Spor yazarları, Beşiktaş'ın Konyaspor yenilgisini yorumladı: Bu skandalı da mı görecektik!
Asena Özkan: Sahadaki oyun mu? Eskilerin çaresizlik karşısında bir deyişi vardır; Doluya koydum almadı boşa koydum dolmadı. İki top direkten döndü üç harika gol vuruşuna Konyaspor kalecisi Deniz Ertaş engel oldu. Uğurcan Yazğılı attı Konyaspor 1 - 0 öne geçti. Önce Melih Bostan, sonra da Alassane Ndao kırmızı kart gördü ve Beşiktaş sahada dokuz kişi kalan rakibini yenmek bir yana eşitliği sağlayacak golü bulamadı. Ortada suçlayacak otorite yok zira hakem hatası yok. Suçluyu bulmak ise zor değil! Şu şöyle oynadı, bu böyle oynadı yorumu gereksiz zaten öyle bir maç değildi dün geceki. Ayrıca zaman çalmak için oyunu çirkinleştiren ev sahibi Konyaspor’a hiç kızmadım zira iki eksikle Beşiktaş’ı yenerken bunlar olağandır. Konyaspor’u kutlayalım… Bir tek şey fazlaca dikkatimi çekti o da Konyaspor ceza alanı içine yapılan ortalarda topa Beşiktaşlı tek futbolcunun dahi dokunamaması. Bunlar ya takımı sabote ediyorlar ya da gerçekten becerileri bununla sınırlı. Sizin aklınıza gelen başka bir şey var mı? (T24)
Fatih Doğan: İlk yarıda 3 şey dikkatimi çekti. 1-İmmobile'nin yokları oynadığı ve takımını 10-10 eşitlediği gerçeği. 2-Chamberlain'ın Gedson'a eşik edemediği ve orta sahada üretkenlikten uzak bir performans sergilediği. 3-Rakip önce 10, sonra 9 kişi kalmasına rağmen Beşiktaş'ın kanatsız oynadığı. Sağ bek de oynayan Tayyip Talha, stoperden öteye geçemeyeceğini gösteren, ileri çıkmayan, olmazları oynayan bir performans izlettirdi. 45+'da Uğurcan Yazğılı'ın alt pasın içine falsolu gelen ortada topları ağlara göndermesi Konya'nın direncinin ilk ödülüydü. İkinci yarıya Beşiktaş daha baskılı başlasa da 65'te Konya 9 kişi kalsa da maçı bırakmadı. Saygı duyulacak bir defans mücadelesi verdiler. Beşiktaşlı oyuncuların alacağı ders, rakibin ortaya koyduğu mücadeledir. Gerisi boş ve nahoş… (Sabah)
Attila Gökçe: Savunma, orta alan ve forvet oyuncuları birbirinden kopuk bireysel çabalarla gol arayıp şut çekmeyi denediler. Ne var ki başlangıçta özveri gibi görünen bu ayarsız oyun, Beşiktaş’ta taktik disiplin denen kavramını da yok etti. Öte yandan ikinci yarının başında oyuna katılan Semih, Muçi ve diğerleri, takımın enerjisini yükseltemediler. Arkadaşlarına umut ve heyecan sunamadılar. Konyaspor 27’de Melih Bostan’ı, 65’de Ndao’yu kaybettikten sonra hem 10 kişilik hem de 9 kişilik oyunda hiç zorlanmadı. Çünkü kalede belki de kariyer maçını oynayan Deniz Ertaş vardı. Dört kurtarışla alkışları kazandı. Maç bitti… Beşiktaş’tan üç puan daha gitti. Korkarım ki hedef duygusu da kaybolacak… Ziraat Türkiye Kupası’nı unutup sıra takımınma dönecekler. Üzgünüm ve kaygılıyım. Recep Uçar hocamızı ve Konyaspor’u içtenlikle kutluyorum. (Milliyet)
