Spor yazarları, Beşiktaş'ın Athletic Bilbao galibiyetini yorumladı: "Solskjaer oyuncuların içindeki canavarı çıkardı"
Bilal Meşe: Solskjaer, ikinci yarıda Immobile ve Masuaku’yu kenara aldı, Semih ve Bahtiyar’ı sahaya sürmesinden sonra Kartal’ın baskısı tavan yaptı, 78’de Rafa Silva’nın golüyle farkı ikiye çıkardı. Norveçli çalıştırıcı haklı olarak elinin altındaki yedeklerden Mario, Ndour ve Onur Bulut’u da sahaya sürdü, onları canlı olarak görmek istedi, doğrusunu da yaptı. Ve Kartal’ın savaşcısı Semih, 90 artı 2’de sahneye çıktı. Serrano, Semih’i cezaalanında indirdi, VAR devreye girdi, hakem izledi, beyaz noktayı gösterdi. Mario, topu başına geçti, şık bir vuruşla farkı üçe çıkardı... Evet, Beşiktaş bu kulvarda kritik bir maçı galibiyetle tamamlarken, puanını da dokuza çıkardı. Kötü giden bir tablodan sonra, Beşiktaş yeni hocası Solskjaer’e ‘hoşgeldin’ derken, camiaya da biraz olsun ‘umut’ şırınga etti. Dileriz, bu başlangıç Süper Lig’e de olumlu yansımalar yapar. (Milliyet)
Ali Gültiken: Bu rakibe karşı maça bu kadar hakim olabilmek büyük iş. Beşiktaş, taktik anlamda özellikle savunmasını öne çıkartıp oyunun boyunu daraltması maçta birçok şeyin dengesini değiştirdi. Futbolun temeli olan birbirine yakın oynamayı başarması, kendi oyun stratejisini istediği ölçüde yapabilmesini sağladı. Diğer bir konu da en başarılı hattı olan Al Musrati, Fernandes ve Rafa Silva üçlüsünün aynı şekilde sahada yer alması oldu. Bu oyuncular bu şekilde oynadığında Beşiktaş'ın oyunu değişiyor. Dün pozitif yönde yine değişti. Rafa hem oynadı hem oynattı. Rashica ile beraber dün akşamın kahramanları oldular. Birbirlerine hem asist yaptılar hem de golleri attılar. Beşiktaş'ın bu performansından sonra hem oyuncuların hem yönetimlerin hem de camianın ders alması gereken şeyler var. Sezon başında bu kadar başarılı işler yapabilen dün de bunu tekrar eden takım neden bu kadar büyük problemler yaşadı? Bunlardan birçok ders çıkarılması lazım… (Sabah)
Levent Tüzemen: Solskjaer daha ilk maçında Beşiktaşlı oyuncuların içindeki canavarı çıkardı. Coşku, mücadele, yardımlaşma, istek ve kazanma duygusu adeta tavan yaptı. Rafa Silva, Gedson, İmmobile, Muçi ve Rashica düzenledikleri baskınlarla Bilbao savunmasına dünyayı zindan etti. Solskjaer öyle bir dokunuş yapmış ki; Beşiktaşlı oyuncular maç boyu inanılmaz koşup mücadele ettiler. Tüm oyuncular terlerini sadece sahaya akıtmadılar, tekmeye kafa soktular, Avusturyalı hakemin taraflı davranışına aldırmayıp yılmadılar yürekli ve cesur mücadeleden geri adım atmadılar. Beşiktaş resmen Bilbao'nun içinden geçti. Bu farkı, Solskjaer farkıdır. Çünkü Norveçli hocanın futbolculuk kariyerinde almadığı kupa yok. Beşiktaşlı oyuncular hocalarının ne kadar iyi futbolcu olduğunu ve başarılarını biliyorlar. Solskjaer'in başarı kartviziti çok dolu..(Sabah)
Fatih Doğan: Rashica, Muçi ve Rafa Silva'nın yıldızlaştığı maçta bir-iki oyuncu hariç neredeyse takımın tamamı çok iyi performans sergiledi. Ancak harika oyunun ve oyuncuların arkasında Solskjaer'in sistemi ve dokunuşları vardı. İlk kez bir teknik direktör, 4 günlük takım çalışmasıyla 4 gollü muhteşem zafere imza attı. Adeta şapkadan tavşan çıkardı. Temelde kısa sürede oyuncuların duygularına dokunduğu görüldü. Ancak dünkü başarının nedeni, kurduğu oyun disiplini ve taktiksel oyun planıydı. Soldan her hücuma hızlı çıktığında sağa deplase olarak rakibi bozdu ve Bilbao'nun solundan darbeyi vurarak maçı farklı kazandı. Tebrikler Beşiktaş…(Sabah)
Güntekin Onay: Solskjaer'in taktiksel olarak yetenekli bir teknik adam olduğunu daha ilk maçtan gördük. Ayrıca futbolcuları çok iyi tanıdığını ve Beşiktaş takımını ciddi anlamda çalıştığını da gösterdi. Yaptığı ilk değişikliklerde Arthur Masuaku ve Ciro İmmobile’nin 90 dakikalık bir mücadeleyi çıkaramayacak durumda olduklarının da farkında. Dün Muci, bambaşka bir seviyede oynadı. Yeteneğini ve potansiyelini fazlasıyla gösterdi. Rashica 2 gol, 1 asist ile yıldızlaşırken 1 gollük topunu da savunma çizgiden çıkarttı. Rafa Silva, Gedson ve Musrati harika bir maç çıkarttılar. Svensson da Nico Williams’a adım attırmadı. Mert Günok her zaman ki gibi güven verdi. Dün Beşiktaş, taraftarına umut ve neşe verdi. Solskjaer geldiği ilk andan itibaren açıklamaları ve pozitif enerjisiyle Beşiktaşlılar tarafından çok sevildi ve dün harika bir futbolla da büyük bir güven aşıladı. (Hürriyet)
Cem Dizdar: Futbol bir “Alan ve zaman oyunu”dur. Bu oyunda alan yaratmak ve zamanı doğru kullanmak için fiziksel yeterlilik şarttır. Beşiktaş henüz bu seviyede görünmese de sakin kalıp hücum anlarında sahayı mümkün olduğunca genişleterek akıllı bir oyunla maçı kazanmayı başardı, Solskjaer ilk maçında Bilbao gibi zorlu bir rakibe karşı işleyen bir planla umut veren bir başlangıç yaptı. Görüldü ki, eldeki oyuncular “Yıldız transfer politikası” adı altında alınması muhtemel futbolcular kadar iş yapabilecek nitelik ve olgunlukta. Bundan sonrası artık Solskjaer’in oyuncuları “Geliştirme” becerisine bağlı. (Fanatik)