Spor yazarları, Gençlerbirliği-Beşiktaş maçıyla ilgili ne dedi?

16 Şubat 2021 09:34

Spor yazarları, Beşiktaş’ın Gençlerbirliği’ni deplasmanda 3-0 yendiği mücadeleyi yorumladı. Yazıların tamamını, paragraf sonlarında ismi verilen gazeteyi satın alarak ya da kendi internet sitelerinden okuyabilirsiniz.

Ahmet Çakar: Böylesine ağır bir sahada, yorgun bir Beşiktaş'ın puan kaybetme ihtimali yüksekti. Son dakikalarda Cenk oyuna girdi ve tam istediği oldu. Son 6-7 dakikada atılan bu iki gol Cenk'i de havaya sokar. Sonuçta Beşiktaş, çok zor bir dönemi kayıpsız geçti. Eksikler dönecek, takım dinlenecek ve Beşiktaş bence gümbür gümbür gitmeye devam edecek. Maç öncesi Yaşar Kemal Uğurlu ile ilgili birçok spekülasyon yapıldı. Ama birkaç ufak hatası dışında bence çok iyi yönetti. Beşiktaş'ın attığı ikinci golde de Gökhan Töre pasifte olup topa dokunmadığı için gol kararı doğru. (Sabah)

Ali Gültiken: 11'de sahaya çıkan da sonradan giren de dün olduğu gibi aynı oyun düzenini devam ettiriyor ve takım içindeki birbirine olan sevgi, enerji ve dayanışmayı da üst seviyede gösteriyorlar. Eminim kulübede oynamayan oyuncular da sahadaymış hissini yüzde yüz yaşıyor. Bu oyun çok şey söylüyor. Kalitesi var, etkinliği var, bunların sonucunda da istediği skoru alan bir irade var. Bu irade çok sağlam bir irade... Sarsılmaz görünüyor. İnanmanın çok önemli olduğunu bir kez daha gösterdiler. 'İnanmak başarmanın temelidir' sözünün üstünü inşa eden takım görüntüsü Beşiktaş'ta mevcut. Bu mevcudiyet de hem takdiri hem alkışı hak ediyor. Marifet iltifata tabidir. İltifatların hepsi Beşiktaş'a. (Sabah)

Bilal Meşe: Beşiktaş’ın eksikleri malum, Vida ve N’Sakala cezalı, Montero, Oğuzhan ve Rıdvan sakat. Gençlerbirliği karşısında ilk yarıda bu eksiklikleri ben hissetmedim, ya sizler? Onca eksiğine karşın Kartal cephesinde değişen bir şey yoktu. Yahu arkadaş, bu kadar pozisyon üreten, ancak atmayan başka bir takım gördünüz mü, ben gördüm adı; BEŞİKTAŞ! İlk yarıda her türlü istatistik Kartal’dan yana... Hele hele pozisyon üretimi inanılmaz. Gelin görün ki, onları golle taçlandıracak kramponları yine mumla aradık, onca emeğe yazık değil mi? At, farka koş, ne sen, ne de taraftarın çile çekmesin, üç puanı garantiye al! Kişisel olarak ben alıştım da başkalarını bilemem! (Milliyet)

Mehmet Demirkol: Bu yıpratıcı oyunda eğer 2. golü erken bulsalar rakibi depresyona sokabilirlerdi (ki sonra da öyle oldu). Ghezzal’ın sakatlığı ve Aboubakar’ın çıkışı sonrası N’Koudou merkezli bir sol kanat hücum planıyla zorladılar. Belki çıkan oyuncu Aboubakar değil Larin olsa taktik ezber daha iyi işlerdi. Gökhan oyuna girdikten sonraysa bu hafıza biraz kendisini gösterince Cenk yıldızlaştı. O, kalabalık hücum hattı içinde daha etkili bir oyuncu. Onu İngiltere’ye götüren kendisini kaybettirebildiği bir oyundu. Katkısı çok olacak. (Fanatik)

Güntekin Onay: Beşiktaş, ısrarla ikinci golü aramaya devam etti. Usta golcü Cenk Tosun, bulduğu fırsatları temiz gol vuruşlarıyla sonuçlandırdı ve Beşiktaş 3 gol atıp en az iki katını kaçırdığı maçı 3-0 ile geçti. Dün Josef de Souza, Ghezzal ile birlikte sahanın en iyisiydi.

Ali Ece: Necip bir kez daha fazlasıyla saygıyı hak eden bir yama stoperlik performansı sergiledi: Necip ve birçok arkadaşı Beşiktaş’ın takım otobüsü kara takılsa lastiklere zincir takabilecek kadar üst düzey görev bilinciyle oynadılar. Keza Dorukhan da sol bekte kar lastiği rolünü çok iyi oynarken, Rıdvan yokken N’Sakala’dan daha iyi bir bek opsiyonu olabileceğine dair güçlü bir sinyal verdi. Rosier, Welinton, Kanadalılığın hakkını sonuna kadar veren Atiba, kırk yıllık Kanadalı gibi karda iyice coşan Josef derken, Siyah-Beyazlılar’da daha önce gol yükünü çeken Aboubakar ve Larin günlerinde değilken Beşiktaş farklı kazanmayı başardı. Bu maçın en önemli artısı budur. (Fanayik)