Frankfurter Allgemeine Zeitung'un yorumunda şu
satırlar yer alıyor:
“Ne Washington ne de Avrupalılar Irak devletinin dağılma sürecinin içine çekilmek istiyor. Bu
anlaşılabilir bir durum. Ancak Irak'ın kuzeyindeki katliamı hiçkimse eli kolu bağlı seyredemez. İkinci
Dünya Savaşı'ndan beri bir daha asla soykırım ve
sürgüne izin vermemeye yemin eden Batı
dünyası da. Ancak bu vaka Batı'yı kendi tümenlerini savaşa göndermeye mecbur bırakmıyor. ‘İslam
Devleti' örgütüne karşı cephedeki savaşı Kürtlerin yürütmesi
mi gerekecek? Fransa Kürt
peşmergelere mümkün olduğunca çabuk silah sevk etmek istiyor, Alman siyaseti ise hâlâ sonucu,
daha doğrusu mümkün olan tüm sonuçları düşünüyor. Bizim çatışma bölgelerine silah ihracatı
konusundaki bu çekingenliğimiz ne olacak? Silahlar kimin eline geçebilir
ki?”
Düsseldorf kentinde yayımlanan Westdeutsche Allgemeine
gazetesi de Batı'nın durumunu
irdeliyor:
“Irak vakasında bir kez daha görüldü:
Batı, radikal İslam ve diğer tehlikelere karşı savaşta çok yavaş
tepki veren hantal bir kütle. Bunun çeşitli nedenleri var. Batı ancak kan gördüğünde, oluk oluk kan
aktığını gördüğünde harekete geçer. Fedakarlığa ancak o zaman hazır olur. Bu normal. Çünkü söz
konusu ülkeler oldukça uzakta görünüyor. Ama hükümetlerle istihbarat birimlerinin bir o kadar tetikte
olması gerek. Ki öyle değiller.”
Neue Ruhr/Neue Rhein Zeitung ise askerî müdahale
konusunda uyarıyor:
“Irak'taki dramatik gelişmeler, süpergücün
askeri ve siyasi toptan fiyaskosu sonucu tetiklenmiştir.
Buna rağmen Amerikan kara birliklerinin Irak'ta yeniden görevlendirilmesi, çok küçük çaplı bile olsa
son derece yanlış olur. Böyle bir durum, işgal döneminin yeniden başlaması olarak algılanır ve Sünni
direniş cephesinin daha sıkı kenetlenmesine yol açar. ‘İslam Devleti' örgütüne karşı savaşı
kazanmak için bu cephenin dağıtılması gerek. Bu da başkent Bağdat'taki güç çekişmesi ve
Sünnilerin marjinalleşmesi durdurulabilirse mümkün olabilir. Taş Devri İslamcılarına karşı savaş
Sincar Dağlarında değil, Bağdat'ta kazanılır.”
Stuttgarter Zeitung'un yorumu ise şöyle:
“Devletler hukukuna göre barışa ulaşmak
için savaş yürütme yetkisi sadece Birleşmiş Milletler'indir.
Şu sıralar hiçkimse bundan bahsetmiyor. Diğer yandan BM'nin Irak'ta artık faal hale geçmesinin
zamanı çoktan geldi. Almanya'nın da katılımıyla. Ama bu pekçoklarının çıkarlarına uymuyor. Almanya
BM yetki alanı dışındaki askerî çatışmalara katılmamalıdır. Silah sevkiyatı yoluyla olsa bile.”