Gündem

18.03.2014 - Alman basınından özetler

Alman basınında Kırım referandumundan sonra AB ile ABD’nin tepkisi ve yeni yaptırım kararları ele alnıyor.

17 Mart 2014 23:26

Kırım Özerk Cumhuriyeti'nde pazar günü yapılan referandumdan Rusya
Federasyonu'na bağlanma kararının çıkmasına AB ve ABD'nin tepkisi sert oldu.
Yaptırımlar sertleştirilirken, referandum sonucunun da tanınmayacağı ifade edildi.
Frankfurter Rundschau gazetesinde yer alan konuyla ilgili yorum şöyle:
“ABD ve AB, ürkek
yaptırım kararları aldı ve çok da önemli konumlarda olmayan
Rus politikacı ve diplomatların banka hesaplarını dondurdu. Bu mu Putin'i
etkileyecek? Putin ile Batılı liderler arasındaki yoğun telefon ve görüşme trafiğine
karşın, şu ana kadar tüm tarafları tatmin edecek bir çözüm planı ortaya konulmadı.
Böyle bir planın önemli bir ayağı, örneğin Sivastopol kentindeki Rus Karadeniz
Donanma Üssü'nün kira sözleşmesinin süresiz uzatılması olabilir. Bağımsızlık
Meydanı'ndaki gösterilerin en sıcak anlarında AB üyesi üç ülkenin dışişleri bakanları
Kiev'e gitmiş ve çeşitli güçlerle müzakereler yürütmüşlerdi. Ne var ki Alman Bakan
Steinmeier ve Batılı mevkidaşları daha da doğuya, Moskova'ya gitmeli. Zira Kırım'ın
geleceğinin belirlendiği yer orası.”
Wetzlarer Zeitung'da yer alan aynı konudaki yorumda Kırım'ın emsal teşkil
edebileceğine işaret ediliyor:
“Bu
referandum tanınacak olursa, diğer ülkelerin iç işlerine karışmak, hatta devlet
sınırlarını kendi isteğine göre yeniden çizmek alışkanlığa dönüşebilir. Bu nedenle
Moskova'ya bu kez çok ileri gittiği açıkça ifade edilmelidir. Birkaç Rus ve
Ukraynalı'ya uygulanan seyahat
yasakları ve banka hesaplarının dondurulması
şeklindeki yaptırımlar, kör kılıç etkisi yapacaktır. Bu önlemlerin alınacağı çok
önceden duyurulmuştu, banka hesaplarının içi çoktan boşaltılmıştır. Esas, ekonomik
yaptırımlar etkili olabilir.”
Pforzheimer Zeitung'da ise Kırım halkının duruşuna dikkat çekiliyor:
“Kırım
referandumu yasalara aykırı olabilir, fakat vatandaşların çoğunluğu yine de
Rusya'ya bağlanmayı tercih etti. Referandum sonucunu yalnızca Rusya'dan
korkulmasıyla gerekçelendirenler, Kırımlılarının halet-i ruhiyesini gözden kaçırıyor
demektir. İkilem burada başlıyor: Putin devletler hukukuna aykırı hareket ediyor, ama
bunu Kırım vatandaşları adına yapıyor. Peki şimdi ne yapılması gerek? Avrupa ve
ABD çok sert çıkarsa, diyalogda iplerin kopması tehlikesi var. Ayrıca yaptırımlar
sadece Rusya'yı değil, Batı'yı da etkiler. Peki ya Batı'nın
yanıtı yeterince sert
olmazsa ne olur? Putin daha da cesaretlenip aynı oyunu Gürcistan ve Moldova'da da
oynayabilir. Canımızı acıtacak olsa da Rusya'ya karşı yaptırımların alternatifi yok.”
Ekonomi gazetesi Handelsblatt'ta yer alan yorum ise şöyle:
“Rusya,
Kırım'daki Karadeniz Donanma Üssü'nü güvence altına aldıktan sonra,
Batı'dan daha konforlu bir konuma sahip olacak. Zira Ukrayna'da halkın muhtemelen
sadece yarısının destek verdiği kırılgan yeni hükümete arka çıkmak Batı'nın
görevi.
Bu siyasi açıdan çok meşakkatli ve Ukrayna ekonomisindeki hızlı düşüş göz önünde
bulundurulduğunda da çok maliyetli olacaktır.”