Gündem

2 ay önce "HDP barajı aşamıyor" diyen AKP'li Galip Ensarioğlu aday olamayınca fikir değiştirdi: Aşıyor

"MHP ve BBP ile yaptığımız ittifakın konseptine uymuyor olabilirim"

31 Mayıs 2018 16:45

AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, 29 Mart'ta Duvar'dan Nergis Demirkaya'ya HDP’nin barajın altında kalacağını öne sürerek, “HDP’nin baraj problemi yok çünkü barajı aşamıyorlar” dedi. 24 Haziran'daki baskın seçim için AKP'den adaylık başvurusu yapan Ensarioğlu aday gösterilmemesinin ardından Haberciler.com'dan Veysi Polat'a konuştu. Ensarioğlu 29 Mayıs'ta verdiği mülakatta, "HDP’nin baraj sorunu yok. Yüzde 10 barajını aşmış görünüyorlar" ifadesini kullandı.

TIKLAYIN:  29 Mart/ AKP'li Ensarioğlu: Seçim ittifakına bölgeden tepki beklemeyin

AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, 29 Mart'ta Duvar'dan Demirkaya'ya verdiği söyleşide MHP ile kurdukları ittifakın, Kürt düşmanlığı üzerine kurulmadığını savunarak, bunun seçim sisteminin zorunlu kıldığı bir ittifak olduğunu söylemişti. Ensarioğlu, “Kimse bu ittifaka bölgeden tepki beklemesin. AK Parti Genel Başkanı’na ve duruşuna bir destek var” dedi. HDP’nin baraj problemi yok çünkü barajı aşamıyorlar” demişti. AKP’nin bölgedeki oylarının arttığını, HDP’nin ise barajın altında kalacağını öne süren Ensarioğlu, “HDP’nin baraj problemi yok çünkü barajı aşamıyorlar” ifadesini kullanmıştı.

Habercilerden.com'dan Veysi Polat'a konuşan Ensarioğlu, 24 Haziran seçimlerinde başvuru kaydı yapmasına rağmen aday gösterilmedi. Ensarioğlu, AKP Diyarbakır Teşkilatı’nda büyük tepkilere neden olan bu gelişmeyi ve 24 Haziran seçimlerini değerlendirdi. Selahattin Demirtaş’ın içeride olması ve aday gösterilmesi’nin HDP’nin yüzde 1-2 oranında oyunu arttıracağını belirten Ensarioğlu, Muharrem İnce’nin performansının da iyi olduğunu ifade etti.

Polat'ın Ensarioğlu’na yönelttiği sorular ve yanıtları şöyle:

*İki dönem Diyarbakır Milletvekilliği yaptınız. Bu kez aday gösterilmediniz, partinize kırgın mısınız?

Hiçbir şekilde kırgın değilim. Kırgın olmak da bana yakışmaz. Neticede ben milletvekilliliğiyle Diyarbakır’da yer ve kimlik edinmiş bir şahsiyet değilim. Ben bu memlekette yıllardır siyaset yapıyorum. Bu memleketteki duruşum, dostluklarım, fikirlerim bellidir. Gücümü makamdan veya vekillikten almış biri değilim. Siyaseti bırakmış, DTSO Başkanlığı ve STK’larda yaptığım işlerden memnundum. 2011’de Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın daveti üzerine milletvekili adayı oldum. Davete icabet ettim. İki dönem de bu görevi şerefle yaptım. Görev yaptığım süreçte gerek Diyarbakır’a yapılan hizmetlere sunduğum katkılar açısından vicdanen çok rahatım, gerekse Diyarbakır’ın fikir, düşünce ve beklentilerini genel merkeze taşıma açısından her şeyi yaptım.

*Peki neden aday gösterilmediniz?

