Gündem

15 Temmuz'dan sonra, Anayasa Mahkemesi'ne başvuru sayısı arttı

Eyyüp BURUN/GAZİANTEP, (DHA)- ANAYASA Mahkemesi Genel Sekreter Yardımcısı Murat Anzaklı, Anayasa Mahkemesi'ne en çok bireysel başvurunun adil yargılanma hakkı ile ilgili yapıldığını söyledi

23 Ekim 2017 16:43

Eyyüp BURUN/GAZİANTEP, (DHA)- ANAYASA Mahkemesi Genel Sekreter Yardımcısı Murat Anzaklı, Anayasa Mahkemesi\'ne en çok bireysel başvurunun adil yargılanma hakkı ile ilgili yapıldığını söyledi. 15 Temmuz darbe girişimi ardından başvuruların inanılmaz derecede arttığını dile getiren Anzaklı, en çok ihlal kararının ise adil yargılanma hakkının ihlali iddiasına dayanılarak verildiğini kaydetti.
Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi ile ortak yürütülen \'Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Sisteminin Desteklenmesi Ortak Projesi\' kapsamında \'Anayasa Mahkemesi\'ne Bireysel Başvuruda Öne Çıkan Sorunlar\' konulu bölgesel toplantı Gaziantep\'te yapıldı. Toplantıya; Anayasa Mahkemesi Genel Sekreter Yardımcısı Murat Anzaklı, Anayasa Mahkemesi üyesi Hasan Tahsin Gökcan, Avrupa Konseyi Ankara Program Ofisi Başkanı Michael Ingledow, Bölge Adliye Mahkemesi Başkanı Yusuf Kaya, Bölge Adliye Mahkemesi Başsavcısı Mustafa Yalçın ile hakim, savcı ve avukatlar katıldı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Anzaklı, Anayasa Mahkemesi\'nin yaklaşık 5 yıldır bireysel başvuru kabul ettiğini ve 15 Temmuz darbe girişimi ardından başvurularda büyük artış olduğunu dile getirdi. Anzaklı, yıllık 20 bine yakın olan başvuru sayısının 1 Temmuz 2017 yılı itibari ile 107 bine çıktığını ifade ederek şunları dedi:
\"Yıllara göre baktığımızda Anayasa Mahkemesi\'ne 2012 yılını saymazsak 2013\'de  10 bin, 2014\'de 20 bin, 2015\'de yine 20 bin 300 dosya gelmişti. Fakat bu 15 Temmuz\'da devlete ve millete karşı yapılan hain darbe teşebbüsünden sonra başvuru sayısı inanılmaz derece arttı. Tüm yargı teşkilatındaki iş yükünün artışı ile beraber Anayasa Mahkemesi\'nin iş yükünde de artış yaşandı. Bunu şöyle anlatmak isterim; biz 15 Temmuz günü mesai bitiminde 17:00 itibari ile derdest dosya sayımız 22 bin 500 civarındaydı. 2017\'nin 1 Temmuz itibari ile 107 bin dosyamız vardı. Tabi bu dosyaların büyük bir kısmı özellikle OHAL  döneminde gelen başvurulara ilişkindi ve en çok Kanun Hükmünde Kararnameler ile meslekten çıkarmalara yönelikti. 685 sayılı KHK ile OHAL komisyonun kurulmasından sonra 14 Temmuz itibari ile biz 70 bin 700 dosyayı OHAL komisyonuna başvurulmaksızın ve idari yargı yollarına başvurulmaksızın Anayasa Mahkemesi\'ne başvurulduğu gerekçesi ile kabul edilemezlikle sonuçlandırdık. Bugün itibari ile elimizdeki derdest dosya sayısı 38 bin civarında. Bu dosyaların büyük bir kısmı da gözaltı ve tutuklamalarla ilgili olarak kişi hürriyeti ve hakkının ihlali iddiası kapsamında olduğunu değerlendirdik. Şu anki çalışma yeklimiz düzenimizde önceliğimiz kişi hakkı ve hürriyeti güvenliği kapsamında gelen başvuruları incelemek ve bir an önce sonuçlanmayı hedeflemek.\"
Anayasa Mahkemesi\'ne en çok başvurunun ve ihlalin \'adil yargılanma hakkı\' kapsamında yaşandığını aktaran Anzaklı şöyle devam etti:
\"Anayasa Mahkemesi\'ne yapılan başvurular incelendiğinde ise şöyle bir istatistik çıkıyor karşımıza; en çok başvuru adil yargılama hakkı kapsamında geliyor. 2\'inci sırada kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı, mülkiyet hakkı, yaşama hakkı ile işkence ve kötü muamele yasağı hakkı, ifade hürriyeti, özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı ve örgütlenme özgürlüğü alanında başvuruların geldiğini görmekteyiz. Bunu özellikle belirtmek istiyorum en çok başvuru maalesef, \'adil yargılanma hakkı\' kapsamında yapılmakta ve en çok ihlal kararımızda adil yargılanma hakkının ihlali iddiasına dayanılarak verilmektedir. Adil yargılanma hakkı kapsamında da, en çok maalesef kronik bir problemimiz, \'Makul sürede yargılanma hakkının ihlali, mahkemeye erişim hakkının ihlali, gerekçeli karar hakkının ihlali, hakkaniyete uygun yargılama yapılmaması, silahların eşitliği ve çelişmeli yargılamalar ilkelerine aykırı karar verilmesi, savunma hakkının ve tanık sorgulatma hakkının ihlali kapsamında verildiğini görmekteyiz. Adil yargılama hakkından sonra ise en çok başvuru gözaltı ve tutuklamalara ilişkin olarak kişi hürriyeti ve güvenliği kapsamında kalmakta. Buna ilişkinde en çok uzun tutukluluk, tutuklama kararlarının gerekçesizliği veya devam eden tutukluluk hallerinin gerekçesizliğine dayanmaktadır. 15 Temmuz sonrasında da Anayasa Mahkemesi\'ne başvurularda önemli bir nitelik değişikliği yaşanmaya başladı. Belki 15 Temmuz\'dan sonra biz mahkeme olarak en çok, kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı kapsamında başvuru yapılacağını düşünmüştük. Hazırlıklarımız aslında buna yönelik yapılmıştı ama en çok başvuru meslekten çıkarmaya yönelik oldu. Biz bu başvuruları komisyonun yetkisi alanında yada idari yargının yetki alanında olduğu için kabul edilemezlik ile sonuçlandırdık. Bu dosyalar Anayasa Mahkemesine 15 Temmuz\'dan önce günlük 80-100 arası başvuru alırken 15 Temmuz sonrası günlük 700-800 başvuru gelmeye başladı.\"
Toplantı, bireysel başvurularda görülen sorunların çözümlerine yönelik panellerle devam etti.

​FOTOĞRAFLI