Eşit Haklar İçin İzleme Derneği ve Kısa Dalga Podcast ortaklığında hazırlanan Yasaksız Meydan programında İrem Afşin‘in konuğu olan Eşit Haklar İçin İzleme Derneği Barışçıl Toplantı ve Gösteri Hakkı Projesi Koordinatörü Alara Sert, 2020'de yaşanan barışçıl toplantı ve gösteri hakkı ihlallerine ilişkin verileri değerlendirdi:
“2020, COVID-19 süreci yönetimiyle birlikte eşi benzeri görülmemiş hak ihlallerine sahne oldu. Kadınlar, işçiler, LGBTİQ+ bireyler, çevreciler, KHK’lılar… Anayasal hakkını kullanmak üzere barışçıl toplantı ve gösteri yapmak için sokağa çıkan herkesin hakkı düzenli olarak ihlal ediliyor. 2020, OHAL döneminden sonra COVID-19 kaynaklı nedenler de dahil edilince, yoğun engellemelere ve hak ihlallerine sahne oldu. Yıl içinde en az 549 müdahale ve 49 farklı ilde 1816 gözaltı ile karşılaşıldı. Müdahalelerde 120 tane ile ilk sırada KHK ile ihraç edilenlerin eylemleri yer aldı.”
Salgın gerekçesi
Eşit Haklar İçin İzleme Derneği’nin 2015 yılının Ekim ayından beri barışçıl toplantı ve gösteri hakkını izlediğini belirten Sert, barışçıl toplantı ve gösteri hakkı ve bağlantılı diğer hak taleplerinin özellikle eşitlik mücadelesi konusunda çok önemli bir araç olduğunu belirtti. “İnsan Hakları Komitesi'nin Temmuz 2020'de, toplantı ve gösteri hakkına dair çıkardığı Genel Yorum’a göre "bireylerin kendilerini toplu olarak ifade etmesine ve ait oldukları toplumları şekillendirme sürecine katılmasına imkân veren” bir hak” olduğunu belirten Sert, “Salgın süreci, barışçıl toplanma ve gösteri hakkı ihlallerinin ciddi oranda artmasına neden oldu, özellikle sokakta yapılan basın açıklaması, eylem ve protestolar ardı ardına engellendi.
“Van’da 1505 gün kesintisiz süren yasak”
52 farklı ilde 366 tane mülki idare kararına COVID-19 tedbirleri kapsamında ilan edilen 3 karar ekleniyor. “Barışçıl toplantı ve gösteri hakkı konusunda son yıllarda giderek artan mülki idarenin çok geniş hale gelen yetkisi sanki sınırsızmışçasına uygulamaya geçiriliyor. Van'da 21 Kasım 2016’dan beri arka arkaya ilan edilen ve 1505 gündür devam eden kesintisiz bir yasak var. Barışçıl toplantı ve gösteri hakkının düzenli olarak engellenerek ihlal edilmesi, zaman içinde ifade özgürlüğünden ayrımcılığa kadar uzanan bir çerçeveye yöneliyor.”