100. Yıl Demokratik Sol Avukatlar Grubu tarafından yapılan açıklamada, Seçim Yürütme Kurulu'nun demokratik sol değerlere uygun olmayan bir önseçim süreci düzenlediği ve yetkisi olmadığı halde grup adına açıklama yaptığı belirtildi. Kurulun, kendisini DSA Dönem Başkanı olarak dayattığı ifade edilen Ankara Baro Başkanı Mustafa Köroğlu'nu tek aday olarak gösterdiği, bu sürecin demokratik ilkelerle bağdaşmadığı öne sürüldü.
Ankara Baro Başkanlığı'na adaylık süreci başladı. 2018 yılında yargı sisteminin "çürümüş" ve "bozulmuş" olmasını gerekçe göstererek Cumhuriyet Savcılığı'ndan istifa eden Bülent Yücetürk, Ankara Baro Başkanlığı'na adaylığını açıkladı. Yücetürk'ün de seçime gireceği 100. Yıl Demokratik Sol Avukatlar Grubu, mevcut Baro Başkanı Mustafa Köroğlu'nu ve seçim sürecini eleştiren bir açıklama yaptı.
Açıklamada, genel kurul çağrısının 847 kişinin takip ettiği Instagram sayfasında duyurulmasının ve önseçim başvuru ücretinin 510.000 TL olarak belirlenmesinin eleştirildiği, bu sürecin demokratik sol değerlere uygun olmadığı ifade edildi. Ayrıca, "tek dönem aday olma" ilke kararının kaldırılması ve 25 kişilik aday listesinin sunulması için tanınan sürenin yetersizliği de eleştirildi.
Demokratik sol değerlerden habersiz olanlara "Demokratik Sol"un ne olmadığını anlatmak ve neden bu değerlere sahip olmadıklarını açıklamanın tarihe karşı bir görev olduğu vurgulanan açıklamada, baro üyelerine "hedefe yürüyenlere karşı tehlikenin farkında mısınız!" uyarısı yapıldı. Açıklamada, geçmişte politik, hukuki ve mesleki mücadele içinde olmadan, iktidarın hukukçuları ile aynı çizgide yer alanların hiçbir zaman demokratik solcu olamayacağı ifade edildi.
100. Yıl Demokratik Sol Avukatlar Grubu, baronun malvarlıklarını usulsüz yöntemlerle kullanan, ekonomik sebeplerle aidatını ödeyemeyen meslektaşlarını mağdur eden ve baro emekçilerine mobbing uygulayan kişilerin demokratik solcu olamayacağını belirtti.
100. Yıl Demokratik Sol Avukatlar Grubu'nun açıklamasının tamamı şu şekilde:
"Saygıdeğer Meslektaşlarımız,
Önseçim çağrımız üzerine; DSA Seçim Yürütme Kurulu'nun 03.08.2024 tarihli açıklaması karşısında bir açıklama yapmak ve meslektaşlarımızı bilgilendirmek zorunlu hale gelmiştir.
Demokratik sol değerlerle bağdaşmayan bir önseçim süreci tertipleyen kurul, Demokratik Sol Avukatlar Grubu adına açıklama yapma yetkisine sahip olmadığı gibi muhatabımız da değildir. Önseçim çağrımızın muhatabı “Demokratik Sol Avukatlar Grubu Dönem Başkanı” unvanıyla "demokratik sol" ilke ve teamülleriyle bağdaşmayan bir genel kurul çağrısı ile, bir 'oldubitti'yle kendisini tek aday olarak dayatan ve tüm beceriksizliği ile DSA Grubunun arkasına saklanarak yeniden Baro'yu yönetmeye talip olan Sayın Av. Mustafa Köroğlu'dur.
Ankara Barosu'nun tüm üyelerinin doğal üyesi bulunduğu "Demokratik Sol Avukatlar Grubu"nun isminin kim tarafından kullanılacağına, genel kurul çağrısını Ankara Barosu'nun tüm üyelerine bildirimle duyurmak yerine 847 kişinin takip ettiği “instagram” sayfasında ilan etmekle yetinen, “tek dönem aday olma” ilke kararını olağanüstü bir gündem maddesi ile ortadan kaldıran, Ankara Barosu'nu yönetmeye aday 25 kişilik aday listesini sunmak için 10 gün süre tanıyan ve hangi ölçüte göre tayin edildiği belirsiz 510.000 TL'lik önseçim başvuru ücretini dayatan kişiler değil; Ankara Barosu üyesi Avukatlar karar verecektir. Demokratik sol değerlerden bihaber olanlara "Demokratik Sol"un ne olmadığını anlatmak ve neden "Demokratik Sol" değerlerini taşımadıklarını meslektaşlarımıza da açıklamak, Ankara Barosu üyelerine ‘hedefe yürüyenlere karşı tehlikenin farkında mısınız!' uyarısını yapmakla tarihe karşı görevimizi yapıyoruz. Geçmiş hayatlarında hiçbir politik, hukuki, mesleki mücadele içinde olmadan; paralel hayranlığı ile hedeflerine yürüyenler, sarayın hukukçuları ile aynı paralele gelenler hiçbir zaman demokratik solcu olamaz. Haklarında kesinleşmiş mahkumiyeti olanlar, yürüyen yargılamalar nedeniyle rehin alınanlar, bugün “kimin kime hizmet ettiğini” sorgularken, geçmişte hakkında açılan soruşturma nedeniyle aynı kimselerden yardım aldığını unutanlar demokratik solcu olamaz.
2022 Genel Kurulunda “tek dönem aday olma” ilke kararını getiren ancak, 2024 yılında teamülleri eleştirip, içini boşaltarak alınan ilke kararını kaldıranlar, işlerine geldiğinde teamüle sarılanlar demokratik solcu olamaz. İktidarın başta Ankara Barosu olmak üzere Baroları bölmek ve etkisizleştirmek için kurduğu numaracı baroları meşrulaştıranlar demokratik solcu olamaz. Baro'nun malvarlıklarını hangi amaca hizmet ettiği belli olmayan, usulsüz yöntemlerle peşkeş çekenler demokratik solcu olamaz. Kurdukları sözde kriz masalarında, “cübbelerini kimseye teslim etmeyecekleri” yönünde büyük söz söyleyip sözünde durmayıp, ekonomik sebeplerle aidatını ödeyemeyen meslektaşlarını baro levhasından silen, servisleri kaldırıp meslektaşını mağdur edenler demokratik solcu olamaz. Kişisel hırsları ve beceriksizlikleri ile baro emekçilerini işten atan, mobbing uygulayarak kurum hafızasını yok edenler demokratik solcu olamaz.
Bizler ise geçmişinin her anı politik, hukuki ve mesleki mücadele ile geçmiş, bilgi birikim ve tarihsel duruşumuzla gerçek demokratik solcularız. “İltibas”, Demokratik Sol Avukatlar'ın oylarıyla seçilen ancak numaracı Baro'ya kahvaltı ziyareti ile meşruiyet kazandıran birinin, Demokratik Sol Avukatlar Grubu'nun tek adayı olma iddiasıdır. Geçmişte Demokratik Sol Avukatlar'ın oylarıyla Ankara Barosu Başkanı olan bir zatın Büyükelçilik ile sonuçlanan kariyer ve fikir dönüşümünün bir benzerini yaşamamak için tehlikenin farkında mısınız? Baromuzu geleceği belirsiz bir sürece teslim edemeyiz. Saygılarımızla."