İngiltere basınının bugünkü gündeminde Başbakan Theresa May'in Avrupa Birliği'nden ayrılık sürecine (Brexit) yönelik açıklamalarının ardından yaşananlar ve ABD'deki gelişmeler vardı.
Guardian gazetesi "May'e 'kolay bir Brexit bekleme' dendi" manşetiyle çıktı. Gazete, Avrupa Parlamentosu Brexit müzakerecisi Guy Verhofstadt'ın yaptığı açıklamalara yerdi.
Verhofstadt, İngiltere'nin ortak pazardan çıktıktan sonra ortak pazarın avantajlarına erişmesinin mümkün olmadığını söylemişti:
"İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden ayrıldıktan sonra Avrupa projesinin en iyi kısımlarının içinde kalmayı sürdürebilmesi bir hayaldir.
"İngilizler bu hayalden uyandıklarında AB de İngiltere'ye adil davranacaktır.
"Umarım İngilizler bunun bir AB vatandaşı açısından ne kadar kabul edilemez olduğunu görür.
"Brexit yorucu ve üzücü bir süreç olacak."
Gazetenin yorum sayfasına yazan Simon Jenkins, Brexit'in bir poker gibi olduğunu ve Theresa May'in pazarlığa yüksekten başlamasının doğru olduğunu yazarken Fransız Libération gazetesinin yazarlarından Jean Quatremer ise "Avrupa'dan bakınca tek bir kaybeden görüyoruz - ve o biz değiliz" başlıklı bir makale kaleme aldı.
Tom Clark ise Brexit ve Trump'ın insanlara çekici gelmediğini fakat insanların oy haklarını ellerinden almanın çok daha tehlikeli olacağını yazdı.
Guardian, Londra merkezli finans şirketlerinin AB pazarına erişim sağlamak için alternatifler düşündüğünü, HSBC'nin bin çalışanını Londra'dan çıkaracağı, İsviçreli yatırım bankası UBS'in de bin çalışanını kıta Avrupası'na taşıyacağını yazdı.
Gazete, İngiltere ile AB arasında yürütülecek pazarlıklardan sonra AB'deki İngiliz ve İngiltere'deki AB vatandaşlarının sağlık sistemlerine erişimi üzerine uzlaşılamaması durumunda AB'de yaşayan İngilizlerin İngiltere'ye dönmek zorunda kalabileceğine de dikkat çekti.
Gazetenin birinci sayfasında yer verdiği bir diğer haber ise ABD Başkanı Barack Obama'nın Chelsea Manning'in cezasına getirdiği indirimdi.
Guardian, istatistik verilerinin önemini yitirirken özel şirketlerin kontrolündeki büyük verilerin değer kazanmasını üç tam sayfada inceledi.
Guardian, Gambiya'daki gelişmelere de geniş yer ayırdı.
i gazetesinin manşetinde ise İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson'ın "Fransa bizi 2. Dünya Savaşı tarzı cezalandırmaya kalkışmasın" sözleri yer aldı.
Johnson'un sözlerine Avrupa'dan tepki gelirken Başbakan Theresa May, Johnson'ı destekledi.
Gazeteye göre Hindistan da Brexit sonrasında vatandaşlarının İngiltere'de daha kolay çalışma izni almasını istiyor. Ülke aksi takdirde görüşülmekte olan serbest ticaret anlaşmasını yürürlüğe koymayacak.
İngiliz ekonomisine dair bir diğer haberde ülkedeki işsizlik oranının son 10 yılın en düşük seviyesine gerilediği, fakat aynı zamanda ülkedeki iş gücünün de düştüğü yer aldı. Ülkede çalışan nüfusun çalışma çağındaki nüfusa oranı yüzde 74.5 ile tarihin en yüksek seviyesine çıkarken çalışan kişi sayısı 10 yıl önceye göre 9 bin azalarak 31.8 milyon oldu.
"İngiltere ticaret seferine çıktı" manşetiyle yayınlanan Daily Telegraph Çin, Hindistan, Avustralya ve 9 farklı ülkenin İngiltere ile serbest ticaret anlaşması imzalamak için sıraya girdiğini yazdı.
Gazeteye göre Yüksek Mahkeme, önümüzdeki Salı günü Brexit'i başlatacak olan İngiltere'nin AB'ye ayrılma isteğini belirtmesi öncesinde konunun Meclis'te görüşülmek zorunda olup olmadığı hakkında nihai kararını açıklayacak.
Brexit sürecinin başlatılmasıyla birlikte nefret suçlarında yeni bir dalganın tetikleneceği uyarısı da gazetedeki bir diğer haberdi. Uyarı, Eşitlik ve İnsan Hakları Komisyonu Başkanı David Isaac'tan geldi.
Gazetenin birinci sayfasında yer verdiği başka bir haber ise İngiltere'nin tarihinde ilk defa Manş tünelinden tank geçirmesiydi. İngiltere bu hamleyi Rusya'nın olası bir saldırısı durumunda Doğu Avrupa'ya destek götürme kapasitesini ölçmek için gerçekleştirdi.
Türkiye'nin Suriye'de Rusya'yla birlikte gerçekleştirdiği hava operasyonu da gazetenin dış haber sayfasında yer aldı. Beyrut'tan yazan Josie Ensor, bunun NATO'nun tepkisini çekebileceğini söyledi.
Financial Times gazetesinin manşetinde ise Donald Trump başkanlık görevine hazırlanırken ABD'deki banka hisselerinde yaşanan yükseliş vardı. Haberde Goldman Sachs'ın kârını üçe katladığı, Citigroup'unsa gelirini son dört çeyrekte ilk defa artırabildiği yer aldı.
İngiltere'deki emlak piyasasını da inceleyen gazete, Londra'daki evlerin toplam değerinin, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda'daki tüm evlerin toplamının 3 katına yakın olduğunu aktardı. Habere göre Londra'nın en pahalı iki ilçesindeki evlerin toplam değeri Galler'deki evlerin toplam değerinden fazla.
The Times gazetesinin birinci sayfasında İngiltere'deki sağlık sisteminin sorunları ve Dışişleri Bakanı Boris Johnson'ın Fransa'ya yönelik sözleri yer aldı.
The Times'ın politika editörü Francis Elliott ve Brüksel muhabiri Bruno Waterfield'a göre AB'nin İngiltere'yle serbest ticaret anlaşması yapması için İngiltere'nin 60 milyar sterlinlik bir faturayı göze alması gerekecek.
The Times, İngiltere'nin Brexit sonrasında AB ile ticaretinde Türkiye, Ukrayna, Kanada, Norveç ve İsviçre gibi ülkelerin farklı ticaret modellerini örnek alabileceğini aktardı.
Gazetenin sağlık editörü Chris Smyth'in yazdığı haberde İngiliz sağlık sistemi NHS'in, giderlerini azaltmak için piyasaya yeni çıkan ilaçların bir kısmının hastalara verilmesinin kısıtlanabileceğine dikkat çekilirken kanserle mücadele eden örgütlerden gelen "bu uygulamayı sonlandırın" çağrıları da aktarıldı.