Spor yazarları, Türkiye-Karadağ maçını değerlendirdi: "Bunun adı felaket"

02 Eylül 2021 08:59

A Milli Futbol Takım, 2022 FIFA Dünya Kupası Elemeleri G Grubu dördüncü maçında Karadağ ile 90+7'de yediği golle 2-2 berabere kaldı. Spor yazarları bu mücadelenin ardından değerlendirmeler yaptı. Yazıların tamamını, görüşlerin sonunda yazılı olan gazeteyi satın alarak ya da kendi internet sitelerinden okuyabilirsiniz.

Uğur Meleke, “Bunun adı felaket” başlıklı yazısında şunları yazdı: "Düne kadar zaten tepe üçlünün diğer üçlüye tek kaybını maalesef biz Letonya’ya karşı yapmıştık. İkinci kaybı da yine biz yaptık. Bu iki maçta kaybettiğimiz 4 puanı Hollanda ve Norveç’e karşı telafi etmemiz gerekecek ki hiç kolay bir iş değil bu. Daha önce kadro derinliğimiz ve yıldız oyuncularımızla övündüğümüz savunmamız bu kez maalesef takımlarında oynamayanlardan kurulu. İki bekimiz Zeki-Mert ve ön liberomuz Okay bu sezon ligde dakika almadılar. Kaan 1 dakika oynadı. Merih de yeni takımıyla 1 maça çıktı sadece. Dün bolca alan paylaşımı ve pozisyon hatası yapmamızın altınca bence bu oyuncularımızın müsabaka eksikliğinin etkisi de vardı. Şenol Güneş, 22 kişilik dar kadro seçimiyle, ilk 11 konusunda tutuculuğuyla, milli takımı bir kulüp darlığında ele almasıyla bana umut vermiyor. Son altı aydır milli takımda iyiye giden hemen hiçbir şey yok maalesef." (HÜRRİYET)

GÜNTEKİN ONAY: "Bu tip maçlarda tek fark her zaman tehlikelidir. 3’üncü golü bulmak için yeterli tempoyu yakalamamış olmamız son dakikalara tedirgin girmemize neden oldu. Nitekim zorla Karadağ’ı puan almaya davet ettik. Onlar da geri çevirmedi. Kalitemiz daha yüksek, evimizde oynuyoruz ama ikinci yarıda 3’üncü golü düşünmek yerine yürüye yürüye pas yaparak maçı bitirmeye çalışıyoruz. 3-1’den 3-3’e gelen Letonya saçmalığından sonra dünkü 2-0’dan yakalandığımız Karadağ maçı da kendi hatalarımızdan. Şenol Hoca bu tip sınavlarda farkı açmak yerine maçı bitirmek istiyor ve benzer tablolarla karşılaşıyoruz. Cengiz’in ilk yarıdaki etkili oyunu; 1 gol-asistle yıldızlaştığı maçta avuçlarımızın içindeki 3 puanı kaçırdık. Ulusal takımımızın kalitesi ve potansiyeli bu tip rakipler karşısında rahat galibiyetler izletmeli. İç sahada Letonya ve Karadağ karşısında kaybedilen 4 puan umarım pahalıya mal olmaz." (HÜRRİYET)

ALİ GÜLTİKEN: "Karadağ'ın sol kanadını felç eden Cengiz, bizim de en önemli hücum silahımız oldu. Gol attı, şut çekti, ortalar yaptı, pas trafiğinin içerisinde muazzam hareketlilikler sağladı ve maça da damgasını vurdu. 2-0 çok önemli bir skor. Bunu yakaladıktan sonra maç içindeki inancımız ve güvencemiz daha da arttı. Kalemizde gol görsek de oyundaki inancımız devam etti. Hakan Çalhanoğlu, Yusuf Yazıcı, Cengiz Ünder, Burak Yılmaz ve Okay Yokuşlu ile iyi bir bütünlük sağladık. Oyunun büyük bir bölümünü bu sayede kontrol ettik. Maçın büyük bölümünde kalemizde pozisyon vermedik. Rakip alanda daha çok kalan, zorlayan, maçı üçüncü gole götürmeye çalışan biz olduk. Fakat üçüncü golü yapamadığımız için rakip oyunun içinde kaldı ve direncini devam ettirdi. Son dakikada yenen golü nasıl anlatırız bilmiyorum ama bizim açımızdan baktığımızda anlatması da zor, anlaması da. Letonya'dan sonra öne geçtiğimiz ikinci maçta da skoru tutamadığımız için 4 puan kaybettik. Telafi edebilir miyiz? E lbette hâlâ önümüzde bu şanslar duruyor. Fakat daldaki kuştan ziyade eldeki kuşu tercih ederdim." (SABAH)

