Sevil Alkan, seri fotoğraflar arasında birinciliği hak eden isim oldu. Alkan, projenin uzun süre devam etmiş olan yapım aşamasında İstanbul ve İstanbul’un insanları, köpekleri, cansız objeleriyle kendisi arasında yeni bir bağ oluşmaya başladığını söyledi. ‘Sokak Köpeği’ isimli projenin yaratıcısı Alkan, bu durumun izleyici için sokaktaki günlük sahnelerin karmaşıklığını açığa çıkarmaya çalışan ve derinlemesine düşündürmek için yeni kanallar açan görüntüler ortaya koymasına yol açtığını anlattı.
Jürinin özel seçkisine giren fotoğrafın sahibi Willem Kuijpers, Belçika’nın Aalst isimli şehrinde düzenlenen karnavalın UNESCO’nun İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi’nde yer aldığını belirtti. Fotoğrafçı, eserinde herkesin karşı cinse ait giyim tarzını benimseyerek giyindiği ve kuş kafesi, eski kürk montlar, kafaya şapka olarak takılan masa lambaları gibi enteresan objeleri kullanarak süslendiği Voil Jeanetten isimli geçit töreninden bir kesite yer verdi.
Finalistlerden biri olan Iraklis Kougemitros, fotoğrafı hakkında The Guardian’a şu açıklamada bulundu: “Gölgem, benim bir parçam olarak, benim etrafımdakilerle ilişkili psikolojik durumumu simgeliyor. Gölgemi beni çevreleyen şeylerin üzerine her yerleştirdiğimde, onların beni nasıl etkilediğini anlatmaya çalışıyorum.”
Sami Uçan’ın eseri de jürinin özel seçkisinde yer aldı. “İstanbul’da hiç fark etmeden dört tarafınızda kedi bulabilirsiniz” diyen Uçan, sözlerine “İstanbul’un kedileri cesur ve flörtözdür, sanki ne kadar da insan gibi davranabildiklerini gösteriyor gibilerdir. Aslında, onlar şehrin gerçek sakini. Zaman geçtikçe ve ben şehre dair fotoğrafik keşiflerimi arttırdıkça, kediler benim fotoğraf partnerim gibi oldu. Sanki kedilerin arasındaki özel bir iletişim ağına dahil olmuş gibiydim ve aniden, gittiğim her yerde, onları buldum” diyerek devam etti.
Celine Pannetier, finale kalan isimlerdendi. Fotoğrafçı, bu resmi ‘Magritte’e Tesadüfi Övgü’ olarak adlandırarak usta sürrealist ressam Rene Magritte’e atıfta bulundu.
Finalist Lars Arned, günümüz koşullarında benmerkezciliğin toplumdan daha önemli hale gelmesine ve sokağın, topluma açık bir alanın düşüncelerimiz için bir sahne haline geldiğine dikkati çekti.
Finalist Magnus Fröderberg’in eseri, İsveç’te gerçekleşen, dünyanın en büyük Amerikan araba gösterisinden bir kesit.
Alessandro Zanoni, bu fotoğrafın Seoul şehrinde yer alan Gyeongbokgung Sarayı’nın ana kapısının yanında çekildiğini söyledi. Zanoni,“Antik binaların etrafı, ziyaretçiler için geleneksel kıyafetler satan veya kiralayan mağazalarla dolu. Bu kıyafetlerden giyen biri için, giriş ücretsiz. Bu kare, gelenekle modernitenin karşılaştığı ve hızla değişen bir şehrin kontrastına dikkati çekiyor” diyerek eserin arka planına ışık tuttu.
Finale çıkan isimlerden Melissa O’Shaughnessy, New York’ta yaşayan bir sokak fotoğrafçısı. Fotoğrafçı kendi internet sitesinde yazdığı bir yazıda, kamerası eşliğinde ışık, insanlar ve şehrin genel kaos ortamının geçici bir an için şaşırtıcı ve komik bir şekilde çatıştığı anları aradığını belirtti.
Tekli fotoğraflarda ikincilik ödünü alan Graeme Heckels, bu fotoğrafın çeşitli ekonomik ve sosyal gelişim seviyesindeki birkaç Asya şehrinde yaşanan günlük yaşamlar arasındaki hem farklılıklara hem de benzerliklere dikkat çeken bir projenin parçası olduğunu söyledi.
Kevin Fletcher, Dünya Kupası’nın sonucunu kutlayan kalabalığı kamerasına taşıdı. Finalist aday, bu seriye dönüp baktığında her fotoğrafın kendine ait bir hikayesi ve amacı olduğunu gördüğünü söyledi.