Gündem

18.09.2014 - Alman basınından özetler

ABD'nin İslam Devleti örgütüne karşı stratejisi, örgütün Almanya'daki hedefleri ve İskoçya'daki referandum öne çıkan yorum konuları.

18 Eylül 2014 01:29


Die Welt gazetesi ABD‘nin İslam Devleti örgütü ile mücadelede, geliştirdiği stratejiyi dair bir yoruma yer veriyor:

"Başkan iki konuda teminat verdi: İslam Devleti örgütünü mağlup edecek, ancak bunu yaparken Amerika'yı, selefi George W. Bush'un yolladığı askerleri 2001'de geri çektiği Irak'ta yeni bir savaşa sürüklemeyecek. Obama, bunun yerine milislerin saldırılarını, hava saldırıları ve Irak askerleriyle Kürt peşmergelerin silahlandırılmasını kapsayan bir harmanla durdurmayı planlıyor. ABD Başkanı, kendi askerlerini riske atmadan bu savaşı kazanmak istiyor. Ne var ki, bu vaadin gerçekleştirilmesi oldukça zor. Bu nedenle, Obama’nın Genelkurmay Başkanı Martin Dempsey de kara birliklerinin devreye girmesinin yolunu çoktan açtı."

Märkische Oderzeitung İslam Devleti örgütünün Avrupa'daki hedefleri ve radikalizasyonuna dair bir yoruma yer veriyor. Gazete, örgütün Avrupa'da yaratmak istediği korku atmosferine dikkat çekiyor:

"İslam Devleti adlı terör örgütü Avrupa ile kalleş bir oyun oynuyor. Selefiler gibi radikal gruplarla birlikte, burada genç ve etkili Müslümanlar aranıp bulunuyor ve kısa süre içerisinde radikalleştiriliyorlar. Daha sonra Türkiye üzerinden Irak’a ya da Suriye’ye geçiyor ve burada intihar saldırıları gerçekleşitiriyorlar. Şu ana kadar beş benzer vaka yaşandı. İslam Devleti örgütünün Avrupa'da tohumlarını ekmek istediği şey tam da bu, terör ve korku. Vahşi infaz videoları için cellat olarak İngiltere doğumlu birinin seçilmesi de bunu doğrular nitelikte. Buradaki mesaj şu: ‘Sizin aranızdayız'. Buna ilaveten radikal Sünni inanç grupları için rol model olacak Batı Avrupalı şehitler yaratılıyor."

Mindener Tageblatt, İskoçya’da gerçekleştirilecek olan bağımsızlık referandumunu şu yorumla sayfalarına taşıyor:

"İskoçya'nın olası bir bağımsızlık kararının ardından bu ülkenin, bağımsızlık yanlılarının iddia ettiği gibi sorunsuz bir şekilde Avrupa Birliği ve NATO'ya entegre olabileceği oldukça kuşkulu. Şimdiden diğer üye ülkelerden bu konuda çekince belirten açıklamalar geliyor. Ayrıca Avrupa Birliği de küçük devletçikler kurmak isteyen diğer grupların daha da hevesleneceğinden endişe etmekte. Diğer yandan yakında yapılması planlanan İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden çıkıp çıkmama referandumu da, Avrupa yanlısı İskoçlar olmadan büyük olasılıkla Avrupa karşıtlarının zaferi ile sonuçlanacak. Bugün gerçeklesecek oylama, Avrupa için radikal bir değişimin, olumlu olmayan bir değişimin ilk adımı olabilir. İskoçya tüm varlığını masaya sürdüğü gelecek ile ilgili bir kumar oynuyor. Üstelik bu sadece İskoçya'nın geleceği değil."

Bonn'da yayınlanan General Anzeiger gazetesinin aynı konu hakkındaki yorumu ise şöyle:

"Avrupa Birliği'nin, İskoçya'nın olası bir bağımsızlık kararı sonrası için bir planı yok. Herkes bir konudan emin: Şayet İskoçlar bağımsızlıklarına karar verirlerse, Katalanlar, Felemenkler ve Güney Tirollüler aynı hedef için harekete geçecekler. Ancak Avrupa Birliği felsefesinde ayrılıkçılığa yer yok. Bu nedenle, İskoçların olası bir bağımsızlık kararı, birliği çok zor durumda bırakabilir."