Gündem

15.01.2015 - Alman basınından özetler

Almanya'da göç başvurularında puan sistemine geçilmesi tartışmaları, Charlie Hebdo saldırısı ve İtalya cumhurbaşkanının görevden ayrılması öne çıkıyor.

15 Ocak 2015 00:09


Sosyal Demokrat Parti (SPD) şubat ayı sonuna kadar Almanya'ya kalifiye göçmenleri çekmek için göç başvurularında puan sistemine geçilmesini öngören bir yasa teklifi yetiştirmeye çalışıyor. Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) Genel Sekreteri Peter Tauber de söz konusu fikre açık olduklarını ifade etti. CDU şimdiye kadar puan sistemine karşı çıkıyordu. Berlin'de yayımlanan Die Welt gazetesinin konuyla ilgili yorumu şöyle:

"Paris'teki saldırıların gölgesinde, Almanya'da göç yasasıyla ilgili bir tartışma patlak verdi. CDU, SPD ve Yeşiller partili bazı politikacılar Kanada'daki gibi bir puan sisteminin kullanılması için harekete geçti. Öte yandan CDU'nun ileri gelenlerinin herhangi bir değişikliğe gerek görmemeleri üzücü bir durum. Çünkü Almanya'nın bundan 20 yıl sonra nasıl görüneceği, ekonominin rekabet gücünün ne konumda olacağı ve yine sosyal devletin ne denli dayanıklı olacağı göç politikasıyla ilgili alınacak kararlara bağlı. Almanya bir puan sistemiyle dünyanın geri kalanına kalifiye iş gücünün Almanya tarafından kucaklandığı şeklinde güçlü bir sinyal verebilir."

Berlin'de yayımlanan Der Tagesspiegel'in aynı konudaki yorumu ise şöyle:

"Kesin olan nokta, Almanya'nın göçmenlere ihtiyaç duyduğu... Bu durumu açıklığa kavuşturmak için bir 'oturma izni' değil göç yasasına ihtiyaç duyuluyor. Bu mutlak bir güvenlik sağlamasa da, güvenliği güçlendirecektir. Bu anlamda Kanada halen örnek teşkil ediyor. Başvurmak isteyenler internet üzerinden yapabilecekleri bir test yoluyla şanslarının ne kadar olduğunu görebiliyor. Kurallar anlaşılır ve açık. Almanya'da ise bunun için becerikli avukatlara ihtiyaç var. Ekonomik açıdan tek ihtiyaç duyulanlar akademisyenler değil. Çalışan açığı çekilen branşların listesi giderek uzuyor."

Süddeutsche Zeitung ise Charlie Hebdo saldırısıyla ilgili bir yoruma yer veriyor:

"Bir zamanlar 'Kilisenin büyük kızı' olarak nitelenen Fransa devlet ve kilisenin ayrılması için azimle savaş verdi. Ve laiklikle de gurur duyuyor. Müslümanlar, Yahudiler, Hristiyanlar, inançsızlar ve tüm diğer inanç sahiplerinin birlikte yaşamalarının temeli olduğu için karikatüristler, sanatçılar ve entelektüeller laikliği savunuyor... Herkes bazen Charlie Hebdo'nunki gibi uygunsuz ve müstehcen bir kisveye bürünmüş olsa da eleştiri ve hicvi kaldırabilmelidir. Hoşgörü kolay değilse de öğrenilebilir. Parisli teröristler buna kalaşnikoflarla karşı çıktı. Charlie Hebdo ise buna doğru yanıtı verdi. Eskiden olduğu gibi alaya devam ediyor."

Stuttgarter Zeitung ise yorum sütunlarında İtalya Cumhurbaşkanı Giorgio Napolitano'nun görevden ayrılmasına yer veriyor:

"Napolitano özellikle de ülkeyi bir palyaçonun yönettiği bir dönemde İtalya'nın dünya gözündeki saygınlığını kurtaran bir siyasetçiydi. Napolitano bir istikrar çapasıydı. Bu şimdi ortadan kalktı. Matteo Renzi'nin mürettebatını birleştirmeyi öğrenmesi gerekiyor. İtalya'yı habersizce yakalaşan fırtınalı günler bekliyor."