Levent Tüzemen/Sabah: Marcao savunmada geceye damga vuracak üst düzeyde bir futbol oynadı. Dikkatliydi, rakiplerinin kolay top kullanmasına izin vermedi ve Nelsson ile birlikte kritik hamlelerde bulundu. Van Aanholt tekniği yüksek ama çok pozisyon hatası yapıyor ve hücumdan geriye dönmekte geç kalıyor. Antep, hücumlarını daha çok Van Aanholt'un bölgesinden yaptı. Hollandalı sol bekin bu zafiyeti savunmada sıkıntı yaratıyor. Galatasaray'ın hücumdaki enerji santrali Kerem, çalışkanlığı ve koşu kalitesiyle yine ön plana çıktı. Kerem, etkili oyununu Feghouli'nin enfes pası sonrası attığı kalite kokan golüyle süsledi. Halil fizik olarak güçlenmeli ve ikili mücadelelerde ayakta kalmaya çalışmalı. Şut atmadan önce "Boşta arkadaşım var mı?" diye çevre kontrolü yapmalı.
Bülent Timurlenk/Sabah: Erol Bulut'un takımı, iki oyuncusu Dicko ve Muhammet üzerinden geliştirdiği hücumlarda "Sergio Ramos'a takıldı... Koşmak iyidir ama işi kalite bitirir... Feghouli'nin nefis ara pası ve geçen hafta derbinin takımı adına en iyisi Kerem'in maçın fişini çeken gol vuruşu... Cicaldau ve Morutan kalite adamlar ancak maç içinde kaybolmaktan vazgeçmeleri gerekiyor. Terim ve ekibinin Van Aanholt'a da ara pas yasağı getirmesi lazım çünkü Hollandalı'nın ayağının ayarı yok... "Sergio Ramos görünümlü Marcao'nun Galatasaray'ın en iyisi olduğu maçı "Galatasaray 2-0 kazandı"dan 3 puan çıkar ama gelecek haftalar için büyük harfli umut çıkmaz... Bu takıma Commodore 64'ü hatırlayanlar için not düşeyim: Kafa ayarı lazım...
Şansal Büyüka/Milliyet: Rakip takımın hocası olsam, karşımda Kerem Aktürkoğlu, Halil Dervişoğlu, Barış Alper gibi "uçurtmaları" gördüğümde tedirgin olurum, huzurum kaçar… Adamların ele avuca sığması mümkün değil… Alan markajı yapsan çaresiz, adam markajı yapsan, hızlarına- kıvraklıklarına karşı koyma şansın yok… Erol Hoca bu “uçurtmalara“ karşı çareyi savunmaya üçlü stoper çekip (Coulker, Ertuğrul, Djilobodji) bir geri beşli duvarı kurmakta buldu… Başarılı da oldu… Galatasaray, rakip savunmada iğne deliği bile bulamadı… Galatasaray, Süper Lig’in üstünde bir hızla oynamasına ve çok hareketli olmasına rağmen, kaleci Günay’ı yere bile yatıramadı… Bir Halil, bir Kerem şutu "karavana" yazdıktan sonra, Morutan’ın kepçe gibi sol ayağı ilk yarı sonucunu ilan etti…
Serkan Korkmaz/Fotomaç: Şampiyon olmak istiyorsan kulüben güçlü olacak" derler; doğrudur da… Fakat bu cümlenin sahada güçlü bir oyunu olan iyi bir ilk on bir varken sarf edilmesi esastır. Fatih Hoca maç önü demecinde sahaya sürdüğü takımın gençliğine dikkat çekerken devre arasını minimum zayiatla görmek istediğini bir kez daha gizlemedi. Terim'in, daha önce de çok eleştirilen, Ocak ayına dikkat çeken açıklamasını tekrarlaması hayli enteresandı. Hoca demek ki şu an elindeki kadroya pek güvenmiyor. Morutan, 45+'da o muazzam golü atmasaydı muhtemelen ikinci yarıya başlamayacak isimlerden biri olacaktı. Bu denli iyi bir şutorün gerekirse kişisel antrenörle mevcut performansının üzerine koyması için ne gerekiyorsa yapılması lazım.
Bülent Tuncay/Karar: Galatasaray’da Fatih Terim’in takımdaki gençleştirme ısrarı devam ediyor. İki golcüsü Diagne ve Mohamed Mostafa’yı kulübede oturtup Halil Dervişoğlu ile başladı maça. Feghouli ve Babel gibi iki uluslararası ‘eski’ yıldız da Terim’in yanındaydı! Buna karşın genç Barış sahadaydı. İki Rumen Morutan ve Cicaldau ile Kerem ile maç tahtasına ilk yazılan isimlerdendi artık. Galatasaray "deplasman kadrosu” ile çıkmıştı sahaya ama rakibi kendi yarı alanında mahkum bırakan bir baskıyla oynadı. Gençlerin iştahı ile Gaziantep savunması üzerine yüklendi, konuk ekip de kapandıkça kapandı. Gaziantep oyunu kendi yarı alanında kabul edip başarılı bir savunma yapınca, Galatasaray’ın süratli isimleri kendilerine boş alanlar bulamadı. Sarı-Kırmızılılar tercih edilen 11 ile oyun anlayışları arasındaki farktan dolayı pozisyon bulmakta zorlandı. Devre biterken gelen Morutan’ın golü, Galatasaray’ı rahatlatan olaydı.
Uğur Meleke/Hürriyet: Galatasaray’ın dünkü ileri altılısının yaş ortalaması 22 idi. Bu müthiş bir şey. Gelecek için elbette çok umut verici. Bu altılı ilk 45’in ilk yarısında daha etkisizdi, çünkü oyun soldan oynanıyordu ve orada Barış yaratıcılık konusunda eksik kalıyordu. 25’te Kerem sola geçti, soldaki yoğunluğu verimliliğe dönüştürdü. Pozisyon sürekliliği sağlandı ve sonra da golü buldu Galatasaray. Bu baskılı oyunda sol stoper Marcao ve sol iç Cicaldau’nun haklarını ekstra teslim etmek gerek.