ATTİLA GÖKÇE: "Şenol Güneş’in kaleci Uğurcan Çakır’ı yedeğe çekip Altay Bayındır’a görev vermesini de yadırgadık. Sanıyorum Trabzonspor’un Konferans Ligi’nde Roma karşısında farklı bir yenilgi alması, Uğurcan’ın dinlendirilmesine yol açtı. Bu karar ne kadar isabetli oldu, bilmiyorum. Bu maçta Cengiz’in 81’de çıkışını anlayamadık. Şenol Güneş’in biraz da panikle yaptığı oyuncu değişiklikleri de hem ritim bozdu, hem de telaş yarattı. Bu maç, Avrupa şokunu atlatamadığımızı gösterdi. Milli Takım, iyi niyet ve iştahla iyi bir başlangıç yaptı ama kırılganlığından kurtulamadı. Elimizdeki maçı koruyamadık. Maçı kazansak, gruptaki avantajımız daha da artacaktı. Kaza oldu… Dikkat edelim de sonrası yazık olmasın!" (MİLLİYET)

ENGİN VEREL: "EURO 2020'yi geride bırakıp, Karadağ karşısına yeni bir sayfa açmak için çıktık. Ama kim ne derse desin herkesin kafasında hala o maçların olumsuz kalıntıları vardı. Karadağ maçı başladığında da sahada o ürkekliği, 'Acaba'yı görmek mümkündü. Karadağ takımının teknik kapasitesi ve fizik gücü ne kadar yüksekse, hızlı oyun konusunda da o kadar problemli olduklarını biliyorduk. Buna rağmen Şenol Hoca'nın ön alanda baskıyı tercih eden bir oyun yerine, kontrollü bir futbol anlayışını benimsemesini yadırgadık. Karadağ'ın etkin olduğu anlarda Cengiz Ünder'in 'Özel yeteneği' ve biraz da kaderin cilvesiyle öne geçtik. Rakibin ayağına çarpan top gol olması için nereye gitmesi gerekiyorsa, oraya gitti. Golün getirdiği özgüvenle tamamen oyun kontrolünü ve saha hakimiyetini ele aldık. Kroşeyi yiyen ve ardından bir fiske vursan devrilecek boksör gibi sersemlemiş Karadağ'a ne yazık ki o 'Fiskeyi' vuramadık. Şenol Güneş'in son dakikalarda skoru korumaya yönelik yaptığı hamleleri yanlıştı. Euro 2020'deki formsuzluğu devam ediyor ve ne yazık ki kendi doğrularını terk edip, kamuoyu baskısı altında hamleler yapıyor. Futbol hata affetmez. Öyle de oldu. Bunun önümüzdeki maçlara da olumsuz yansımasından endişeliyim." (AKŞAM)

OKTAY DERELİOĞLU: "Bizim için hayal kırıklığı ile tamamlanan Euro 2020 sonrası Dünya Kupası Elemeleri'nde göstereceğimiz performans çok önemliydi. Ay-Yıldızlılar, Karadağ karşısında maça iyi başlayan, pozisyonlar bulan taraftı. Cengiz, Marsilya'daki etkili performansını Milli Takıma da taşımayı başardı ve golünü attı. Organize gelişen atakta Yusuf ile ikinci golü de bulduk. Tam, "3'ü bulup fişi çekelim" derken Karadağ farkı bire indirince bizim için kolay geçmesi beklenen maça zora döndü. İkinci yarıda da maçı koparacak pozisyonlar yakalamamıza rağmen son vuruşlarda etkili olamadık. En sonunda da korktuğumuz başımıza geldi ve duraklamalarda frikikten gelen golle sahada 2 puan bıraktık. Dün gece bizim için en kötü senaryo yaşandı dersek yanılmayız. Milli Takımımız kalite olarak daha iyi olduğu rakibine karşı son bölümde panik yaptı. Grupta Hollanda ve Norveç'e karşı alınan galibiyetlerden sonra Letonya ve Karadağ'a bırakılan puanlar bizim için hayal kırıklığı oldu." (TAKVİM)

