CHP Genel Başkan Yardmcısı Aykut Erdoğdu, 2016’da 32.6 milyar dolar olan cari açığın, yüzde 44.5 artışla 47.1 milyar dolara çıktığını belirterek “2017’nin cari açığı, Türkiye’nin 52 yıllık açığına bedel” dedi.
G20 ülkeleri içinde en kötüler arasında yer alan Türkiye, geçen hafta açıklanan cari açık verileriyle daha özgün bir yere doğru ilerlemeye başladı. CHP'li Erdoğdu, 2016’da 32.6 milyar dolar olan cari açığın, yüzde 44.5 artışla 47.1 milyar dolara çıktığını belirterek, “2017’nin cari açığı, Türkiye’nin 52 yıllık açığına bedel” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhuriyet'te yer alan habere göre Erdoğdu yaptığı açıklamada, 1951 yılından bu yana hesaplanan cari açık verilerine göre, 1951-2002 arasını kapsayan 52 yılda Türkiye’nin verdiği toplam cari açığın 43.7 milyar dolar olduğunu belirtti. Oysa sadece 2017’de bunun 47.1 milyar dolara ulaştığını kaydeden Erdoğdu, “Yani, bir yılın açığı 52 yıla bedel düzeye geldi. 1923’ten 2002’nin sonuna kadar geçen 80 yılda Türkiye toplamda 247 milyar dolar dış ticaret açığı verirken, AKP’yle geçen 15 yılda, 2017 sonu itibarıyla toplam dış ticaret açığı 967 milyar dolara ulaştı” dedi. İhracat ve turizm gelirleri hızla düşerken, kronik cari açık sorununun milli ekonomiyi tehdit ettiğini, cari açıkla birlikte bütçe açığının da arttığını anlatan Erdoğdu, kronik cari açık ve bütçe açığının yüksek borçlanmaya yol açtığına dikkati çekti.
Yerleşik sermaye çıkıyor
Aykut Erdoğdu, 47 milyar dolarlık cari açığa karşılık, yabancı sermaye hareketlerinin toplam değerinin 49,4 milyar dolara ulaştığını da kaydederek, Türkiye’nin içinde olduğu OHAL koşullarına rağmen ödemek zorunda bırakıldığımız yüksek faiz nedeniyle sıcak paranın gelmeye devam ettiğini söyledi. 2017 yılı içinde toplam sıcak para hareketlerinin net büyüklüğünün 13 milyar dolara ulaştığına dikkat çeken Erdoğdu, 2017 yılında yerleşiklerin Türkiye’den çıkardıkları sermayenin büyüklüğünün ise 10,5 milyar dolar olduğuna işaret etti. Doğrudan yatırımlarda da 2 milyar dolar azalma olduğunu vurgulayan Erdoğdu, 2017 yılında 8.1 milyar dolar doğrudan yatırımın 4.6 milyar dolarının üretken olmayan gayrimenkul alımına yöneldiğini belirtti. Türkiye’deki faizlerin yüksek olmasının yabancıların borç senetlerine olan talebini adeta patlattığını, 2016’da 7 milyar dolar olan borç senedi değerinin 2017’de 20.8 milyar dolara ulaştığını anlatan Erdoğdu, bir yılda hükümetin net 10 milyar dolar borçlandığını da sözlerine ekledi.
Rekor açık borçla ödendi
Türkiye’nin son 15 yılda elde ettiği gelirlerle 967 milyar dolarlık dış açığın ancak 419 milyar dolarını karşılayabildiğini ifade eden Erdoğdu, şöyle devam etti:
“Geriye kalan 548 milyar dolarlık açık, 500 milyar dolar ihracatı hedefleyen AKP’nin Türkiye’nin başına sardığı cari açıktır. 15 yılda 548 milyar dolar cari açık veren ekonomi, bu açığı borçlanarak kapatabilmiş ve borca da toplam 149 milyar dolar dış borç faizi ödendi. İhracatımız 2014’te 157 milyar dolarken, 2015’te 143 milyar dolara ve 2016’da 142 milyar dolara düştü. AKP hükümetinin ihracat rekoru açıklamalarının eşlik ettiği 2017’de ancak 2014 düzeyine yükselerek 157 milyar dolar oldu. ‘Rekor ihracat’ yılı 2017’de ithalat ve dış ticaret açığı rekor kırdı. 2016’da 32.6 milyar dolar olan cari açık, yüzde 44.5 arttı.
Finansman artık sorun
Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, konuya ilişkin değerlendirmesinde, aralık ayı verilerinin vahim bir boyutta olduğuna dikkat çekerek, cari işlemler açığının aralıkta, 2016’nın aynı ayına göre 3.3 milyar dolar artarak 7.7 milyar dolar olarak gerçekleştiğini hatırlattı. Kozanoğlu’nun değerlendirmesi özetle şöyle:
“Cari açık aralık ayına kadar vahim ama alışıldık bir tabloya işaret ediyor. Ne var ki, bundan sonrası daha da endişe verici. Çünkü, yılın son ayında doğrudan yatırımlardan net 490 milyon dolar, portföy yatırımlarından net 340 milyon dolar döviz giriş gerçekleşti. Bunlar olağan bir seyri yansıtıyor. Gelgelelim kredi yenilemelerindeki tıkanma sonucu, 2 milyar dolar finansman daralması yaşandı. Net rakamlara vurunca, bırakın cari açığı finanse etmeyi, mevcut finansman olanakları 1165 milyon dolar geriledi. Garip bir durumun ortaya çıktığı görülüyor. Açık 7.7 milyar dolar iken, Merkez Bankası rezervlerinden daha fazlası, tam 8636 milyon dolar buharlaşmış görünüyor. 2017’nin son iki ayı alındığında da, toplam cari açık 12.075 milyon dolar iken, rezervlerde eksilme 12.721 milyon dolar. Anlaşılan korkulan oluyor, artık cari açığı finanse edememeye başlıyoruz.
Gerçi ocakta Merkez Bankası rezervlerinde bir artış gözleniyor. 24 Kasım 2017 ile 29 Aralık 2017 arasında altın dışı rezervler 12.2 milyar dolar azalırken 26 Ocak’a kadarki 4 haftada 7.2 milyar dolar artıyor. Yani sorun aynı şiddette devam etmiyor. Yine de cari açığı finanse etmekte ciddi bir güçlüğün söz konusu olduğu, ekonomiyi daha kritik bir 2019’un beklediği gerçeği değişmiyor.”