Spor yazarları, Kasımpaşa-Fenerbahçe maçını yorumladı: Gençlere "saygı" duymak, maçı zorlamamak, elbette kendi "şıklığını" taşıyor
Ercan Taner: Dünyanın en eski futbol organizasyonu, eski adıyla Kral Kupası olarak da bilinen İngiltere Federasyon Kupası, 1871 yılından bu yana oynanıyor. Onlar bu kupaya hep başka bir gözle bakıyorlar. Maçları bütün dünyada naklen izleniyor. Bizde o kadar eski olmasa da 1962 yılından beri oynanan Türkiye Kupası var. Futbolumuzun marka değeri iyiye gideceğine, süratle geriye gidiyor. Kasımpaşa genç takımıyla sahadaydı. Bu kararı zaten turnuva öncesi almışlardı. Haklı olabilirler. Masrafı fazla diyorlar. Fenerbahçe’nin maça çıkacağı dün öğleden sonra belli olmuştu. İlk defa Türkiye’de Kupası maçı yaşayacak yabancılar ve Mourinho, “Bu nasıl iş?” demişler midiracaba içlerinden? (Sözcü)
Engin Verel: Urfa'da, Fenerbahçe'nin U19 takımına gol atan Galatasaray'ı hepimiz ayıpladık. Ama gördük ki dün aynı pozisyonda olan Kasımpaşa'ya Fenerbahçe, atabildiği kadar attı. Sana yapılan yanlışı sen başkasına yapınca doğru olmuyor. Kasımpaşalı çocuklar karşısında parladığı söylenen Fenerbahçeli genç oyuncuları tebrik ediyorum. Ama bu maçın hiç kimseyi övmek ya da yermek için uygun olmadığını da söylemek durumundayım. Ne zaman ki Mourinho, bu çocuklara A takımda, Süper Lig maçlarında yer vermeye başlar, o zaman daha sağlıklı bir değerlendirme yaparız. Dünkü idman maçına göre kimseyi göklere çıkarmaya ya da yerin dibine batırmaya gerek yok. (Akşam)
Engin Kehale: Bu genç takımın sahadaki duruşu, çabası ve oyunu takdir edilesi. Emirhan Yiğit’i önümüzdeki yıllarda sıklıkla konuşuruz. Ziraat Türkiye Kupası’nda da bir iz bıraktılar ve bırakmaya devam edecekler. Fenerbahçe bu sistemde ısrar edecek ve etmeli. Transferdeki önceliklere bakınca da bu sistemle uyumlu olduğunu görüyoruz. Anderson Talisca özelinde bile düşününce verimli olabilecek bir düzen gibi duruyor. Özellikle üçlünün iki kenarındaki stoperin topla oynama becerisi, Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho’nun kafasındaki planın olmazsa olmazı. Taraftar-yönetim-oyuncu grubu bazında odaklanılması gereken tek nokta, sezon sonuna kadar bu oyunun ve takımın ne durumda olduğunu görene kadar destek olup, huzursuzluğa izin vermemek. Sezon ortası, eğer gelecek sezona hazırlanılmıyorsa hesap verme dönemi değil. En azından şampiyonluk şansı devam ederken.
İlker Yağcıoğlu: AÇIKÇASI dün geceki maçı yorumlamak çok zor. Çünkü Fenerbahçe adına hiçbir şekilde ölçü olacak bir maç değildi. Kasımpaşa'nın maça U 19 takımı ile çıkması Fenerbahçe'nin motivasyonunu da, oyununu da etkiledi. Türkiye'de alınacak iki kupa var. Bunlardan en kısa yoldan Avrupa'ya gitme şansı yakalatan Türkiye Kupası ama Kasımpaşa'nın dün akşam yaptığı gibi birçok takımın bu kupayı angarya olarak görmesini anlamak mümkün değil. Kupanın ciddiyeti ile hiç yakışmıyor. (Takvim)
Faik Çetiner: Bir tarafta neyi, ne için protesto ettiğini bilmediğimiz maça U19 takımıyla çıkan Kasımpaşa var. Diğer tarafta maça çıkmaya 24 saat kala karar veren Fenerbahçe. Bu kafayı anlamak mümkün değil. Futbolseverler böyle yaklaşımları asla hak etmiyorlar. Avrupa’ya kolay yoldan gidilen bu kupa oyununa yan gözle bakmak gerçekten acı. Maç önü yaşananlar, haklı olarak tribündeki seyirciyi de kaçırmıştı. Oyunda ne heyecan vardı, ne çekişme... Mourinho’nun ligde şans vermedikleri ilk 11’de (Cenk, Bartuğ, Yusuf) yer buldular Karşıda rakip olmayınca maça konsantre olmak da zorlaştı. Buna rağmen idman havasında geçen karşılaşmayı Fenerbahçe elini kolunu sallayarak kazandı. Bu maçta forma şansı bulan ve goller atan Bartuğ Elmaz ve Yusuf Akçiçek ilk 11’i yine ligde değil, kupa oyununda görürler. (Fanatik)
Ömer Üründül: Çarşamba akşamı lig kupasında Tottenham-Liverpool maçını yorumladım. Tottenham sakatları dışında ideal kadrosuyla sahaya çıktı. Liverpool, Premier Lig'de lider durumda. Şampiyonlar Ligi'nde final hedefliyor ayrıca FA Cup var. Ama lig kupası maçına sadece 3 rotasyonla çıktı ve statta 60 bin seyirci vardı. Kasımpaşa yönetimine sormak istiyorum; maksadınız nedir? Ligde iyi futbol oynayan bir Kasımpaşa var. Düşme tehlikesi yok. Avrupa kulvarında oynamadığı için yorgunluk yok. Genç takımla sahaya çıkmak bu karşılaşmaya gelen seyirciye saygısızlık değil mi! (Sabah)
Gürcan Bilgiç: Fenerbahçe'nin rahat kazanmasının yanına, Kasımpaşa'nın "akademi" gösterisini de koymamız gerekiyor. 19 yaş takımıyla kupayı oynamaya devam etmesi, Mourinho'nun "oynamayanlarına" şans vermesiyle, sanki gizli bir anlaşma vardı. Fenerbahçe tarafı erken gol ile birlikte maçı "normal" kazanmayı tercih etti, tempo yapmak yerine topu paslarla sahayı dolaştırdı ve "anlar" oyunundan galibiyeti perçinleyen golleri çıkardı. Gençlere "saygı" duymak, maçı zorlamamak, elbette kendi "şıklığını" taşıyor. Ancak geçen maçların çok şey beklenen, bir türlü ritmini bulamayan, "merak" edilenleri için bir fırsat 90 dakikasıydı aynı zamanda. Bartuğ, Yusuf Akçiçek, Cenk Tosun, sonrasında Levent ve Cengiz Ünder… İhtiyaç anında yara sarmaları beklenen oyunculardı. Tecrübesiz ve yorulan gençler karşısında, antrenman kalitesinden bile daha düşük performansta kaldılar. Hadi iki genci, Bartuğ ve Yusuf'u ayıralım. (Sabah)