SERDAR SARIDAĞ: "Maç öncesi, “Milli Takımımız acaba EURO 2020’deki gibi mi oynar” endişesini hepimiz taşıdık içimizde. Fakat “Bizim Çocuklar” maça çok hızlı başladı. Hoş, Letonya karşısında da çok hızlı başlamışlardı ama dünkü tablo o maçtan farklı olur diye düşünüyorduk. Fakat yine olmadı. Yine öne geçtiğimiz bir maçta iki puan kaybettik. İkinci yarının en net pozisyonu ise bizim açımızdan 90. dakikada yaşandı. Oyuna sonradan giren Kerem’in içeriye çıkardığı topa Burak son anda dokunmak istedi fakat meşin yuvarlak teğet geçti. 90+7’de Radunovic’in serbest vuruştan attığı gol gelir gelmez tribünler bir anda boşalmıştı, geriye hüzün kaldı." (MİLLİYET)

REHA KAPSAL: "Giren oyuncular çıkan oyuncuları arattı. Örneğin; Yusuf'un, Cengiz'in oyunun bitişine kadar sahada kalması gerekirdi. Cebelitarık maçına farklı kadroyla çıkıp onları dinlendirebilirdik Hollanda karşısında. İkisini de çıkartarak oyundan, takımın kalitesi de istediğimiz seviyenin çok altına düşmüş oldu. Son bölümde oyuncuların rakip baskısıyla beraber strese girip, gereksiz yaptıkları bireysel hatalar sonucunda da tam 'maçı kazandık üç puanla sahadan ayrılıyoruz' derken yediğimiz golle 1 puan alarak maçı bitirdik. "Milli takımımız biraz baskı yediğinde, geriye yaslanan ve telaş yapan skoru korumak amaçlı dağınık görüntüsüyle saha içinde kırılan taraf değil, aksine rakibini dirençli, güvenli ve kıran görüntüsüyle sahada duruş gösteren bir oyun oynaması gerekirdi". Buradaki en önemli fark da içgüdüsel telaşlı bir savunma değil daha sakin ve takım bütünlüğüyle hareket etmemiz lazımdı." (FOTOMAÇ)

ÖMER ÜRÜNDÜL: "İki farklı skor avantajı olan bir takım bu tip bir gol yiyorsa bu gerçekten üzücü bir durum. Bir türlü 3. golü atamadık. Ondan sonra Şenol Güneş'in çok yanlış bir uygulaması oldu. Alpaslan'ın girişiyle son bölümde orta saha 1 kişi eksildi, 3'lü defansa döndük. Ve de bundan sonra rakip yine gelmeye başladı. Artık o şekilde en azından maçı bitirdik derken gereksiz bir faul yaptık. Karadağlı futbolcu da sahalarda ender görülen müthiş bir frikik golü attı son saniyede. Ve maalesef Letonya'dan sonra göz göre göre evimizde iki farklı skor avantajından 2 puan daha kaybettik. Takımın en iyisi bir gol ve bir asist yapan Cengiz ile Hakan Çalhanoğlu idi. Yeri geldikçe vurguluyorum; "Bizim ofansif açıdan en önemli oyuncumuz Cengiz" diye. Bu sezon Marsilya'da oynamaya başlayınca dün de beklediğimiz gerçek performansına çok yakındı. Bir diğer gördüğüm eksik de sol kulvardı. Kenan formsuz ve tam tipik bir kanat forvet özelliği de taşımıyor. Mert Müldür de ters ayaklı olduğundan hücuma destek veremiyor. Onun için sol kulvar çalışmadı. Ama sonuç olarak maalesef ilk maçlardaki Hollanda ve Norveç galibiyetlerinden sonra 4 puanı göz göre harcadık.