Spor yazarları, Trabzonspor-Fenerbahçe maçını yorumladı: Türk hakemliğinin içine edilmiş durumda
Spor yazarları, Fenerbahçe'nin son dakikalarda bulduğu golle 3-2 kazandığı Trabzonspor maçını değerlendirdi. Yazarların görüşleri şu şekilde:
Melih Gümüşbıçak: Her iki takımın oyuncularını da tebrik etmek gerekiyor, kazanma arzuları, konsantrasyonları ve mücadeleleri izleyenlere keyifli anlar yaşattı. Toplamda 108 dakika oynanan maçta topun oyunda kalma süresi 40 dakika olmasına rağmen 5 gollü, bol pozisyonlu bir karşılaşma izledik. Ama maalesef haftalardır olduğu gibi kazanan da kaybeden de maç sonunda hakemlerden şikayetçiydi. Doğrusunu söylemek gerekirse gerek sahadakiler olsun gerekse Riva’da VAR odasındakiler olsun verdikleri ve vermedikleri ile bütün bunlara fazlasıyla malzeme vermeye devam ediyorlar. Mourinho’ya gelince, oyuna müdahaleleri ve maç sonu söyledikleriyle bu sezon belki de ilk kez sazı bu kadar eline almış oldu. (T24)
Uğur Meleke: Trabzon'un Fenerbahçe karşısındaki iştahlı-tutkulu oyununu görünce hafızam beni ister istemez Şenol Güneş’in ilk kez sahaya çıktığı Beşiktaş maçına götürdü. O maçta çok erken 10 kişi kalıp sadece savunma yapmışlardı ama o müsabakadaki iştahları, mücadele seviyeleri vardı dün de sahada. Trabzonspor’u Beşiktaş’la Fenerbahçe maçlarında izlediğinizde muhtemelen zirve yarışı yaparlar diye düşünürsünüz. Ancak Gaziantep, Hatay, Göztepe maçlarındaki hallerine bakınca orta sıra takımı zannedersiniz! Mesela dünün bordo mavililer adına en iyilerinden, dört net pozisyona giren, penaltı kazanan Okay Yokuşlu, bir de Beşiktaş maçında bu motivasyon seviyesindeydi. Ama lig sadece bu büyük maçlardan ibaret değil. Fenerbahçe içinse ilk 65-70 dakikası oldukça problemli geçen ancak oyuncu değişiklikleri sonrası ibrenin lehlerine döndüğü bir gündü. Şenol Güneş mücadele gücü bu derece yüksek, en üst seviye stresli bir günde 88 dakika oyuncu değiştirmedi (ya da kulübesi yetersiz olduğu için değiştiremedi). Jose Mourinho ise takımı iki penaltıyla 2-1 geriye düştüğü sırada kaliteli kulübesine başvurdu, oyuna sonradan giren Dzeko’nun, İrfan Can’ın, Filip Kostic’in hepsinin maçın kaderine tesir ettiğini söyleyebiliriz rahatlıkla. Bu isimlerin yanı sıra maça ilk 11’de başlayan ve savunmada-hücumda olağanüstü mücadele eden En-Nesyri de dünün en iyilerindendi. (Hürriyet)
Güntekin Onay: İki takımın da bu 40 dakikada yaptıklarını takdir etmek gerekiyor. Bize 5 gol, pozisyonlar ve çok yoğun bir mücadele izlettiler. Gerek Trabzonspor, gerekse de Fenerbahçe kazanmak için herşeyi ortaya koydu. Durum böyle olunca da futbol çerçevesinden bakınca harika bir maç ortaya çıktı. Genç hakem Oğuzhan Çakır, ne yazık ki maçı kaldıramadı, özellikle de Trabzon’un ilk yarıda iptal edilen golünden sonra maçı o değil VAR’daki Atilla Karaoğlan yönetmeye başladı. (Hürriyet)
Cem Dizdar: Trabzon beklentinin üzerinde Fenerbahçe ise kendi normallerinde geçirdi ilk yarıyı. Dolayısıyla maç her istatistikte eşit ilerledi. Her açıdan kafa kafaya bir ilk yarı izledik hepimiz. Farkı yaratacak olan ‘bireysel beceri’ ya da ‘yapamamak’ olacaktı. Edin Visca hücuma giderken ‘yapamadı’, Youssef En-Nesyri ‘yaptı’... Eren Elmalı yetişemedi, ‘yapamadı’, Fred daha hızlıydı, ‘yaptı’. Ve bir kaç pozisyonda doğrudan üzerine gelen toplarda Dominik Livakoviç farkı yaratan kabul edildi! İkinci devresi iki takımın da pek bir şey yapamadığı bir başlangıç oldu. Çünkü hakemin süzemediği, VAR’ın süzdürmek için hayli zaman kaybettiği bir maça döndü karşılaşma. İki penaltı için 10 dakikadan fazla zaman geçti ve bitimde Simon Banza golleriyle Trabzon öndeydi. İkinci santrforunu da sahaya gönderen Fenerbahçe beraberliği bulduysa da devamında bizi “O el pozisyonu penaltı değil miydi?” tartışmalarına iten bir ‘görüntümüz’ daha vardı! Ve nihayet bir son an golü Fenerbahçeliler’i sevindirip, kaybeden Trabzonluları da sanırım o kadar üzmedi. Yine de tartışıp dursunlar günlerce “Yapı var mı yok mu?” diye... İnşaatı kimlerin yükselttiğine bakmaksızın!.. Hayırlı münakaşalar Türkiye!...
