl 9 ay ile 3 yıl 1 ay 15 gün arasında değişen toplam 159 yıllık hapis cezası verdi.

Ebru Timtik'e 13 yıl 6 ay, avukat Aytaç Ünsal'a ise 10 yıl 6 ay hapis cezası verildi. ÇHD Başkanı Selçuk Kozağaçlı, Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal'ın da aralarında bulunduğu bazı avukatlar 5 Şubat tarihinde açlık grevine başladılar.

Burhaniye Cezaevi'nde tutuklu olan Aytaç Ünsal ile Silivri Cezaevi'ndeki Ebru Timtik adil yargılanma talebiyle 5 Nisan'da açlık grevini ölüm orucuna çevirdiklerini duyurdular.

24 yaşındaki Ebru Timtik, 25 Ağustos'ta, ölüm orucunun 238. gününde hayatını kaybetti, durumu giderek ağırlaşan Aytaç Ünsal ise 210 gündür ölüm orucunu sürdürüyor.