Gündem

07.05.2014 - Alman basınından özetler

Ukrayna’daki krizin çözümü için sürdürülen diplomatik çabalar ve radikal İslamcıların 200’den fazla kızı kaçırdığı Nijerya’daki durum, Alman gazetelerinin yorum sütunlarında bugün öne çıkan konular.

07 Mayıs 2014 00:13


Avrupa Konseyi’ne üye ülkelerin dışişleri bakanları, Ukrayna krizine çözüm bulabilmek amacıyla Avusturya’nın başkenti Viyana’da biraraya geldi. Son diplomatik çabalara ilişkin, Düsseldorf’ta çıkan Handelsbatt adlı gazetenin yorumu şöyle:

"Ukrayna’da durumun derhal yatıştırılması gerek. Ülkenin parçalanmasını daha da hızlandırmamak için, geçici hükümetin Cenevre’deki müzakere masasına geri dönmesi zorunlu. Bu hükümet Ukraynalıların büyük bir bölümünü temsil ediyor olabilir, ama artık halkın tümünü temsil ettiğini söylemek imkansız. Bu gerçeği fark eden Avrupa Birliği diplomatlarının sayısı her geçen gün artıyor. Şu anda tarafların karşı karşıya gelmeleri değil, birbirleriyle diyalog içine girmeleri gerek. Şiddet yanlısı muhalif grupların silahsızlandırılması ve güvenlik ile düzenin yeniden sağlanması, ancak bu yolla mümkün olacaktır. Ukrayna hükümeti Viyana’da hızlı yoldan barışa ulaşma fırsatını harcadı."

Landeszeitung Lüneburg da Ukrayna krizinde AB’nin izlediği çizgiyi masaya yatırıyor:

"AB Ukrayna krizinden hangi dersleri çıkarmalı? Öncelikle, Moskova’nın olası tepkisini hiç kendisine dert etmeden komşularına göz kırpan genişleme politikasının bir son bulması gerekiyor. Batı Avrupa 60 yıldır barışın keyfini sürüyor diye bir devletin diplomatik, askeri ve ekonomik nitelikte milli güç unsurlarını sınırlarının dışına taşıyabilmesi, jeopolitik oyunların bir parçası olmaktan çıkmış değil. Avrupa başkentlerinde stratejik beyin jimnastiğinin tekrar canlanmasının vakti geldi. Bugüne kadar ciddi bir şekilde ihmal edilen ortak güvenlik ve dışişleri politikalarında bir ilerleme beklemek pek gerçekçi olmaz. Aslında Ukrayna krizi Avrupalıları kısa pantalon ve oyuncak tüfeklerle yakaladı, bu nedenle savunma paktı olarak NATO yeniden önem kazanıyor."

Kieler Nachrichten gazetesine göre, Ukrayna konusunda Alman diplomasisinin karnesi zayıf:

"Almanya Dışişleri Bakanı Steinmeier, Moskova tekrar müzakere masasına dönsün diye neredeyse yalvarırcasına ricasını dile getirirken kendini gülünç duruma düşürmemeye dikkat etmeli. Tam da Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’un, Batı’ya eski kutuplaşma zihniyeti uyarısını yapması utanmazca bir tavır. Burada gerçekler ters yüz ediliyor ve Steinmeier bu çıkışa kesin bir dille tepki vermiyor. Diplomasi müzakere sanatıdır ve barışın korunması için her fırsat değerlendirilmelidir. Ama parmaklarınızın ucuna basa basa usulca yürürseniz, müzakerelerde ayaklarınız yere sağlam basmaz. Berlin diplomasisi şu anda kendini Moskova’ya ve Batı ittifakına karşı cüce konumuna getirmekte."

Nijerya’da 200’den fazla kız öğrenciyi bulmak için çalışmalar sürerken radikal İslamcı Boko Haram örgütü tarafından sekiz kız daha kaçırıldı. Ülkedeki kaçırma olaylarına ilişkin Frankfurter Allgemeine Zeitung şu yorumu yapıyor:

"Nijerya, kısa bir süre önce Afrika’nın en büyük ekonomisi unvanını Güney Afrika’dan devraldı. Öte yandan yine Nijerya, kıtanın en vahşi, en düzensiz ülkesi unvanını da Somali’den kapmak üzere. Radikal İslamcı Boko Haram örgütünün, 200’den fazla kızı Chibok’taki okullarından kaçırması ve ordunun, kaçırılan kızların yerini bile saptamaktan aciz olması, sadece bir trajedi değil. Bu aynı zamanda bir iflasın kanıtı. Rehine krizi, dört yıl önce terör saldırılarıyla başlayan ve ülkenin kuzeyinde devleti işlevini yitirmiş konuma getiren ve Nijerya’nın bu sebeple 'başarısız ülke' olarak anılmasına yol açmaya gebe gelişmeler zincirinin son halkası. Bölgede devlet düzeni tamamen ortadan kalkmış durumda. Bir yıldan bu yana İslamcılara karşı askeri operasyon yürütülse de, bu asayişin ve düzenin yeniden sağlandığı anlamına gelmiyor."