Spor yazarları Fenerbahçe'nin performansını yorumladı: "Lyon'un gücüne baktığımızda bir puan 'iyidir' kısmında kaldık"
Uğur Meleke: Savunma yine üçlüydü, Samuel sağ, Szymanski sol kanat bek olarak görev yaptılar. Ancak bu kez Nesyri tek santrfordu, arkasında bir ikili, Tadic-İrfan Kahveci başladılar. Bu diziliş aslında ilk bir saatte çok güçlü olmasa da kıvılcımlar yarattı. Nesyri’nin iptal olan bir golü var. İki Lyonlu’nun atılma riski yaşadığı anlar oldu, Niakhate’nin kırmızısı VAR’dan döndü. Kumbedi de sarı ile ucuz kurtuldu. Ancak 60’tan sonra Fenerbahçe fiziksel olarak Lyon’un enerjisine cevap verememeye başladı. Lyon hocası Sage’nin müdahaleleri takımını canlandırırken, Mourinho’nun değişiklikleri olumlu bir etki yaratmadı sahada. Ve bir puana razı oldu temsilcimiz. (Hürriyet)
Bülent Timurlenk: Fenerbahçe'nin ilk yarıda isabetli şutu yokken, Fransızlar daha fazla topa sahip olan ama üretkenlikten uzak olan taraftı. İlk yarıyı 3 hücumla tamamladıktan sonra 46-80 arasında orta sahayı da oyunu da aldılar. Tadic sahada vardı, oyunda yoktu, İrfan Can Kahveci de. Mourinho'nun takımı defans üçlüsü, Szymanski ve Fred ile oyuna tutundu ama iki isabetli şut olarak geçen iki cılız atağı da ancak 80. dakikadan sonra izletebildi taraftarına… Amrabat ve Fred kalenin çok uzağında kaldı. Mourinho yenilerle daha sağlam defans yapabilir ama Tadic'in yaratıcılığına bakan ön tarafın görüntüsü, derine gelip oyunu rahatlatan Dzeko yedek başladığında iç açıcı değil. Kapının eşiğinde olan Maximin-Cengiz gibi adamların da yolcu olduğunu düşünürken Mourinho üretkenlik adına başka bir formül üretmeli… (Sabah)
Gürcan Bilgiç: Lyon'un planlarını İtalyan VAR hakemleri bozabilirdi. 31'de Kumbedi'nin sarı kartı için incelemeye bile gitmeyenler, 45'teNiakhate'ye çıkan kırmızı için hakemi çağırdılar. Roma'da İtalyan hakemlerden şikayetçi olan Mourinho'nun kabusu Kadıköy'de de peşini bırakmamıştı anlaşılan. Hamle şayısı da kısıtlıydı, Maximen ile bir nefes vermek istedi takıma. O kadar baskı yediler ki, ön taraf etkisiz eleman haline gelmişti. Sonrasında Dzeko ile birlikte Lyon'u yine geriye itip, maçı "gol arayışları" kısmına taşıdılar. İlk yarının müthiş tribünleri de takım gibi ikinci 45'te sessizdi. Onlar da umudun peşine heyecan taşıyarak kıpırdandılar. Defansif dikkat ve İrfan Can Eğribayat'ın kurtarışları Fenerbahçe'yi iddianın içinde tuttu. Mevcut şartlara, Lyon'un gücüne baktığımızda bir puan "iyidir" kısmında kaldık. Fred'in ayakta tuttuğu orta saha ile direndiler. r kısmı gümbürtüye gidecektir. Yine de kaybedilmemesi gereken süreçti. Heyecan yapmadan akıllı kaldılar. (Sabah)
Ömer Üründül: Fenerbahçe'nin üretkenliğini engelleyen çok önemli bir faktör var. Yeri geldikçe vurguluyorum. Günümüz futbolunda hücum zenginliği için driplingte adam eksilten, sıfıra inen, devamlılığı olan kanat forvetlerine ihtiyaç var. Ne İrfan Can Kahveci ne de Tadic'in yapısı buna uygun değil. O zaman nasıl üretken olacaksın. Hazır olmayan Maximin girdi, hiç olmazsa iki kez pozisyon yarattı. Bir konuda daha Mourinho'yu anlamakta zorluk çekiyorum; zaten zor maçta Tadic bir varlık gösteremiyor. İkinci yarının ortasından sonra nefes alamaz hale gelmiş ancak 82'de çıkartıyor. (Sabah)