Belki bugün listelerde olmayışımın da önemli gerekçelerinden biri bu olabilir. Bu bizim görevimizdi ve yaptık. Görevimi hakkıyla yapmanın verdiği vicdani rahatlığı yaşıyorum. Hiçbir görev, hiçbir makam ömür boyu sürmez. Güç ve kudret yalnızca Allah’ındır. Partime kırgınlığım yok, istifa etmiş de değilim. Partimde kalmaya devam edeceğim. AK Parti’nin Türkiye’de ekonomik ve demokratik anlamda büyük reformlar yaptığını ve bundan sonrada yapması gerektiğini düşünenlerdenim. Türkiye’nin ve Ortadoğu’nun AK Parti’nin iktidarına ihtiyaç duyduğunu biliyorum. Bu anlamda partimde hizmet vermeye devam ederim.

*Açıklanan aday listesi üzerinden değerlendirebilir misiniz?

Bu bir tercihtir. Her seçimin kendine göre konsepti vardır. Bugün MHP ve BBP ile yaptığımız ittifakın konseptine uymuyor olabilirim. Bu yüzden aday olmamış olabilirim. Bu konuda alınganlık yapmam, saygı duyarım. Demokrasilerin tecelli ettiği yerler sandıktır. Netice itibariyle partilerin tercihi ve kişilerin tercihi yarışır. Zaten bu tercihler Diyarbakır halkından teveccüh görürse buna herkesin saygı duyması gerekir. Eğer görmezse bu tercihi yapanların da oturup bir kez daha düşünmesi gerekir.

*Neden aday gösterilmediniz. Genel Merkez’den size iletilen bir gerekçe var mı?

Bana söylenen bir şey yok. Özellikle son dönemde bölgenin talep ve beklentileri konusunda yaptığım açıklamalar rahatsız etmiş olabilir. Bunu da doğal karşılıyorum. Çünkü rahatsız etmek için konuştum.

*Seçim çalışmalarında AKP adaylarıyla birlikte hareket etmemenizin bir sebebi var mı?

Sayın Cumhurbaşkanımız veya Başbakanımız bu kente gelirse mutlaka o çalışmaların içinde olurum. Ancak bu aday profili ve bu belirlenen konsept benim dışımda bir konsept olduğu için birlikte çalışmamızın kendilerine zararı da olabilir. Bu yüzden ayrı çalışmamız daha faydalı olur.

*Seçim öngörünüz var mı?

Türkiye geneline baktığımda listeler fena değil. Çalışmalarda Cumhurbaşkanlığının da birinci turda seçileceği kanaatindeyim. Meral Akşener sahaya indikçe ses tonu, üslubu ve düşüncelerini millet yakından tanıdıkça oyları daha da düşecek. Muharrem İnce’nin performansı fena değil. Ancak birinci turda Tayyip Bey’in alacağını düşünüyorum. Doğu ve Güneydoğu’da bu tercihlerin birkaç ilde etkin olduğunu görüyorsunuz. Bunların takdirini 24 Haziran’da millet gösterir. Ben bir şey söylemeyeyim bu günden.

*Sayın Selahattin Demirtaş’ın, seçim çalışmalarını cezaevinden yürütüyor olması hakkında neler söylemek istersiniz?

Seçimlerin her zaman eşit şartlarda olması gerekir. Ama Türkiye de bir hukuk devletidir. O’nu içeride tutan gerekçeler haklı gerekçeler mi bilmiyorum. Yorum yapmak istemiyorum. Siyasette her zaman rakibimle eşit koşullarda yarışmak isterim. Bu bana keyif verir. Daha meşru kılar. HDP kendi açısından en doğru adayı göstermiştir. Selahattin Demirtaş’ın içeride olması ve aday gösterilmesi HDP’nin yüzde 1-2 oranında oyunu arttıracaktır. Bu mağduriyet belki sandıkta onlara avantaj olarak da yansıyabilir. HDP’nin baraj sorunu yok. Yüzde 10 barajını aşmış görünüyorlar.