Gündem

12.02.2014 - Alman basınından özetler

Alman basınından seçtiğimiz yorumlar, Federal Meclis Araştırma Komisyonu eski Başkanı Sebastian Edathy hakkında soruşturma başlatılması ve Alman milletvekillerinin maaşlarının yükseltilecek olmasıyla ilgili.

12 Şubat 2014 16:41


Almanya’da Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) cinayetlerini araştıran Federal Meclis Araştırma Komisyonu eski Başkanı Sebastian Edathy'nin evi ve bürosunda çocuk pornografisi bulundurduğu şüphesiyle dün polis tarafından arama yapıldı. Sosyal demokrat siyasetçi, kendisine yöneltilen suçlamaları kesin bir dille reddetti.1998 yılından beri Federal Meclis milletvekili olan Edathy, içişleri konusunda uzman bir politikacı. Kölner-Stadtanzeiger gazetesinin konuya ilişkin yorumu şöyle:

“Masumiyet karinesi, çocuk pornografisi şüphesi ortaya çıktığı zaman da bir politikacı için tabii ki geçerlidir, ancak böyle olmasının ona bir yararı yok. Hakkında başlatılan soruşturmanın kamuoyunda duyulmasıyla Edathy’nin itibarı zedelenmiştir. Partisi ile Federal Meclis Grubu'ndan şimdiye kadar Sebastian Edathy ile tek bir dayanışma görülmedi. Edathy, kendisine yöneltilen suçlamaların gerçek olmadığını açıkladı. Hakkında dava açılacak olursa, mahkeme önünde suçsuz olduğunu kanıtlamak durumunda kalabilir. Ancak bu, hakkında soruşturma açıldığının öğrenilmesiyle birlikte, kamuoyu vicdanında yargılandığı gerçeğini değiştirmeyecek. İlk etapta mahkemenin alacağı bir aklama kararı bu yargının değişmesini sağlayabilir.”

Almanya’nın doğusundaki Cottbus kentinde yayımlanan Lausitzer Rundschau gazetesinin aynı konudaki yorumuna geçiyoruz:

“Öncelikle masumiyet karinesi geçerlidir. İkincisi, Edathy hakkındaki suçlamalar doğru olsun ya da olmasın, politikacıların diğer vatandaşlardan daha iyi insanlar olmadıklarını hatırlatmak gerekiyor. Politikacılar toplumun aynası konumundadırlar. Onun için aslında başka bir husus ön plana çıkartılmak zorunda. O da genelde çocuk pornografisi konusu ve bu aşağılık suçun kurbanı olanlardır.”

Almanya'da hükümet, milletvekillerinin maaşlarında yeni düzenlemeye gitmek için harekete geçti. Alman milletvekillerinin maaşları artırılarak, bir federal hâkimin aldığı maaş olan 9 bin euro civarına yükseltilecek. Çok sayıda Alman gazetesi gibi Frankfurter Allgemeine Zeitung da konuyu yorum sütunlarına taşımış:

“Bu, umutsuz bir girişim. Zira maaşlar yeniden düzenlense de Alman Federal Meclisi’ndeki milletvekilleri, ellerindeki olanakları kendi çıkarları doğrultusunda kullandıkları suçlamasından kendilerini kurtaramayacaklar. Parlamenterlere yaşlılıkta verilecek ödentilerin 'halk arasında geçerli olan emeklilik ödentilerine' göre belirlenmiş olduğu yönündeki argüman da burada pek işe yaramıyor. Çünkü milletvekilliği alışılmış mesleklerden değil. Gerçekten de parlamenter olmak ve parlamenter kalabilmek o kadar kolay değil ve parti içinde kariyer merdivenini ağır ağır yukarı doğru çıkmak da çok sevimli bir iş değil. Milletvekili maaşları ve diğer azımsanmayacak ikramiyeler, şeffaf ve korumasız bir yaşam sürdürmek zorunda olan vekiller için bir tazminat ödentisi gibi de görülebilir. Halkın temsilcileri dijital ve global dünyamızda bugün artık çok daha yoğun bir biçimde sorumluluklarına uygun davranmak zorunda. Bu eziyeti başka kim çeker ki?”

Frankfurter Rundschau gazetesi ise milletvekili maaşlarının artırılacak olmasını eleştiriyor:

“Milletvekili maaşlarının yükseltilmesinde yargıçların ya da kaymakamların maaşlarının örnek alınması belki kendi başına ele alındığında çok ölçüsüz gelmeyebilir. Bu girişim iki açıdan tartışmalı: Maaş ödentilerinin yanı sıra, vekillerin gerçekten ihtiyacı olup olmadığına bakmaksızın, vergiden muaf, ayda yaklaşık 4 bin 200 euro ek ödenti yapılması öngörülüyor. Ama milletvekilleri her şeyden önce de kendilerini, 5 bin 600 euroya kadar varan bir emeklilik maaşı ile ödüllendirdiler. Bu ölçüde cömert emeklilik, çağımız şartlarına pek uygun düşmüyor. Nitekim aynı milletvekilleri normal vatandaşın emeklilik maaşlarının seviyesini düşürme eğiliminde. Gerçeklere bu kadar duyarsız ve uzak olunmasını, burnu yukarda politikacıların marifeti olarak görülmesine karşı çıkmak, aydın vatandaşlara bile artık zor geliyor.”