Alican Uludağ
Ankara Tren Garı Meydanı'nda 10 Ekim 2015 tarihinde IŞİD'in düzenlediği terör saldırısında 103 kişinin hayatını kaybetmesine ilişkin görülen davada 26 Haziran'da karar çıkması bekleniyor.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki görülen davada hakkında dava açılan 26 sanıktan 10'u hakkında karar çıkacak. Gar katliamı davasında IŞİD üyesi olduğu tahmin edilen 16 kişi halen firari durumda. İhmali olduğu yönünde tespitler yapılan bazı kamu görevlileri hakkında ise soruşturma izni çıkmamıştı.
Peki bu saldırı başkentin göbeğinde nasıl meydana geldi ve tartışmalara neden olan dava sürecinde neler yaşandı?
Saldırının öncesi ve sonrasında yaşananları 10 maddede derledik.
Gar katliamında hedef alınan miting neydi?
Saldırı öncesinde, AKP'nin tek başına iktidarı kaybettiği 7 Haziran 2015 seçimlerinin ardından Türkiye çatışmalı bir sürece girmişti. İktidar çözüm sürecini rafa kaldırmış, bir yandan IŞİD diğer yandan PKK'nın saldırıları artmış, askeri operasyonlar da yeniden başlamıştı. Bu süreçte sivil toplum örgütleri KESK (Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu) , DİSK (Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu), TMMOB (Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği) ve TTB (Türk Tabipleri Birliği) 10 Ekim 2015 tarihinde Ankara Sıhhiye Meydanı'nda "Savaşa inat. Barış hemen şimdi. Barış, emek, demokrasi" sloganıyla bir miting düzenleme kararı aldı. Ankara Valiliğinden alınan izinle yapılması planlanan mitinge katılacaklar için toplanma alanı olarak Ankara Tren Garı Meydanı belirlendi.
Miting için yeterli güvenlik önlemleri alındı mı?
Ankara'da geçmişte düzenlenen benzer mitingiler için kent girişlerinde sıkı güvenlik önlemleri alınırken 10 Ekim öncesinde başkente girişlerdeki arama noktalarının kaldırıldığı sonradan anlaşıldı. Hem mitingin katılımcıları hem de IŞİD militanları yolda durdurulmadan eylem öncesinde Ankara'ya sorunsuz ulaştı. Miting için Sıhhiye Meydanı'nda 2 bin 44 polis görevlendirilmişti. Toplanma alanı olan Gar çevresinde ise yalnızca 129 polis vardı. Gar Meydanı'na gelenler herhangi bir aramadan geçirilmedi.
Miting öncesinde saldırı istihbarı alındı mı?
10 Ekim öncesi Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat ve Terörle Mücadele Daire Başkanlığı tarafından IŞİD'in canlı bomba saldırısı düzenleyeceğine yönelik birçok istihbarat alınıyordu. Saldırıdan 25 gün önce de benzer bilgiler geldi. Gelen istihbaratta "DEAŞ'ın (IŞİD) yapmaya karar verdiği büyük bir eylem için seçtiği grubu Suriye'deki bir kampta özel eğitime aldığı, eylemin uçak-gemi kaçırma ya da miting-kalabalık yerde çok sayıda canlı bomba patlatma şeklinde olabileceği" uyarısı yapılıyordu. İçişleri Bakanlığının katliamdaki ihmallere ilişkin yürüttüğü idari soruşturmada Emniyet ve MİT'in IŞİD'in terör saldırısı düzenleyeceğine ilişkin 62 ayrı istihbarat notu geçtiği tespit edildi. Emniyet'in canlı bomba listesinde yer alan ve "terör nitelikli kayıp şahıs" olarak aranan Yunus Emre Alagöz'ün yapılan telefon dinlemelerinde ailesiyle vedalaştığı dahi biliniyordu. Üstelik Alagöz'ün kardeşi Şeyh Abdurrahman Alagöz, 20 Temmuz 2015'teki Suruç katliamının failiydi.
Gar'daki katliam nasıl gerçekleşti?
