Spor yazarları, Fenerbahçe'nin Anderlecht galibiyetini yorumladı: Ustalar ile donatılmış kadrosu ile bu takıma Avrupalı Fenerbahçe diyebiliriz
Gürcan Bilgiç: Fenerbahçe topu yine rakibine bırakıp, kendi ceza alanı önünde kalabalıklaştı. Kontrollü getirmediler rakiplerini ama yüksek top denemelerine izin verdiler. Sonrasında Kostic'in senaryosunu yazdığı ikinci gol geldi. Oyun için belki ama skor tam istendiği gibiydi. Osayi-Mert değişikliği ile sağ kanattaki zaaf giderildi. Bir golün peşine düşüp, rövanş için umut arıyorlardı ama Symanski'nin koşusu, En Nesry'nin nefis kafa golüyle, "dur bakalım orada" dediler rakiplerine. Sonuçta iyi oynanması şart olmayan ama kazanılması gerekli olan bir 90 dakika, Belçika seyahatinin biletine "avantaj" yazdırdı. Maçın durağan görüntüsünde dört solak; Yusuf, Kostic, Symanski ve En-Nesryi maçın öne çıkanları oldular. İlk defa yan yana gelen defans üçlüsünün minimum yanlışta kaldığını, 21'de Fred'in eline gelen topta Alman VAR hakeminin "devam" yorumunun gecenin şansı olduğunu da belirtelim. (Sabah)
Ömer Üründül: Defans bloğu başarılıydı. Yusuf geleceği parlak bir oyuncu. Fiziki düşüş yaşayan Amrabat'a alan daraldığı için stoperdeki görev yeri çok iyi geldi. Ciddi maç eksiği olan ve fizik olarak hazır olmayan Skriniar çok deneyimli bir stoper oldugunu dün gece iyice belgeledi. Dzeko yine elinden geleni yaptı. En Nesyri alışılmış mükemmel gollerine bir yenisini daha ekledi. Üç tane büyük kazanç var. Biri İrfan Can'ın kalede gün geçtikçe güven vermesi. Diğer ikisi bu sezon ben dahil eleştirilen Fred ve Szymanski'de ciddi bir diriliş vardı. Sahanın yıldızı Filip Kostic'ti. Kavisli mükemmel ortalar yapıyor. Eğer ona benzer bir sağ kanat oyuncusu olsa iki santrfor daha fazla gol katkısı verirler. Ne Osayi ne de Mert Müldür bu tarz kanat futbolcuları değil. Talisca ise kısa sürede çok ağır göründü. Rakibin tüm riskleri aldığı bölümlerde geniş alanda pozisyona girebilecek oyuncu yoktu. (Sabah)
Faik Çetiner: İkinci bölümde sahanın tek hakimi Fenerbahçe idi. Anderlecht gol atmayı bırakın pozisyon bulmakta zorlanıyordu. Devre başında Fenetbahçe’den yine alkışlanacak bir gol geldi. Szymanski soldan ortaladı, En Nesyri yine mükemmel yükselip topu kafayla ağlara yolladı. Yine usta işi bir goldü. Fenerbahçe 3 farkı yakalayınca rakip iyice dağıldı. Son bölüm de SarıLacivertli takımın kontrolünde geçti ve farklı skor ile rövanş formaliteye döndü. Ustalar ile donatılmış kadrosu ile bu takıma Avrupalı Fenerbahçe diyebiliriz. UEFA’da ne kadar yol alır derseniz, kolay geri dönmez derim.. (Fanatik)
Cem Dizdar: Zaman zaman kopuşlar yaşasa da genel olarak maç boyu dengeli göründü Fenerbahçe. Bu maçta, oynamaya çalışan rakibi Anderlecht karşısında istediğini aldı kuşkusuz ama futbolun polemiğe, münakaşaya, oyunsuzluğa tercih edildiği bizim ‘’Süper Lig’’de bundan sonra nasıl bir rota izleyecek Fenerbahçe... İşte orası koca bir soru işareti!.. (Fanatik)
