Özden ATİK / İstanbul, (DHA)- TAKİPSİZLİKLE sonuçlanan 17 Aralık soruşturmasında kumpas kurup usulsüzlük yaptıkları iddiasıyla Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı firari Fetullah Gülen ile eski emniyet müdürleri ve ABD\'deki Hakan Atilla davasında tanıklık yapan eski komiser Hüseyin Korkmaz\'ın da aralarında bulunduğu 10\'u tutuklu 5\'i firari 67 sanığın yargılandığı davada, tanıkların dinlenmesine devam edildi. Duruşmada, tanık olarak dinlenen Savcı Bekir Gencer, soruşturma dosyasında operasyon yapacak hiçbir şey olmadığını belirterek \"Alelacele operasyon yaptılar. Seçime az kalan bir dönemde ben şehircilik ve kamu görevlilerinin olduğu bir soruşturmada operasyon yapmadım, yapmam da. Burada operasyon yapacak bir şey de yoktu\" dedi.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi\'ndeki duruşmaya, eski Emniyet Müdürü Nazmi Ardıç\'ın bulunduğu 6 tutuklu sanık ve avukatları katıldı. Bazı sanıklar ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı. Duruşma salonuna Antalya\'dan SEGBİS ile bağlanan Savcı Bekir Gencer, soruşturma dosyasına savcı Seyfettin Yiğit\'ten (15 Temmuz\'dan sonra tutuklanan ve cezaevinde intihar eden) sonra kendisinin baktığını anlattı. Gencer, \"Soruşturma dosyasını incelediğimde örgütlük bir durum yoktu. Dosyadaki tapelere göre olsa olsa rüşvet suçlaması yapılabilirdi, ki bu da bana getirilen tapelere göre yeterli değildi. Soruşturma dosyasında operasyon yapacak hiçbir şey olmadığından dosyayı memur suçları savcılığına gönderdim. Soruşturmaya daha sonra Mehmet Yüzgeç yürüttü\" dedi. Savcı Gencer, \"Bunlar benden sonra soruşturmayı tamamlamadan, eksiklikleri giderilmeden, alelacele operasyon yaptılar. Seçime az kalan bir dönemde ben şehircilik ve kamu görevlilerinin olduğu bir soruşturmada operasyon yapmadım, yapmam da. Burada operasyon yapacak bir şey de yoktu. Dosyada hiçbir delil yoktu, bir iki tape dışında. O da delil değil. Dosya dolu olsa bile böyle nitelikli bir soruşturmada bilirkişi raporu alınması, bilimsel yöntemlerle elde edilmiş delillere dayanması gerekirdi. Ben de bu gerekçelerle dosyayı memur suçları bürosuna iade etmiştim. Ama bunlar seçim öncesi böyle bir operasyon yapıyorlar. Ben o dönem operasyon yapmayacağımı, dosyayı bilirkişiye göndereceğimi, başsavcı vekiline söylemiştim. Ama benden sonra FETÖ dosyayı evirip çevirip seçim öncesi operasyona dönüştürdü\" dedi.
\"SORUŞTURMA BENDEYKEN BAKAN TAPESİ YOKTU\"
Mahkeme Başkanı Cem Karaca, tanık savcı Gencer\'e \"Örgüt suçu tespiti yapılmasına rağmen neden dosyayı siz yürütmediniz de memur suçları savcılığına geri gönderdiniz\" diye sordu. Savcı Gencer ise \"Sonradan örgüt suçu denmesi bizi ilgilendirmez. Dosya boştu, soruşturma yapacak bir şey yoktu ki. Ben çok örgüt dosyasına baktım. Dinleme kayıtlarını 17 Aralık\'ta, son gün tape haline getirmişler. Bize istediklerini getiriyorlardı. O yüzden ne kadar tape olduğunu bilmem mümkün değil. Dinleme süresini uzatmak istedikleri kişilerle ilgili bilgi notu şeklinde tape özeti getiriyorlardı. Ben tamamını istiyordum ama vermiyorlardı. Bu soruşturmada polis memurları söylese amirleri bilgi, belge vermiyordu. Soruşturma bende olduğu dönemde dosyada bakan tapesi yoktu. Bakan görüşmesi hatırlamıyorum. Basit bir dosyaydı. Sonradan başka dosyalar yamanarak kuvvetlendirilmeye çalışılmış\" diye cevap verdi.
ESKİ SAVCI DA TANIK OLARAK DİNLENDİ
Daha sonra ise meslekten ihraç edilen ve hakkında ayrıca bir dava yürütülen savcı Yılmaz Kıstı\'nın tanık olarak ifadesi alındı. 17 Aralık operasyonunda soruşturmaya dönüştürülen üç dosyadan Halkbank soruşturması ve Rıza Sarraf ile ilgili olan soruşturmaya bakan ve daha sonra dosyayı firari eski savcı Celal Kara\'ya devreden tanık Yılmaz Kıstı, o dönem Başsavcıvekilinin halen firarda olan eski savcı Zekeriya Öz olduğunu belirterek dosyanın kendisine verildiğini belirtti. O dönem Kaçakçılık Bürosu\'nda savcılık yapan Kıstı, \"soruşturma dosyasında, Ahmet isimli bir şahıstan gelen bir ihbar mektubu vardı. Bu mektubu, araştırma yapılması için emniyete gönderdim. O bürodan ayrılınca dosyayı Celal Kara\'ya teslim ettim. Milletvekili veya bakan dinlenmesine yönelik hiçbir talimatım olmadı. Rıza Sarraf ile ilgili iddialar vardı. Sarraf, Muammer Güler (o dönem İçişleri Bakanı) ile görüşmüş. Ama benim tape yapın gibi bir talimatım olmadı\" dedi. Mahkeme Başkanı Cem Karaca, \"Polis talimatı sözlü olarak sizden aldığını söylemiş\" deyince tanık Kıstı, öyle bir talimatı olmadığını belirtti. Mahkeme Başkanı Karaca\'nın, \"Zafer Çağlayan\'ın 27, Muammer Güler\'in 40 görüşmesi tape yapılmış. Sizin bunlardan haberiniz olmadı mı?\" sorusuna ise Yılmaz Kıstı, \"Olmadı. Bakanların tape yapılmasına izin vermem. Çünkü bakanlar hakkında soruşturma nasıl yapılır bilirim. Öncelikle izin almak gerekir. Ben bütün görüşmeleri tapeye dökün demiş miyim? Bana topyekün bir dinleme tapesi gelmiyordu. 3-5 tane tape geliyordu, o da yeni dinlemeler almak içindi\" diye konuştu. Kıstı, firari savcı Celal Kara ile ilgili soru üzerine de \"Onunla samimiyetim yoktu. Aynı adliyede çalışıyorduk. Bir kere asansörde karşılaştık, bana \'Bu iş bana kaldı\' diye espiri yaptı\" dedi. Duruşma tanık ifadelerinin ardından sanıkların taleplerinin alınmak üzere yarına bırakıldı.