Serkan Akcan: Mourinho, Lyon’a karşı Szymanski’yi sol kenarda kullanırken genç stoper Yusuf’u da üçlü savunmanın sol stoperi olarak görevlendirdi. Fenerbahçe baskılı bir maç başlangıcına imza atıp bunu Szymanski ve biraz da Fred sayesinde 30 dakika sürdürebildi. Fakat 30’dan sonra Çağlar’ın topla kötü ilişkisinin gün yüzüne çıkması, takım boyunu uzatan zaaflarıyla birleşince Lyon oyunun inisiyatifini eline geçirmiş oldu. Szymanski sol kanat beki olarak tam da Mourinho’nun hayalindeki dinamik oyuncu rolüne büründü. Ne var ki, Polonyalı oyuncu İsmail Kartal döneminde Ali Sami Yen’de oynanan Galatasaray maçında da sahaya sağ forvet olarak çıkmış, Djiku atılıp Fenerbahçe eksildikten sonra da performansını arttırmıştı. Demem o ki, Szymanski merkezde oynadığında bu kadar dinamik görünmüyor. Kenardayken rakip bekin arkasına inebiliyor, hızını kullanıyor, iç koridora yönlendiğinde oyun kurucuya dönüşebiliyor. (Fanatik)
Faik Çetiner: Önce İrfan Can’ı dışarı alıp Maximin’den medet umdu. Sonra En Nesyri’nin yerine Dzeko’yu sahaya sürdü (biraz geç kaldı) Sonrasında da yine şaşırtan hamlesini yapıp Tadic’in yerine Cengiz Ünder’e şans verdi. Değişiklikler pek işe yaramadı, Lyon pozisyonlar buldu, becerili değildi maçta başladığı gibi bitti. Maçtan önce Mourinho son 2 maçta 2 puan bize yeter demişti. Puanın teki geldi. Haftaya Midtjylland deplasmanı var. Bakalım oradan en kötü ihtimalle alınacak bir puan Fenerbahçe’ye yetecek mi? Ne dersiniz? Kazanıp işi garantiye almak daha keyifli olmaz mı? (Fanatik)
Cem Dizdar: Çağlar Söyüncü gibi poziyonundan uzaklaşıp amaçsızca taç çizgisine kadar rakip oyuncuların peşine düşen bir stoper gördük. Neyse ki oyun o kadar savruldu ki Lyon da buna uydu! Paslarla geldikleri Fenerbahçe ceza sahası içinde anlaşılmaz acemiliklerle topları ezip durdular. Öyle ki, iki takım açısından maç boyu etkili sayılacak pozisyon sayısı bir, bilemediniz ikiydi. Rakip takımlara laf yetiştirip, haklı olarak ligin düzeyinden sarkastik bir dille şikayet eden Jose Mourinho’nun takımında ilerleme yönünde herhangi bir emare bu maçta da tespit edilemedi. Eğer bu ‘’oyunsuzluk sorunu’’nu iki stoper çözecek diye düşünülüyorsa ‘’Onca antrenmana yazık olmadı mı?’’ diye sorsa birileri kendisi ne yanıt verirdi acaba? (Fanatik)
Ercan Taner: Maximin’de değişen bir şey yok. Topla oynamayı çok seviyor. Maçın içinde ona ayrı bir top verseniz ‘neden olmasın?’ diyebilir. Bu sezon önceki maçlarına göre Fred, Lyon’a karşı maksimum performans gösterdi. Geriden oyun kurma konusunda Fenerbahçe Avrupa maçlarında çok iyi olamıyor. Yeni gelen stoperler bu problemi çözebilecek mi göreceğiz. Dzeko dün oyuna girdikten sonra istediği konforu fazla bulamadı. Cengiz Ünder’e çok üzülüyorum. Son 8 dakikada oyuna giriyor... Bir an önce geleceğini planlaması gerekli. Böyle maçlarda yenemiyorsan, yenilmeyeceksin. Gerçek şu, Lyon 1 puan almaya gelmişti ve aldı. (Sözcü)
Spor yazarları Fenerbahçe'nin performansını yorumladı: "Lyon'un gücüne baktığımızda bir puan 'iyidir' kısmında kaldık"