Gündem

01.04.2015 - Alman basınından özetler

Germanwings faciası, Avrupa üretimi insansız hava aracı projesi ve Almanya’da CSU genel başkan yardımcısı Gauweiler’in istifası, öne çıkan yorum konuları.

01 Nisan 2015 02:06

Germanwings faciasıyla ilgili tartışmalar sürüyor. Uçağı kasten düşürdüğü sanılan
yardımcı pilotun daha önce ağır depresyon hastası olduğu bilgisinin ortaya çıkması
gözleri doktorların sır saklama yükümlülüğüne çevirdi. Doktorlar insan hayatı ya da
büyük tehlikeler söz konusu olsa da hastalarına ait bilgileri paylaşmalı mı paylaşmamalı
mı? Tartışmalar bu soru üzerinde yoğunlaşıyor. Ulm kentinde yayımlanan Südwest-Presse gazetesinin yorumunda şu satırları okuyoruz:

“Germanwings uçağının muhtemelen bilerek düşürülmesi gibi trajedilerin önüne geçmek
mümkün mü? Diğerleri için tehlike oluşturabilecek meslek grupları sadece pilotlar,
otobüs şoförü ve makinistlerden ibaret değil. Hepsini düzenli psikolojik testlerden
geçirmek, haklı gösterilemeyecek bir zan altında bırakılmalarına yol açar. Ayrıca bu
testler normal bir insanın en saçma kabusunda bile göremeyeceği vakaları önlemeye
uygun değil. Doktorlara belli mesleklerdeki hastaları için yazdıkları raporu doğrudan
işverene iletme yükümlülüğü getirilmesi talebi ise hasta-doktor ilişkisini kalıcı olarak
zedeleyecektir. Bu ilişki kat’i güvene dayanır. Bu güven yok olursa hasta, tam da acil
psikolojik yardıma ihtiyacı olan bir durumda tedaviden kaçınacaktır.“

Frankfurter Rundschau gazetesi ise Almanya, Fransa ve İtalya’nın bu yıl içinde
insansız hava aracı üretimine başlama planını konu alıyor.

“Alman ordusunun insansız hava araçlarına ihtiyacı var. Savunma Bakanı bu ihtiyacın
acil olduğunu söylüyor. Ama ne için lazım olduğunu söylemiyor. Vatan savunması için
mi? Bu simetrik savaştır. Yani orduya karşı ordu. Ülke savunması durumunda ordu
şimdiye kadar savaş uçakları, tank, top ve tabii askerleri hesaba katarak planlama
yapıyordu. Ya da söz konusu olan asimetrik savaştır ve ordu gerillaya karşıdır. Almanya
şimdiye kadar kullanmamış olsa da savaş uçakları burada da işe yarar. Alman
ordusunun yeni silahlara ihtiyacı varsa Savunma Bakanı, savunmakla yükümlü olduğu
halka ne için olduğunu anlatmalıdır. Ülke savunması mı, gelecekteki yurtdışı görevleri
mi, hedefli cinayetler mi? Önceden bilinirse iyi olur.“

Almanya’da iktidarın küçük ortağı Hristiyan Sosyal Birlik’ten (CSU) gelen bir istifa haberi
Alman siyasetinde deprem etkisi yarattı. Euro krizine karşı uygulanan politikalara
muhalefetiyle tanınan Genel Başkan Yardımcısı Peter Gauweiler, “Yönetim benden aksi
kanaatte olmama rağmen Meclis’te Yunanistan yardımlarının uzatılması yönünde oy
kullanmamı talep etti“ açıklaması yaptı. Gauweiler ile Parti Başkanı Horst Seehofer
arasında mali politikalar konusunda görüş ayrılıkları yaşandığı biliniyordu. Gauweiler’in
hem parti genel başkan yardımcılığı hem de milletvekilliğinden istifası Süddeutsche
Zeitung’da şöyle yorumlanıyor:

“Gauweiler’in istifası, bunu yapış şekli itibariyle CSU için bir sorundur. Gauweiler’in
istifa açıklaması parti yönetimine karşı bir saldırıydı. Gauweiler parti yönetimini Euro
politikalarında kendi programına ihanetle suçluyor. Bu sadece pis kokular yayan bir
istifa değil, aynı zamanda Euro karşıtı 'Almanya İçin Alternatif' partisinin ekmeğine yağ
sürmektir. Gauweiler kafasının dikine gitmesiyle tanınır. Anayasa Mahkemesi’nde açtığı
davalarda da belli başarılar elde etti. Ama aynı zamanda egoist ve dikkafalıdır. Bunu
istifa ediş biçimiyle bir kez daha gösterdi.“

Münchner Merkur gazetesinin yorumu ise şöyle:

“Gauweiler, Yunanistan’ın Euro Bölgesi’nden çıkarılması için uzun süre Federal
Meclis’te yüksek sesli ama başarısız bir şekilde çabaladı. Ve şimdi parlamentodan kendi
çıkışını ilan etti. Görüşlerini paylaşmasanız bile Gauweiler’in gidişi, hem partisi hem de
genel siyaset için bir sefalet göstergesidir. Euro’yu eleştiren bir muhafazakar olarak
Gauweiler Hristiyan Sosyal Birlik için küçük bir kanadı temsil etmiyordu. Bu kesim
Merkel önderliğindeki Hristiyan Birlik içinde giderek daha az temsil edildiğini hissediyor.“