Yeni Zelanda, Telegraph Travel ödüllerinde, bir kez daha “dünyanın ziyaret edilecek en iyi yeri” olarak seçildi. Güneybatı Pasifik Okyanusunda yer alan bu ada ülkesi, Avustralya’nın yaklaşık 2.000 km güney doğusunda yer alıyor. İki büyük North Island ve South Island ile birçok küçük adadan oluşuyor. Civardaki küçük adalar da dâhil olmak üzere yüzölçümü 267.844 km2’dir. İşte bu ülkenin, Telegraph tarafından ödüle layık görülmesinin bazı sebepleri: 1. Güzel manzaraları İlk ve en önemli neden, manzarasının muhteşem olması. Otostopçunun Galaksi Rehberi kitabının yazarı olan Dougles Adam da, “Görmek için son şans” kitabında şöyle bahsediyor: “Fjordland, Yeni Zelanda’nın güney-batısındaki dağlık arazideki muazzam yol dünyanın en şaşırtıcı parçalarından biridir ve uçurumun başında durduğunda insanda uyandırdığı ilk duygu sadece spontane bir alkış. Muhteşem bir manzara…” Fotoğraf: AP /Fotolia (Kaynak: Telegraph)
2. Dünyanın en iyi yolunda trekking yapabilirsiniz Yaklaşık bir yüzyıl önce, London Spectator’da bir makale yayınlandı. Makalede şair Blanche Baughan “Milford Yolu’nu “dünyanın en iyi yolu” olarak tanımlıyordu. Bu yol Yeni Zelanda’da hala en çok bilinen ve en çok ziyaret edilmek istenen yerleri arasında. Muhteşem fiyortlara (Buzulların oluşturduğu vadilerin deniz suyu ile dolmasıyla oluşan dik yar ve kayalıkların arasındaki dar deniz koycukları) sahip bu ülkenin etrafını dolaşmak için de güzel bir yol. South Island’da Queenstown’dan başlayarak 100 km’lik bir yolculukla Yeni Zelanda’nın yemyeşil yağmur ormanlarını, asma köprülerini, şelalelerini, dağlarını, yerleşim yerlerini ve muhteşem göllerini görebilirsiniz. Fotoğraf: AP/ Fotolia
3. İngiltere ile güçlü bağları var Burada dikkatli yürüyün. Yeni Zelanda’nın İngiltere’nin 50 yıl önceki haline benzediğini düşünüyor olabilirsiniz. Bunun, İngiltere ile ortak dili paylaşması, makul bir ılıman iklime sahip olması, bakımlı bahçelerinin olmasıyla gurur duyması ile oldukça ilgisi var. Ve tabi bayrağı da çok benziyor. Picture: AP/ Fotolia
4. Haka dansına ev sahipliği yapıyor olması Haka, Yeni Zelanda’da Maorilere özgü konuşma eşliğinde oynanan bir halk dansıdır. Fotoğraf: Getty Images
5. Sıra dışı ‘kakapo’lara ev sahipliği yapıyor olması Kakapoları hiç duymuş muydunuz? Kakapolar, Yeni Zelland’ nın nemli topraklarında yaşamaktadırlar. Genellikle kakapolar yeşilimsi bir renge sahiptirler. Ne yazık ki, soyları tükenme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Büyük ihtimalle dünyanın en uzun yaşayan papağanı. Kakapolar aynı zamanda uçamayan tek papağan türü... Kanatlarını sadece yürürken dengeyi sağlamak için kullanıyor. Uçmadığı için vücudu çok ağırlaşabiliyor. Fotoğraf: Alamy
6. Yaklaşık 300 km’lik bir sahile sahip olması Yeni Zelanda çok uzun bir sahile sahip olmasının yanında sıra dışı güneş batımı manzaralarıyla biliniyor. Fotoğraf: AP/ Fotolia
7. Denizden asla uzaklaşmıyorsunuz Yeni Zelanda’da denizden en uzak olduğunuz noktadan denize mesafe yaklaşık 270 km. Üstelik bu noktadan bile büyük ihtimalle çok yakında bir göl vardır. Fotoğraf: AP/ Fotolia