Gürcan Bilgiç: İlk 20'de Trabzonspor "gerçekten" fırtınaydı. 5. dakika bittiğinde 3 gol kaçırmışlardı. Baskının eğip-büktüğü F.Bahçe karşısında, tribünlerine bir an bile oturma izni vermedi. Bir golleri "şaşırtıcı" faul kararıyla "güme" gitti. Sonrasında oyun F.Bahçe'nin eline geçti. Kritik noktada öne geçtiler. Sonrasında maç, VAR ile F.Bahçe'nin arasında, 26 yaşında böyle bir maçın sorumluluğu verilen Oğuzhan Çakır'ın hükümlerine saklanarak oynanmaya başladı. Olmayan penaltıdan beraberlik geldi, iki dakika sonra yine penaltı ve suyun akışı değişti. Tabela beraberken Mourinho, çift santrfora geçti. "Verimsizleri" kenara alıp, ön tarafa "nefes" verd.i Tadic'in "resitali", Dzeko'nun aklı, En-Nesyri'nin enerjisiyle önce beraberlik geldi, galibiyet golü "geliyorum" dedi. Arda Kardeşler'in ardından, Banza'nın topu elle uzaklaştırmasını "görmeyip", dokunmadan penaltı "icat eden" Atilla Karaoğlan da "yapının" tozlu raflarına gider gibi. Hakem kararlarına rağmen ellerinden geleni yapan iki takım oyuncularına da helal olsun. Ne maç oldu ama…(Sabah)
Bülent Timurlenk: Genç bir hakem, karmaşık pozisyonların içinde boğuldu kaldı. Bu, çıkan kararlar yanlış demek değil. Ev sahibinin iki penaltı golü ve Dzeko'nun sayısı. İki kalecinin nefis kurtarışları olmasa en az 4 gol daha izlerdik. Çok rahat geçilen orta sahalar, iki kanadının yaş toplamı 69 olan Trabzonspor ve defans göbeği çok dağınık olan Mourinho'nun takımı. VAR artı sakatlıkla sadece bir pozisyonda oyunun 7 dakika durduğu gerilimi yüksek, tecrübesiz olunca futbolcuların da üzerine oynadığı bir genç hakemin altından kalkamadığı bir maç izledik. Mourinho'nun ikinci yarıdaki hamleleri geç de olsa sonuç getirdi. Geçen sezon 3-2 biten maçta tabelayı Batshuayi değiştirmişti. Bu sefer de Amrabat… Fenerbahçe için 3 puandan çok daha fazlası. (Sabah)
Ömer Üründül: ün gece Trabzon'da müthiş mücadele, maça damga vuran hakem ve VAR kararlarıyla ilginç bir maç izledik. Fenerbahçe ilk 15 dakikayı çok sıkıntılı geçirdi. Karşısında beklendiği gibi motive, hırslı ve agresif pres yapan bir rakip vardı. Sonra denge kuruldu ve F.Bahçe, En-Nesyri'nin mükemmel asistinde Fred'le skor avantajı yakaladı. İkinci devre yine Trabzon'un baskısıyla başladı. Sonra skandal bir VAR kararı geldi ve penaltıdan skor eşitlendi. Seyircisiyle birlikte Trabzon hücum girişimlerine devam etti, ardından ikinci penaltı golü geldi. Burada VAR'ın inceleme istemesi doğruydu. Sonra Mourinho hamlelere başladı, girenler doğruydu. Ama yürüyen Tadic'le formsuz Fred'i sahada tutarak ve çift santrfora dönerek rakibe aslında avantajlı bir ortam sundu. Sınırsız enerji harcayan Trabzonlu futbolcuların yorulmasıyla F.Bahçe yoğun bir baskı kurdu. Önce beraberliği buldu, sonra da uzatmanın son dakikasında Amrabat'la çok önemli 3 puanın sahibi oldu. Trabzonspor, sınırsız enerjiyle elinden geleni yaptı. (Sabah)
Ahmet Çakar: Hakemleri gençleştirelim diyorsunuz; dün geceki Oğuzhan Çakır'ı kaybettik. Kaşarlaşmış hakemleri tasfiye edelim diyorsunuz, VAR'daki tecrübeli hakem, Türkiye'nin 2 numarası. Alenen bile isteye manipüle ediyor. Türk hakemliğinin içine edilmiş durumda. Çürümüşler, kangren olmuşlar ve maalesef kısa zamanda yapılacak bir şey görünmüyor. (Sabah)
Spor yazarları, Trabzonspor-Fenerbahçe maçını yorumladı: Türk hakemliğinin içine edilmiş durumda
Spor yazarları, Trabzonspor-Fenerbahçe maçını yorumladı: Türk hakemliğinin içine edilmiş durumda
Spor yazarları, Trabzonspor-Fenerbahçe maçını yorumladı: Türk hakemliğinin içine edilmiş durumda