Dünya çapındaki mali kaos ve ekonomik yavaşlamanın etkisiyle Asya piyasalarında da 2008 yılında rekor düşüşler yaşandı.
Yabancı pazarlardaki talep düşüşü, Asya'nın ihracata dayalı ekonomilerine ve borsalarına büyük darbe vurdu. Borsalardaki değer kaybının 2009'da devam edip etmeyeceği ise tartışma konusu. Pek çok yatırımcı en azından 2009'un ilk altı ayında önemli bir iyileşme beklemiyor.
Hong Kong Borsası'nda 2008’de Hang Seng endeksinde yüzde 48'lik değer kaybı oldu.
Çin ekonomisi de dikkatle izlenecek. 2008'in son çeyreğindeki büyüme tahmini yüzde 2. Bu rakam 2007'nin aynı döneminde neredeyse yüzde 12'ydi.
Yılı yüzde 65 kayıpla kapatan Şangay borsası da en kötü etkilenen piyasalardan biri oldu. 2006 ve 2007'de yüzde 300 değer kazanan Şangay Borsası'ndaki değer kaybının parasal karşılığıysa 3 trilyon dolar olarak belirlendi.
Dünyanın en büyük ikinci ekonomisi Japonya da resesyona sürüklenirken, Nikkei endeksinde yüzde 42'lik rekor bir değer kaybı oldu.
Borsalarda 2008’de en çok kayıp yüzde 94.4 ile İzlanda’da
Asya' ekonomilerinin kaderi, büyük ölçüde tüketicilerin, özellikle de Amerikalı tüketicilerin durumuna bağlı. Çünkü bölgesel büyümenin ardındaki itici gücü Amerikalıların otomobil, elektronik eşya ve diğer ürünlere talebi oluşturuyor.
Amerikan emlak piyasasındaki erime tüketici harcamaları ve sanayi üretiminde küresel düzeyde bir azalmaya neden oldu.
Bu yüzden de yabancı şirketler ülkelerindeki borçlarını ödeyebilmek için Asya ülkelerindeki yatırımlarını geri çekti.
Küresel kredi krizinin etkisiyle Batılı ülkelerin borsalarında da 2008 boyunca keskin düşüşler oldu.
Londra borsasındaki FTSE 100 endeksi kayıtlara geçen en kötü yılını yaşadı ve yüzde 30'dan fazla değer kaybetti.
Paris ve Frankfurt Borsaları'nda da benzer oranlarda düşüşler oldu.