Rusya ve Batı arasındaki Ukrayna krizi, Hannover’de aşırı sağcı ve holiganların
planladığı gösteri ve FİFA müfettiş raporu ile ilgili tartışmalar Alman basınında öne çıkan
yorum konuları arasında yer alıyor.
Münchner Merkur gazetesi Ukrayna krizi ile ilgili haberinde Rusya Devlet Başkanı
Vladimir Putin’i eleştiriyor:
„Bunlar, kontrol dışına çıkmış bir adamın tehlikeli güç gösterileri. Bu sayede
kendini Batı
ve Amerika Birleşik Devletleri’ndeki karşıtları ile aynı hizaya yükselteceğine inanıyor.
Konu ölümcül bir ciddiyet taşımasa, uzun yıllar sürme tehlikesi bulunan bir çatışma ve
insan hayatı söz konusu olmasa, Kremlin hükümranının davranışı, ‚en güçlü benim‘
diyen bir ergen delikanlının tavrı olarak görülebilirdi. Putin’in yaşadığı ikilem şu:
Çağırdığı ruhlar ona hükmetmeye başladı.“
G20 zirvesine ev sahipliği yapan Avustralya açıklarında Rus savaş gemilerinin boy
göstermesini ise Straubinger Tagblatt şöyle değerlendiriyor:
„Savaş ve ölüm devam ediyor. Devlet Başkanı Vladimir Putin, ayrılıkçıların seçim
maskaralığından, Ukrayna’nın doğusuna girmek ve isyancıları desteklemek için kendine
meşruiyet çıkarıyor. Rusya’ya karşı uygulanan ambargolar etkisini Rus ekonomisinde,
bütçesinde ve para birimi Ruble’de giderek daha fazla gösterirken, Başkan Putin bunu
hiç kafaya takmıyor. Davranışları inadına yaramazlık yapan veletlere benziyor. Bu, Rus
Donanması’nın, başkanlarının uluslararası bir zirveye katıldığı ev sahibi ülkenin
kıyılarındaki ilk boy gösterisi değil.”
Hannover İdare Mahkemesi’nin kentte yapılması planlanan ırkçı holigan gösterisine izin
vermesi Mannheimer Morgen gazetesi tarafından şu şekilde yorumlanıyor:
“Gösteri hakkı bir demokratik kazanım. Ne yazık ki bu hak, yasaları ve yasa
koruyucuları ayaklar altına alanların da işine yarıyor. Mahkemenin gösteri için koyduğu
koşullar ise pek ikna edici değil. Gösterinin yapılacağı Hannover Garı’nın arkasındaki
meydan oldukça merkezi bir yerde ve holiganlar küçük gruplar halinde buradan şehir
içine doğru yürüyüşe geçebilirler. Yasal başvurusu yapılan 18 karşıt gösteri, Hannover
polisinin o gün çok yoğun bir mesai yapacağını gösteriyor. Umalım ki vaziyeti, Köln’deki
meslektaşlarından daha iyi kontrol altında tutabilsinler. Bu ulaşım için de geçerli. Köln
gösterisine geliş gidişlerde bazı aşırı sağcıların yabancı görünümlü insanları trenlerden
indirebilmeleri tam bir skandaldı.”
Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği FİFA’nın, 2022 Dünya Futbol Şampiyonası’nın
ev sahipliğine Katar’ın seçilmesi sürecinde yaşandığı iddia edilen yolsuzluklar ve
bununla ilgili hazırlanan müfettiş raporu Landeszeitung gazetesinin sayfalarına şu
yorumla taşınıyor:
“Katar’ın, FIFA tarafından rüşvet suçlamalarından aklanması hiç de sürpriz değil.
Konuyu inceleyen Baş müfettiş Michael Garcia’nın, hazırladığı raporun FIFA tarafından
yorumlanışına itiraz etmesi ise çok şey ifade ediyor. Bundan bağımsız olarak Katar’daki
şampiyonaya kuşku ile bakılmaya devam edilebilir. Ne Katar ne de FIFA, insan hakları
ve çalışma koşulları konusunda birkaç beylik laf etmekten öteye geçebildi, bir rezalettir
bu. Bir başka rezalet ise Afrika Futbol Konfederasyonu’nun 2015 Afrika Kupası’nın
düzenlenmesindeki ısrarcılığıdır. Ebola salgınını haklı bir gerekçe olarak ortaya koyan
ve turnuvanın ertelenmesini talep eden Fas’ın hem ev sahipliği elinden alındı hem de
turnuvadan ihraç edildi. Şimdi bu turnuvanın da Katar’a verilmesinin gündemde olması
dilimizin tutulmasına neden oluyor. Futbolun etrafındaki bu ticaret, tüm vicdansızlığı,
para ve güç hırsı ile hücrelerine kadar çürümüş durumda.”