Ali Gültiken: Hoca geçen Gaziantep maçında olduğu gibi oyuna müdahalede yine çok geç kaldı. Rakip 10 kişi kalmış, santrfor almıyorsun. Sağ bek olarak Onur kulübede oturuyor, Tayyip Talha ile oyuna başlıyorsun. G.Antep Okerekeyle, Konya Yusuf'la bu bölgeyi çok etkili kullandılar. İmmobile'nin forması sahada kendi yok. Büyük takım oyuncusu bu şekilde davranamaz. Daha doğrusu böyle bir durumu kabullenemez. Rakibin 9 kişi kalmış ve gol atmadan maçı bitiriyorsun. Kimse yüzde yüzüyle sahada değil. Herkes mış gibi yapıyor. Oynuyormuş, çalışıyormuş, çaba gösteriyormuş, şut deniyormuş görüntüsünde ama yürekler yüzde yüz sahada olmazsa sonuç bu oluyor. Küme düşme hattında can siperane mücadele veren 9 kişi kalmış Konya size tokatı atıyor. Karizmanızı öyle bir çiziyor ki kimseye de bir şey anlatabilecek haliniz kalmıyor. (Sabah)
Güntekin Onay: (BU SKANDALI DA MI GÖRECEKTİK) Dost acı söyler, Arroyo henüz bu seviyenin oyuncusu değil. Semih’in topsuz oyunla ilgili hiç bir fikri yok. Çok hareketsiz ve sadece topu ayağına istiyor. Solskjaer ve ekibi eksik kalan rakiplere karşı dahi yanlış hamlelerle maç kaybediyor. Solskjaer ve ekibi pragmatik değil. İskandinavlar başarı için sistem, disiplin ve çalışmaya inanırlar. Ancak keskin cesur ve radikal kararlar alabilecek bir yapıları yok. Türkiye liginde son 17 senedir neden Türk teknik adamların çalıştırdığı takımlar şampiyon oluyor? Bu seri bozulursa bunu dünyanın en pragmatik teknik adamı Mourinho’nun bozma şansı var. Türkiye’de Norveçli, İngiliz, Hollandalı teknik adam olmuyor. Olmaz da. Konyaspor’u tebrik etmek lazım. Aslanlar gibi mücadele ettiler ve çok değerli bir 3 puan aldılar. (Hürriyet)
Uğur Meleke: Evet Solskjaer, Beşiktaş’ın başına geçtikten sonra bazı ufak rahatsızlıkları giderdi. Kolay top kaybı problemini teşhis etti, tedavi yolları ortaya koydu. Oxlade, Masuaku, Joao Mario, Emirhan gibi bireysel dokunuşlar da var. Ancak Solskjaer de aynen Van Bronckhorst’la benzer bir açmaza girdi şu anda: Rakip teknik adamlar Beşiktaş’ı doğru analiz edip önlem aldığında bir B planı henüz koyamadı ortaya. Sonlarının benzemesini elbette istemem ama şu anda bir “Giovanni van Solskjaer” devam filmi izliyoruz adeta. (Hürriyet)
Cem Dizdar: Ancak büyüyen alanı kullanma bilincine sahip bir Beşiktaş sahada var mıydı? işte soru tam da buydu. Merak ettim, ‘’Dokuz futbolcuyla kalmış bir takım kaçlı savunmayla oynuyordur acaba?’’ 83’teki hızlı hücumda neredeyse gol buluyordu Konya! Hülasa... Çok az şey oldu ve maç bitti. Görüldü ki, Beşiktaş’ın yolu uzun. Gerek antrenman gerek teknik gerek taktik! Bunun için Ola Gunnar Solksjaer’in de kulüp yönetiminin de çok çalışması gerek. Evet, ‘’Çalışmak yetmez’’ belki ama başka da bir yol yok! (Fanatik)
Bilal Meşe: Beşiktaş mı? Valla ne siz sorun, ne ben söyleyeyim arkadaş. Rakip 9 kişi, tek kale oynuyorsunuz, bir gol dahi atamıyorsunuz, bu oyundan dersler çıkmaz, Ole dahil hepiniz sınıfta kaldınız! Bu ayıp size yeter, yuhh ki, yuhhh. Rezaletin fotoğrafıdır dünkü mağlubiyet! (Milliyet)