Gündem
1. ''Ergenekon'' duruşmasında yumruklar konuştu İSTANBUL (A.A)
23 Ocak 2012 14:56
-1. ''Ergenekon'' duruşmasında yumruklar konuştu İSTANBUL (A.A) - 23.01.2012 - Birinci ''Ergenekon'' davasının 211. duruşması başladı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda yapılan duruşmaya, emekli Tuğgeneral Veli Küçük, emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin ve İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek'in de aralarında bulunduğu 24 tutuklu sanık katıldı. Bu davadan tutuksuz yargılanan başka suçtan tutuklu Semih Tufan Gülaltay ile başka suçtan hükümlü Sedat Peker de duruşmada hazır bulundu. Tutuklu sanıklar Alparslan Arslan, Hayrettin Ertekin, Seyhun Zayim, Muzaffer Şenocak ve Oktay Yıldırım ise duruşmaya gelmedi. Duruşmada, ''Şike davasında'' da gizli tanık olan bu dosyanın gizli tanığı ''Poyraz'', sesi ve görüntüsü değiştirilerek duruşma salonuna yansıtılarak dinlendi. ''Gizli tanık Poyraz'' 1974'ten beri İstanbul'da yüz kızartıcı suç haricinde bir çok suç işlediğini belirterek, 1982 yılında gayri resmi aleme girdiğini, 1988'de adam kaçırma, hürriyeti tahdit suçlarından Paşakapısı Cezaevinde yatarken Şike Davası'nın tutuklu sanıkları Sivasspor Kulübü Başkanı Mecnun Odyakmaz ile ardından da Sedat Peker'le tanıştığını anlattı. Tanıdıkları Vedat Kadıoğlu'nun aracılığıyla Alaattin Çakıcı ile tanıştığını ifade eden gizli tanık, cezaevinden tahliye olunca Alaattin Çakıcı'nın işlerini koşuşturmaya başladığını, aynı zamanda da Anadolu yakasında Sedat Peker ile ilişkisini gizli gizli yürüttüğünü kaydetti. Çakıcı'nın 4. Levent'teki yazıhanesinde çalışırken uyuşturucu işiyle uğraşan Celal Ateş ile Dündar Kılıç arasında tartışma çıktığını ifade eden gizli tanık, ''Çakıcı bana 'kadroyu kur', dedi. Ben de ona Sedat Peker'i söyledim. Peker'i Çakıcı'nın yanına çıkardım. Ekibimizi oluşturduk. Celal Ataş'e pusuya gittik. Onun arabasının arkasından elinde telsizli ve silahlı kişiler çıktı. Ateş'in narkotik polisleriyle arası iyiydi. Onları görünce biz de kaçtık. Ateş istese bizi polislere rahat yakalatabilirdi'' dedi. Bu olayın ardından Çakıcı'dan tamamen koparak Sedat Peker ile takıldığını belirten gizli tanık, Sedat Peker'in sevdiği adamlardan biri olan ve soyadını değiştirerek Peker ile aynı yapan Tolga Peker'in boynundaki bozkurt amblemli kolyenin PKK'lı olduğu söylenen kişi tarafından kopartılması üzerine bu kişiyi ayağından ve kolundan yaraladığını anlattı. ''Şike Davası''nın tutuklu sanığı Olgun Peker'in de, Peker'e bağlı hareket ettiğini ileri süren gizli tanık, şöyle devam etti: ''O gece nezarette olmamız gerekirken ben bardaydım. Sedat Peker, 'Bu gece dinlenin yarın gideceksiniz', dedi. Vurulan kişi PKK'lı falan da değilmiş. Eniştesi Gebze'de komiser olunca, olay araştırıldı. Biz 3 kişi tutuklandık. Bir kaç gün sonra Bayramoğlu'nda Peker'in çok sevdiği biri bıçakla öldürüldü. Öldüren kişinin Gebze Cezevine geleceği söylendi. Peker bana silah verdi. 2 tane de 250'şer liralık deste para verdi. Paraları gardiyanlara dağıta dağıta koğuşa gittim. Koğuşta eski TİKKO'cu vardı. Bizim öldürme planımızı duyarak gardiyana söyleyip başka koğuşa gitti. Öldürülecek adamı da hücreye koydular. O zamanlar cezaevinde kapılar açık rahat rahat hareket edebiliyoruz. Bedri Yağan grubundan 2 kişi gelerek silahı teslim etmemizi istedi. 'Etmem' dedim. Ben de Özgür Başçavuş'un yanına giderek 8 tane DHKPC'li olduğunu, silahı vermezsem beni öldüreceklerini söyledim. 'Bu fırsatı kaçırmayalım, DHKPC'lileri öldürmek için büyük fırsat' dedim. Büyük silah istedim. 'Hem halk, hem de emniyet gözünde bir numara oluruz' dedim. Sedat Peker, 'bu işi erteleyeceğiz' dedi. Aradan bir zaman geçti, İzmit Cezaevinde giderken isyan çıkınca geri göndük. O gece koğuşta kalmayıp jandarmada kaldık. Ben cezevinde kalırken belimde silah vardı.'' -Osman Yıldırım'a saldırı- Bu arada ''gizli tanık Poyraz'', tutuklu sanıklardan emekli Tuğgeneral Veli Küçük'le ilgili konuştuğu sırada Danıştay'a saldırı dosyasının tutuklu sanıklarından Erhan Timuroğlu, salondan çıkarken jandarmalar arasından ayrı bir bölümde oturan aynı dosyanın tutuklu sanıklarından Osman Yıldırım'a saldırarak yumruk attı. Bu sırada yine aynı dosyanın diğer tutuklu sanığı İsmail Sağır da, hızla Yıldırım'a doğru yürüdü. Salondaki jandarma görevlileri Timuroğlu'nu zapt etmekte zorlanırken, Yıldırım da karşılık vermeye çalıştı. Cumhuriyet gazetesine molotofkokteyli atılması dosyasının tutuklu sanığı Bedirhan Şinal de, Yıldırım'ın üzerine doğru yürüdü. Timuroğlu, salondan jandarmalar tarafından zorla çıkarılırken, Yıldırım'ın da güçlükle zapt edildiği görüldü. Bu sırada Mahkeme Heyeti Başkanı Hasan Hüseyin Özese, Yıldırım'a ''Sakin olun'' dedi. Yıldırım'ın jandarmalar tarafından salondan dışarı çıkarılırken küfür ettiği duyuldu. Bu sırada Şinal de, ''Sen mahkemeye küfür edemezsin. Mahkemeye küfür ediyorlar'' derken, Başkan Özese, duruşmaya ara verdi.