İSTANBUL, (DHA) -KÜRESEL gelir adaletsizliği 2017 yılında artışa geçerken, ortaya çıkan küresel servetin yüzde 82’lik diliminin en zengin yüzde 1’lik kesime gittiği belirlendi.
Medya takip kurumu Ajans Press, dünya gelir dağılımını ele alan raporu ve medya yansımalarını inceledi. Buna göre, 2010 yılından bu yana milyarderlerin serveti sıradan çalışanlara göre altı kat daha hızlı büyürken, Mart 2016 ile Mart 2017 arasında her iki günde bir yeni bir milyarder ortaya çıktı. Bunun yanı sıra kadın ve erkek gelir dağılımında da adaletsizlik gözlemlenirken, dünyada her 10 milyarderden 9’unun erkek olduğu görüldü.
Ajans Press’in İngiltere merkezli yardım kuruluşu Oxfam’dan elde ettiği bilgilere göre, dünyada 2 bin 43 kişinin milyarder olduğu belirlenirken, 3,7 milyar yoksul olduğu ortaya çıktı. Bu rakamlara bakıldığında küresel gelir adaletsizliğinin 2017\'de arttığı görülürken, yaratılan küresel servetin yüzde 82\'lik bölümünün en zengin yüzde 1\'lik kesimin cebine girdiği görüldü.Buna karşın dünyanın yüzde 50\'lik kısmında yer alan yoksul kesimde herhangi bir servet artışı olmadı.
HER 10 MİLYARDERDEN 9’U ERKEK
PRNet’in gerçekleştirdiği medya araştırmasında gelir adaletsizliği ile alakalı, 2017 yılında 10 bin 306 haberin yazılı basına yansıdığı belirlenirken, bu rakam 2016 yılında 7 bin 117 haber çıkışı belirlendi.
2010 yılından bu yana milyarderlerin serveti sıradan çalışanlara göre altı kat daha hızlı büyürken, Mart 2016 ile Mart 2017 arasında her iki günde bir yeni bir milyarder ortaya çıktı. Böylelikle milyarderlerin sayısı rekor bir seviye olan 2 bin 43\'e ulaştı. Bunun yanı sıra kadın ve erkek gelir dağılımında da adaletsizlik gözlemlenirken, dünyada her 10 milyarderden 9’unun erkek olduğu görüldü. Öte yandan dünyanın en büyük beş moda markasının genel müdürlerinin maaşlarının sadece dört günlük toplamının Bangladeş\'teki tekstil işçilerinin bir hayat boyu kazandığından daha fazla olduğu açıklandı. Medyada önce çıkan başlıklarda, bu adaletsiz dağılıma karşın ekonomik işleyişlerin gözden geçirilmesi ve şirketlerin, hissedarların kârını maksimize etmek üzere çalışmasının sosyal etkilerinin dikkate alması gerektiği başlığı dikkat çekti.