Mustafa Çulcu: Fenerbahçe ilk gole kadar çok baskı ve coşkuluydu. Sonra sanki el frenini çekti. Fred temposuz, Amrabat ağır kalınca rakip pozisyonlar buldu. Kaleci İrfan Can'ın kurtarışları güven verdi. İlk yarı sonuna doğru gelen ikinci gol nefes aldırdı. İkinci yarıya öyle bir tempo ile girdi ki Fenerbahçe, tutabilene durdurabilene aşk olsun. Taraftara izleyenlere 'oh' dedirten, özlenen, beklenen Fenerbahçe sahadaydı. Farka gitti skoru korudu, turu araladı. H H H Karadağlı 43 yaşındaki Nikola Dabavonic, UEFA'nın 1. kategori hakemi. Çok yüksek seviye bir hakemlik performansı göremedik! Açık ve net ofsaytlarda yardımcı hakemlerin bayrağı bu derece bekletmelerini UEFA tekrar gözden geçirmeli. Anderlecht'in penaltı beklediği pozisyonda Huerta'nın şutunda top Fred'in sol açık, genişlemiş olduğu eline geliyor. Pozisyon penaltı. Ancak bir açı sanki göğüstenmiş gibi. Diğer tüm açılar net el ve penaltı. VAR'da kamera açıları farklılık içerirse hakemi desteklemek mantıklı. (Fotomaç)
Uğur Meleke: Dün akşam seansında sahneye çıkan ilk temsilcimiz Fenerbahçe’ydi. Sarı lacivertlilerin Ağustos’ta Lille’e elenip Devler Ligi’ne veda ettiği maçın hemen ardından Mourinho basın toplantısında hedefini kupa olarak belirlemişti. “If if if (eğer eğer eğer)” demişti, hakemler bir engel çıkarmazsa; hedefinin diğer çalıştırdığı takımlardaki gibi kupa olduğunu söylemişti. Dün Anderlecht’e karşı daha tutkulu bir Fenerbahçe izledik. Mourinho zaten 2025’in ilk gününden beri, 3-4-1-2’ye dönüş sonrası daha dengeli bir Fenerbahçe izletiyor sporseverlere. Dün de 3-4-1-2’de 45 günlük deneyimle daha dengeli, alanı daha iyi parselleyen, daha doğru oynayan bir Fenerbahçe seyrettik. Kostic, Skriniar, Tadic, Dzeko, Nesyri hepsi iyilerdi ama maçın yıldızı genç Yusuf’tu bana göre. (Hürriyet)
Tayfur Bayındır: Nihayet sezon başından buyana bir Jose Mourinho takımı izleyebildik... Mourinho’nun Fenerbahçesi bu sozunun en iyi futbolunu oynadı. Ne kaybedilen bir ilk 45 dakika vardı ne deneme yanılmalar vardı ne de fantaziler... Futbolun gerçekleri neyse Mourinho’nun kariyeri neyi anlatıyorsa ve Fenerbahçe taraftarı ne bekliyorsa dün 90 dakikanın tamamında hepsini gördük. Üç gol, bir o kadar kaçanı, bir o kadar da harcananı vardı. Konsantrasyon üst seviyede, disiplin ve uyum da hakeza... Gireni çıkanı farketmeksizin sarı-lacivertli ekibin bir tane kötü oynayanı, bir tane düzeni bozanı, bir tane gölgelik arayanı yoktu. Başta Mourinho olarak takımın topluca bu maça mükemmel hazırlandığı dünün tartışmaya açık olmayan en net gerçeğiydi... Zaman zaman pimi çekilmiş el bombası gibi dolaşan Amrabat tedirgin etse de olağanüstü işleyen oyun düzeni onu da havaya soktu. Sonrasında ise mükemmel yapının temel taşlarından biri oldu. (Milliyet)