IŞİD'e Adıyaman'daki Dokumacılar grubu üzerinden katılan Yunus Emre Alagöz ile kimliği tespit edilemeyen yabancı uyruklu IŞİD üyesi, Gaziantep'teki hücre evinden 9 Ekim 2015 gecesi yola çıktı. Canlı bombaları taşıyan aracı IŞİD'in Gaziantep sorumlusu Yunus Durmaz'ın yardımcısı Halil İbrahim Durgun kullanırken önünde de Yakub Şahin'in kullandığı bir araç ona eskortluk yapıyordu. Durgun ve Şahin, IŞİD üyelerini Ankara'ya bırakarak geri döndü. Ve iki IŞİD üyesi, Gar Meydanı'na gelerek saat 10.04'te üç saniye aralıkla üzerlerindeki bombaları patlattı. Saldırı sırasında ikisi çocuk 100 kişi hayatını kaybetti, 20'si çocuk 391 kişi yaralandı. Yaralanan üç kişi ise daha sonra hayatını kaybetti.
Saldırıyı gerçekleştiren grup kimdi?
Ankara Gar katliamı, IŞİD'in Gaziantep hücresi tarafından organize edilmişti. Terör örgütününGaziantep sorumlusu, "Gaziantep emiri" olarak adlandırılan Yunus Durmaz'dı. Durmaz, o dönem Gaziantep'te IŞİD adına ciddi bir örgütlenmeye gitmişti. Katliamın ardından operasyon yapılmak istenirken üzerindeki bombayı patlatan Durmaz'ın ele geçirilen bilgisayarı, kentteki örgütlenmeyi ortaya koydu. Bu notlarda Durmaz'ın 150 IŞİD üyesine Gaziantep'te askeri ve dini eğitim verdiği anlaşılıyordu. Durmaz, ayrıca bu kişileri 120 dolar ile 690 dolar arasında değişen miktarda maaşa bağlamıştı. Notlarda Durmaz'ın Gaziantep ve Kilis'i işgal planı yaptığı, Suriye'de bağlı olduğu ve "Suriye emiri" olarak adlandırılan kişiye örgüt militanlarını Arapların çalıştığı işyerlerinde çalışıyor gibi gösterip eylem gününe kadar saklanmalarını önerdiği de anlaşılıyordu. Ayrıca IŞİD'in başta Suriye sınırındaki kentler olmak üzere birçok ilde Alevi köyleri, dernekleri, kiliseleri, yabancı misyon temsilciliklerini, ÇYDD (Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği) ve ADD (Atatürkçü Düşünce Derneği) şubelerinin adreslerini fişlediği bu notlara yansımıştı.
Canlı bombayı taşıyan kişiyle ilgili önceden ne biliyordu?
Canlı bombaları Ankara'ya getiren Yakub Şahin'in katliamdan 11 gün önce, 30 Eylül 2015'te, Gaziantep'in Nizip ilçesindeki bir gübre bayisinden amonyum nitrat almaya çalışması Emniyet'e ihbar edilmişti. 1 Ekim'de bu durum Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığına, 2 Ekim'de Gaziantep Emniyetine bildirildi. 7 Ekim'de ise Şahin'in telefonlarıyla ilgili dinleme kararı alındı. Ancak Yakub Şahin hakkında herhangi bir gözaltı kararı çıkarılmadı. Hatta Şahin, canlı bombaları Ankara'ya getirirken Adana Pozantı yolunda polis çevirmesine yakalandı. GBT sorgulaması yapılan Şahin, hakkında herhangi bir arama kararı bulunmaması nedeniyle yoluna devam etti.
Gar katliamı davasında neler yaşandı?
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, yürüttüğü soruşturma sonucunda arasında IŞİD'in "Türkiye emiri" olduğu belirtilen İlhami Balı'nın da bulunduğu 35 kişi hakkında dava açtı. Sanıklardan 16'sı firariyken 19'u tutuklu yargılanıyordu. Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi 2018'de davayı bitirerek 9 sanığı 101 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis, 11 bin 730'ar yıl hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme heyeti, diğer beş sanığa "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 12'şer yıl, 4 sanığa ise aynı suçtan 7 yıl 6'şar ay hapis cezasına çarptırdı. Sanık Erman Ekici'nin "silahlı terör örgütü yöneticisi olmak" suçundan 18 yıl hapisle cezalandırılmasına hükmeden mahkeme, söz konusu sanığın 100 kişiyi "kasten öldürme" ve 391 kişiyi "kasten öldürmeye teşebbüs etme" suçlarından da yargılanması için suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi. Ayrıca firari 16 kişi hakkındaki dosya da ayrıldı. Yargıtay, temyiz incelemesinde 9 sanığa verilen 101 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını onadı. Dokuz sanığa yaralama suçundan verilen bazı cezalar ise eksik inceleme nedeniyle 2022'de bozuldu. Ancak bu sanıklar hakkındaki öldürme suçundan verilen cezalar onandı.
