T24 Haber Merkezi
10 Ekim 2015’te Ankara Garı'nda yapılmak istenen "Barış Mitingi"ne yönelik canlı bomba saldırısında hayatını kaybeden 103 kişi için gar önünde anıldı. Törene katılan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, "15 Temmuz'dan sonra daha da faşistleşen bu iktidar kendi gücünü korumak için 10 Ekim Gar Katliamı'nı gerçekleştirdi." dedi. Törende söz alan TMMOB adına konuşan Önder Topçu, da "katliamı unutmayacağız" mesajı vererek, "Bu katliama ortak olan, katliama göz yuman hiçbir kamu görevlisini yargılamadılar" ifadelerini kullandı.
Canlı bomba saldırısında hayatını kaybedenlerin aileleri, yakınları ve 10 Ekim davası avukatları, aradan geçen 9 yılda dava sürecinde, sorumluluğu olan kamu görevlilerinin yargılanmadığına, siyasi bağlantıların ortaya çıkarılmadığına dikkat çekerek adaletin sağlanmadığına vurgu yapıyor.
Katliamın yaşandığı yerde saygı duruşunun ardından katliamda hayatını kaybeden yurttaşların ismi okundu.
Birgün'ün aktardığına göre; anma önünde yapılan açıklamada, "9 senedir hangi kapıyı çalarsak, hangi talebimizi söylesek gözleri kör oldu, kulakları sağır oldu. Arkadaşlarımızın kanında onların da payı var, arkadaşlarımızın katledilmesinde onların da suçu var. En az o IŞİD'li katiller kadar suçlular. Ama bilsinler ki biz bu mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz. Gerçek katilleri o saklandıkları perdelerin ardından çekip alacağız" denildi.
Saldırıda hayatını kaybeden avukat Uygar Coşgun'un eşi ve 10 Ekim Barış Derneği Başkanı Mehtap Sakinci Coşgun, basın açıklamasını okudu.
Açıklamada, "10 Ekim Ankara Katliamı insanlığa karşı suç kabul edilmeyecekse hangi dava kabul edilecek? Katliamın karanlık taraflarının gün yüzüne çıkacağı günleri bekliyoruz. Dönemin siyasilerinin açıklamalarına bakınca da 10 Ekim Ankara Katliamı siyasi cinayet olarak apaçık ortadadır" denildi.
"İktidar gücünü korumak için 10 Ekim katliamını gerçekleştirdi"
Anma töreninde konuşan DEM Parti Tülay Hatimoğulları, "15 Temmuz'dan sonra daha da faşistleşen bu iktidar kendi gücünü korumak için 10 Ekim Gar Katliamı'nı gerçekleştirdi. İktidar tüm katliamlardan haberdardı. Yitirdiğimiz canlarımızı unutmayacağız. Türkiye'de tüm demokrasi güçleriyle birlikte bu iktidara 'hayır' diyen bütün muhalif kesimlerle demokrasiyi getirmek için mücadele edeceğiz. Şu bilinsin ki barış kazanana kadar mücadelemiz devam edecek." ifadeleri kullanıldı.
"Katliamlar ülkesinde yaşıyoruz"
Hatimoğulları'nın ardından konuşan Emek Partisi Genel Başkanı Seyit Aslan, "Bu katliamların hesabını er ya da geç halkımıza verecekler. Bu ülkede her ay Ankara Katliamı kadar iş cinayetleri yaşanıyor. Kadınlar, çocuklar katlediliyor. Adeta katliamlar ülkesi haline gelmiş bir yerde yaşıyoruz. Buradan şunu tekrar söylüyoruz, mutlaka ve mutlaka yaptığınız bu katliamların hesabını ödeyeceksiniz" ifadelerini kullandı.
DİSK adına konuşan Tayfun Görgün da "Barışı savunmaya devam edeceğiz." diyerek şunları söyledi: "Onları asla unutmayacağız. Barışı savunmak çok kıymetli, barış mücadelesi verirken kaybettiklerimizin önünde saygıyla eğiliyoruz. Barış için daha çok kol kola olmalıyız, daha çok yan yana olmalıyız."
"Katliama göz yuman hiçbir kamu görevlisini yargılamadılar"
"Bu katliama ortak olan, katliama göz yuman hiçbir kamu görevlisini yargılamadılar" diyen TMMOB adına konuşan Önder Topçu, "Yaşamlarımızı elimizden aldılar, barışa adanmış ömürlerimizi aldılar bizden. Acımız dinmedi, ama öfkemiz de azalmadı. Bu katliama yol verenleri asla unutmayacağız. Bu ülke barış için mücadele edenlerin ülkesidir, bizler nefes aldığımız sürece Ankara Gar Katliamı'nı asla unutturmayacağız. Yaşasın halkların kardeşliği" dedi.
Törende son sözü alan Halkevleri Genel Başkanı Nebiye Merttürk, de şu ifadeleri kullandı:
"Biz de katiller de gerçek sorumlular da kendilerini çok iyi biliyorlar. 9 yıl boyunca tek bir sorumlunun istifa etmediği ortamda bu anmayı yapıyorsak eğer yitirdiğimiz yoldaşlarımıza borcumuz var demektir. Gerçek sorumlulardan hesap sormak için mücadeleye ihtiyacımız var. Şunun sözünü vererek buradan ayrılıyoruz; gerçek sorumlular hesap verene, gerçek sorumlular yargılanana kadar bu mücadeleyi büyütmeye devam edeceğiz"
"Yunanistan’da Müslüman, Türkiye’de gavur tohumu"; Kayıp bir kuşağın hikâyesi 'Mübadele' |