8. İlginç bir sahil isminin olması Yeni Zelanda North Island’daki doğu sahilinin adı oldukça ilginç: Taumata whakatangi hangakoauau o tamatea turi pukakapiki maunga horo nuku pokai whenua kitanatahu. Orada yaşayanlar kısaca “Taumata Hill” diyorlar. İsmi dağları yediği iddia edilen dizleri büyük bir adamın hikayesinden geliyor. Fotoğraf: Wikipedia
9. En yaşlı ağaçlardan birinin bulunuyor olması Görkemli Kauri ağacının 4.000 yaşında olduğu tahmin ediliyor. Waipoua ormanında bulunan yaşlı ağaç 15 metrelik çevre uzunluğu ile Yeni Zelanda’nın en şişman ağacı olarak anılıyor. İsminin Türkçe anlamı “Ormanın Babası” (The Matua Ngahere). Fotoğraf: AP/ Fotolia
10. Muhteşem Maori kültürü Denizcilikle uğraşan ve görece ileri bir medeniyete sahip Polinezyalılar devasa kanolarını Yeni Zelanda kıyılarına 1000 yıl kadar önce yanaştırmış ve büyük ihtimalle artık soyu tükenmiş olan Moa kuşu avlamıştır. Auckland Müzesi'ndeki ve Wellington'daki ulusal Te Papa Müzesi'ndeki Maori Koleksiyonları bulunmakta. North Island'ın ortasındaki Rotorua, Maori turizminin merkezi konumundadır. Rotorua ve bunun gibi ticari merkezler dışında Maori dansları, müziği ve ayinlerini görmek zordur. Pek çok Maori, ilgi gösteren insanların ziyaretine açıktır ama resmi törenler (geleneksel Hangi selamlaşması olan burun sıkıştırma da dâhil) ender görülür. Ağaç, kemik, kabuk ve yeşim taşından yapılan oymalar ülkenin her yerindeki hediyelik eşya dükkânlarında satıldığı için Maori el sanatlarının örneklerini bulmak kolaydır. Fotoğraf: AP/ Fotolia
11. Sıcak su kaynaklarına sahip olması Adanın Rotorua bölgesinde ve civarındaki sıcak su kaynakları sürekli gaz ve buhar çıkarırlar. Öyle ki, nehirden tutulan balık biraz ilerdeki kaynağa daldırılıp pişirilebilir. Adanın bu bölgesi soğuk ve sıcak mevsimleri aynı anda üzerinde bulundurur. Fotoğraf: AP/ Fotolia
12. Deniz volkanlarına sahip olması Whakaari volkanı, Yeni Zelanda’nın başlıca iki büyük adasından biri olan Kuzey Adasının yaklaşık 48 km doğusuna konumlanmış Plenty körfezindeki Beyaz Ada üzerindedir. Ada volkandan oluşmasından dolayı Whakaari adası olarak da bilinir. Günümüzde halen aktif olan andezit (tersiyer ve kuvaterner dönemlerdeki volkanik hareketlere bağlı olarak oluşmuş kor kayaçlar barındıran) bir stratovolkan (tabakalanma gösteren, uzun ve düzgün konik şekildeki) türünün en iyi örneklerindendir. Fotoğraf: Alamy
13. Çok güzel Cabernet sauvignons (ve merlots) şaraplarına sahip olması Fotoğraf: AP/ Fotolia
14. Napier’de bulunan “The Art Deco” mimarisi Yeni Zelanda’da 1931’de meydana gelen deprem sonrasında Napier ve Hastings adlı şehirler yeniden kurulurken Art Deco binalar tercih edilmişti. Ama buradaki Art Deco, Maori motifleri ile süslenmiş benzersiz bir Art Deco’dur. Gösterişli, binaların dışında çıkma yapan, depremde birçok cana ve yaralanmaya sebep olmuş süslemeler yerine Art Deco’nun alçak kabartma süslemelerinin tercih edildiği bir tarzdır. Ayrıca, tüm şehri yeniden kurarken, güzel olduğu kadar ekonomik olması da doğal olarak önemsenmişti. Fotoğraf: AP/ Fotolia
15. Dünyanın en doğal tren yoluna (Taieri Gorge) sahip olması Fotoğraf: AP/ Fotolia
16. Bungee-jumping’in merkezi olması Yeni Zelanda'daki Kawarau Köprüsü en ünlü atlayış merkezlerinden biridir. Fotoğraf: Alamy
17. Mutfağının lezzetli olması : dünya çapında başarılı aşçıların bulunduğu otellerde lezzetli yemekler yiyebilirsiniz