Hakkında bozma kararı verilen 9 sanık ile Erman Ekici yönünden yeniden başlayan Gar davasında son duruşma 24 Nisan'da görüldü. Cumhuriyet Savcısı, bu duruşmada esasa ilişkin mütalaasında Ekici'nin "anayasayı ihlal" suçundan bir kez ağırlaştırılmış müebbet, 101 kasten öldürme suçundan 101 kez ağırlaştırılmış müebbet, öldürmeye teşebbüs suçundan ise 379 kez cezalandırma istedi. Mütalaada Yunus Durmaz'a Gar katliamı talimatının İlhami Balı tarafından Erman Ekici aracılığıyla gönderildiği vurgulandı. Savcı, Ekinci hakkında insanlığa karşı suç işlemek suçundan ise ceza istemedi. Sanıklar Yakub Şahin, Hakan Şahin, Hacı Ali Durmaz, Halil İbrahim Alçay, Resul Demir, Hüseyin Tunç, Taha Güneş, Abdülmüttalip Demir, Metin Akaltın'ın 11 kişiyi öldürmeye teşebbüs suçundan beraati istendi, katliamdan bir süre sonra hayatını kaybeden Mustafa Budak'a yönelik kasten öldürme suçundan ise ağırlaştırılmış müebbet talep edildi. 26 Haziran'da mahkeme bu 10 sanıkla ilgili son kararını açıklayacak.
Firari sanıklarla ilgili durum ne?
Gar katliamı davasında IŞİD üyesi oldukları tahmin edilen 16 kişi halen firari durumda. Bunlar arasında IŞİD'in bir dönem Türkiye sorumlusu olan İlhami Balı, yöneticiler Deniz Büyükçelebi ve Edremit Türe ile HDP Mersin ve Adana il binalarına bombalı saldırıların faili Savaş Yıldız da bulunuyor. Haklarında yakalama kararı bulunan 16 sanık, bu süreçte yakalanamadı. Savcı, bu sanıkların dosyasının ayrılmasını istedi.
Gar katliamında ihmali olan kamu görevlilerine dava açıldı mı?
10 Ekim katliamının mağdurları, olayda ihmali bulunduğu belirtilen kamu görevlilerinin de yargılanmasını talep etti. Buna ilişkin o dönem İçişleri Bakanlığı idari, Ankara Başsavcılığı ise adli soruşturma başlattı. Bakanlık müfettişlerinin hazırladığı 25 Şubat 2016 tarihli raporda, dönemin Ankara Emniyet Müdürü, İstihbarat Şube Müdür Vekili, TEM Şube Müdürü, eski Güvenlik Şube Müdür Vekili ve TEM Şubesi C Büro amirinin ihmali olduğuna yönelik tespitler yapıldı. Ancak Ankara Valiliği, soruşturma izni vermedi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da buna karşı dava açmayınca kamu görevlilerine ilişkin soruşturma dosyası kapandı.
Anayasa Mahkemesi Gar katliamındaki ihmal için ne dedi?
Anayasa Mahkemesi (AYM), bugüne kadar Gar katliamında kamu görevlilerinin ihmaline ilişkin dosyanın kapatılmasıyla ilgili herhangi bir ihlal kararı vermedi. AYM'nin aldığı son kararda, katliamın mağdurlarının yaptığı bireysel başvuru usulü gerekçeleriyle reddedildi. İç hukuk yollarının tüketilmesi nedeniyle kamu görevlilerinin ihmaline ilişkin süreç bundan sonra AİHM üzerinden devam edecek.