Gündem

17.03.2015 - Alman basınından özetler

Bugün Alman gazetelerinde Ukrayna Devlet Başkanı Poroşenko’nun Berlin temasları, buna bağlı olarak Kırım ve ekonomik kriz içindeki Yunanistan öne çıkan yorum konuları.

17 Mart 2015 00:07


Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko bir çalışma ziyareti için dün Berlin'e geldi. Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck tarafından askeri törenle karşılanan Poroşenko daha sonra Başbakan Angela Merkel ile görüştü. Temaslarda Kiev-Moskova ihtilafı ön plana çıktı. Frankfurter Allgemeine Zeitung ziyaret ile ilgili şu yorumu sunmuş okurlarına:

„Başbakan Merkel, Kırım’ın Rusya tarafından ilhak edilmesini tanımadıklarını yineledi. Berlin hükümeti Rusya’ya uygulanan yaptırımların da devamından yana. Ancak Minsk Barış Anlaşması'na genel olarak uyulduğu gerekçesiyle, Avrupa’da Moskova’ya yönelik tutumun yumuşatılmasından yana olanlar da var. Ama daha da ileri gitmediği için Putin’i ödüllendirmek kesinlikle yanlış olur. Rusya, kendi birlikleri ve bu birliklerin desteklediği silahlı ayrılıkçı gruplar ile komşu bir ülkenin topraklarını işgal etmiş durumda. Hatta Kırım’ı da ilhak etti. Minsk'te varılan uzlaşmanın krizin en azından şu anki haliyle büyümemesi için varılan bir anlaşma mı olduğu, yoksa Moskova’nın bir sonraki hamlesine kadar soluklanmasına mı yarayacağını ancak Putin cevaplandırabilir. Tabii vereceği cevabın doğru olup olmadığını da bilemeyiz.“

Rusya'nın Kırım politikası konusunda Frankfurter Rundschau gazetesinin yorum sütununda şu satırları okuyoruz:

„Kaplan avcısı ve üstsüz balıkçı, medyayı kullanarak kendini Rus halkının kurtarıcısı olarak lanse ediyor. „Ukrayna'da kötü kalpli milliyetçilerin tehdidi altındaki Rus azınlığı kurtarmak için, nükleer silahlarını bile harekete geçirmekten çekinmeyen bir küresel gücün zirvesindeki güçlü adam“ – Putin'in uluslararası hukuku ayaklar altına alarak Kırım'ı ilhak etmesinin kamuoyuna yansıyan imajı bu. Fakat bu kadar kahramanca kurtarılan Kırım halkı için sorunlar asıl şimdi başlıyor. Tüm yarımada siyasi ve ekonomik anlamda Rusya'nın ağzına bakıyor, ancak Rusya'nın da armağan edecek hiçbir şeyi yok. Zaten yoksul olan Kırım, son 12 ayda daha da yoksullaştı.“

Yunanistan’ın içinde bulunduğu ekonomik krizden nasıl çıkabileceği konusundaki tartışmalar sürerken, ülkenin Euro Bölgesi'nden çıkıp çıkmayacağı yönündeki spekülasyonlar da devam ediyor. Mannheimer Morgen gazetesinin yorumu şöyle:

„Yunanistan daha iflas etmedi. Ama insanda neredeyse Almanların söyleye söyleye Atina'nın iflasına yol açacağı izlenimi doğuyor. Federal Maliye Bakanı Wolfgang Schäuble'nin, Yunanistan'ın belki de istemeden, kazara Euro Bölgesi'nden çıkabileceği yönündeki sözlerinin, ortalığı sakinleştirmeye yaramayacağı bariz. Berlin'in hodperestçe Atina hükümetini azarlamaları, dayanılır olmaktan çoktan çıktı. Schäuble ve diğer Alman politikacılar, Avrupa'daki tek doğru yol Almanya'nın çizdiği rotaymış gibi davranıyorlar. Aslında Nazi işgali nedeniyle Yunanistan'ın Almanya'dan tazminat talebi, bu politikacıların ne kadar bıçak sırtında hareket ettiklerine bir örnek teşkil ediyor, zira Atina‘nın, bu konudaki talepleriyle uluslararası bir mahkeme tarafından kısmen de olsa haklı bulunması çok da olasılık dışı değil.“

Yunan Maliye Bakanı Yanis Varoufakis'in 2013 yazında, yani bakan olmadan önce yaptığı bir konuşmada Almanya'ya değinirken sol elinin orta parmağı ile işaret yaptığı yönündeki tartışmalar da Alman basınında geniş yer tutuyor. Alman ARD televizyonu, konuşmanın görüntülerini yayınlarken, Varoufakis bu görüntülerin montajlı olduğunu iddia ediyor. Berlin’de çıkan Die Welt gazetesi olayı şöyle değerlendiriyor:

„Eğer düşünce özgürlüğünden yana iseniz, niye bu işarete karşı çıkasınız ki? Adam etkileyici jestleri seviyor. Varoufakis’in siyasi geleceği, ülkesindeki desteğe endeksli. Gün gelecek, seçmenler yeni hükümet ile gerçekten daha iyi günler görüp görmediklerini ve suçu hep başkalarında aramanın ne kadar doğru olduğunu soracaklar kendilerine. Sonuçta tek belirleyici faktör, gelişmelerin yoksul ve dardaki Yunanlara nasıl yansıdığı olacak. Varoufakis bunun bilincinde. Kimse ona orta parmağını göstermiş olması yüzünden suçlama yöneltmesin. Varoufakis'in işaret parmağını sallamasına da ihtiyacı yok. Ona elimizi uzatalım. Atina hükümetinin şimdi somut icraat sergilemesi gerek. Heyecanla bekliyoruz.“