İlk duruşma öncesi emekli Orgeneral Çetin Doğan açıklama yaptı. Ntvmsnbc'nin haberine göre Doğan, "Lütfen davaya ilgi gösterin. Bu davanın meşru bir zemini kalmamıştır. Bunu halkımıza göstereceğiz. Bir hukuk cinayeti işleniyor dedim. Bu hala devam ediyor. Bütün delillerimizle ortaya çıkacağız. Gerçek nedir ortaya çıkacak" dedi.
Doğan, şunları söyledi:
'Mahkemede savunma zamanı gelince 'temel olarak bu davanın meşru bir zemini kalmamıştır' diyeceğim. Çünkü kamuoyuna yansıtıldığı gibi valizle gelen dokümanlar içerisinde yasal ve imzalı olmayan bir şey yok. İddianamede yazılanları söylüyorum, bir kısmı 1980'de, bir kısmı da benim dönemim de yazılmış resmi evraklardır. Bunlarda herhangi bir sıkıntı yoktur. Bunlar iddianamede yazılanlardır. Verilere dayanılarak dünyanın hiçbir yerinde kimse tutuklanamaz. Bu işin başında da söylemiştim kopyalayıp yapıştırmışlar. Seminerdeki konuşmalarımızdan belli bir bölümü koymuşlar. Bir montaj almışlar. Daha doğrusu 1980 darbe planını önlerine koyarak yeni bir darbe planı sözüm ona yapmışlar. Fakat yaptıkları şey acemice olmuş.''
Bir gazetecinin ''196 sanık var. Bu sanıkların hepsi 2003 yılında bu seminere katıldı mı?'' diye sorduğu emekli Orgeneral Doğan, ''Sadece 48 kişi sanık durumunda ama bunun yanı sıra 148 kişi sanık değil. Bunlar içerisinde seminere katılan, konuşma yapan, aynı durumda tugay komutanlığı yapan arkadaşlarımız var. Onlar yok. Buna karşılık kimler var? Dışarıdan tanımadığım kişiler. Ankara'da birlik komutanına görev veriliyor, Ege'de şunları yapacaksın, bunları yapacaksın... Ankara'da ona bağlı birlik de yok. Özellikle sıkıyönetim planını ele alarak bir plan yapmışlar ama iş denize, havaya gelince çuvallamışlar'' dedi.
''Davanın sonunu nasıl görüyorsunuz?'' diye sorulan Doğan, ''Hak yerini bulacaktır, er ya da geç... Ancak bulunmasında ne kadar debelenir, ne kadar uzatılırsa, bunları düzenleyenlerin sonuçlarının daha kötü olacağına inanıyorum. Ben çok rahatım. Çünkü ben haklı olan yandayım. Ben doğru olan yandayım ve hiçbir zaman gayrimeşru bir zeminde bulunmadım ve bulunmam. Ben darbelerin adamı değilim, ben meşru zeminin adamıyım. İşte kitabım ortada. 2004 yılından beri yazdığım şeyler belli. Askeri Şura'da yaptığım konuşmalar belli, her şey bellidir. Seminerde yaptığım konuşmalar aslında çok iyi incelenirse Türk Silahlı Kuvvetleri'nin doğrudan doğruya ülke savunma mesellerine ne kadar derinliğine incelediği görülür'' şeklinde cevapladı.
Bir gazetecinin redd-i hakim talebinde bulunup bulunmayacaklarını sorusuna ise Doğan, ''Hayır'' yanıtını verdi.
İbrahim Fırtına görüntülendi
Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Halil İbrahim Fırtına da duruşma salona girerken görüntülendi.
Bu arada, bir grup avukat ''Balyoz Planı'' davasının görülmeye başlanması nedeniyle darbe girişimlerini protesto etti. Davanın görüldüğü Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi önünde toplanan ''Yargıda Reform Grubu'' üyesi bir grup avukat, ''Yargı Balyoza El Koydu'' ve ''Ordu yargıyı yordu'' yazılı pankart ve dövizler açtı.
Daha sonra grup adına açıklama yapan Tülay Sofu, bugün siyasi ve hukuk tarihi açısından milat oluşturacak sayılı günlerden birinin yaşandığını belirtti.
Hâkim değişikliği tartışılıyor
Davanın başlamasına 48 saat kala mahkeme hakiminin değiştirilmesi de tartışılmaya devam ediyor. Balyoz davasında 20 sanığın tutuklu kalmasına gerek olmadığı yönünde görüş bildiren, Mehmet Haberal’ın tahliyesi yönünde oy kullanan hakim Zafer Başkurt'un Gebze'ye atanması kararı HSYK'da oy birliği ile alındı. Yerine 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi heyetinden Ömer Diken getirildi.
Adalet Bakanı Sadullah Ergin değişikliğin balyoz davası ile ilgisinin olmadığını söyleyerek tartışmalara yanıt verdi.
Eski HSYK Başkanvekili Kadir Özbek ise hakimlerin geçmişte neden yer değişikliği istediğini anlattı. Özbek konuyla ilgil, olarak, "Bizim gerekçemizle şu anki kurulun gerekçesi farklı. O zaman, yoğun bir şekilde soruşturma baskısı altında kaldıkları gerekçesiyle görev yerlerinin değiştirilmesini istemişlerdi" diye konuştu.
Neler yaşandı?
Peki bu kadar tartışılan Balyoz davasının içeriğinde neler var? Davada 196 sanık bulunuyor. 968 sayfalık iddianamede, 2003 yılında 1. Ordu Komutanlığı’nda yapılan seminerin bir darbe tatbikatı olduğu ifade ediliyor.
Balyoz adı verilen yapılanmanın, askeri bir müdahale için kaos ve kargaşa ortamı yaratmayı planladığı öne sürülüyor. Soruşturma aşamasında eski 1. Ordu Komutanı Emekli Orgeneral Çetin Doğan, eski kuvvet komutanları emekli Oramiral Özden Örnek ve emekli Orgeneral İbrahim Fırtına’nın da aralarında bulunduğu 66 muvazzaf ve emekli subay gözaltına alınmıştı.