Der Tagesspiegel gazetesinde Berlin'deki kutlamalar ele alınıyor:
“Yüzbinlerce kişi son günlerde, Berlin'in ne kadar değiştiğini ve kentte nasıl bir birliktelik ruhu oluştuğunu görme fırsatı buldu. Kentin eski sakinleri bile Berlin Duvarı'nın nereden geçtiğini yeniden anımsadı. Mutlu unutuş! Sayısız insan sınırı geçti, yaşadıklarını hatırladı, bölünen semtler ve ayrı düşen ailelerle ilgili hikâyeleri dinledi. Balondan duvar, bazılarına fazla entelektüel gelmemiş, Berlin'i ikiye ayıran duvarı anımsamak için çok da iyi bir fikir gibi görünmemiş olabilir ancak yine de dökülen gözyaşlarına değdi. Bir kentin halkının birlik olmak ve kendisini yeniden bulmak için gereksinim duyduğu büyülü anlardı. Kolektif bir bilincin oluşturulması bakımından bu anlar vazgeçilmez nitelikte, hele ki uzun bir travma yaşamış Berlin için.”
Kölner Stadt-Anzeiger gazetesinde de günümüzdeki diplomatik ilişkilere dair bir yorum göze çarpıyor:
“Berlin Duvarı'nın yıkılmasından sonra, ‘Almanya'nın dostları tarafından kuşatıldığı' söylemine alıştık. Bunda bugüne kadar bir değişiklik olmadı. Peki, birkaç kilometre uzaklıktaki, bugünkü Batı Avrupa'nın etrafındaki ülkeleri ne şekilde nitelendiriyoruz? Rusya bir ‘düşman' değil. Fakat Gorbaçov döneminden alışık olduğumuz gibi bir ‘dostluk'tan da söz edemiyoruz. Her şeye rağmen bugün de Rusya'nın menfaatlerini dikkate almak, onu bir şeytan gibi görmemek ve diyalog yolunu aramak akıllıca olur.”
Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesinde Başbakan Angela Merkel'in 25'inci yıl mesajına dair bir yoruma yer veriliyor:
“Merkel'in 25 yıl önce Berlin Duvarı'nın yıkılışıyla ilgili mesajı, kendi yönetim tarzıyla tam bir tezat oluşturan barışçıl devrimin yöntemleri önünde eğilmeye dayanıyordu: 'Bizim şekillendirme gücümüz var. Biz bir şeyleri daha iyiye dönüştürebiliriz; duvarın yıkılışının verdiği mesaj budur.' Merkel, bu mesajın Ukrayna, Suriye, Irak ve dünyanın değiştirilemez koşullar ve çatışmaların hâkim olduğu diğer bölgelerini ilgilendirdiğini söyledi. Tüm bunlar nasıl bir uyum içerisinde olabilir ki? Merkel iklim değişikliğine veya Euro Avrupası'na da değinebilirdi… Ya da yalnızca zor koşulların değil, bilimsel açıdan desteklenen kimi zorunlulukların siyasetçileri harekete geçme ya da yok olma seçenekleri arasında bıraktığı her bölgeye.”
Neue Osnabrücker Zeitung gazetesinde de Berlin Duvarı'nın yıkılışına değiniliyor:
“Berlin Duvarı'nın yıkılışının 25'inci yıldönümü büyük etkinliklerle kutlandı, bu haklı bir kutlama. Fakat tüm bu kutlamalara karşın, Berlin'de bir kutlama havası yoktu. Eski SSCB lideri Mihail Gorbaçov, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ve onun seleflerinden Henry Kissinger yeni bir soğuk savaşa karşı uyarılarda bulundu. Zira tam olarak 25 yıl önce duvarın yıkılışıyla birlikte Batı'nın Rusya ile ilişkileri dip noktaya varmıştı. Güven dolu bir ilişki çok daha farklı görünür. Bunu düzeltmek için Putin kadar Almanya'nın da devreye girmesi gerekiyor. Zira daha büyük bir Almanya, 25 yıl öncesine kıyasla daha da büyük bir sorumluluk üstlenmek zorunda.”