Kortisol dediğimiz stres hormonunun geceleri azalarak, rahat bir uykuya izin vermesi gerekir. Tabii ki bu durum normal şartlar altında beklenilendir. Eğer uykusuzluktan şikayetçi iseniz, bundan kortisol seviyenizi yükselten, duyguları ve uyarıcıları sorumlu tutabilirsiniz. Bu hormona cevap vermeye çalışan bedeniniz, arızalanır ve yorulur. Sonuç olarak halsizlik kendini gösterir.
Boyunuzun ölçüsünü en son ne zaman almıştınız? Seneler geçtikçe eğer, göz seviyeniz git gide alçalmaya başlıyorsa sebebi kemik erimesi olabilir. Not düşelim; kemik hastalıklarının sebebi sadece yaşlanmak değildir. Hayatınız boyunca sağlıklı kemiklere sahip olabilirsiniz ama bunun için gerekli miktarda kalsiyum ve D vitamini almalısınız. Ayrıca sporu da asla ve asla hayatınızdan çıkarmamalısınız.
‘Kilolu’ insanlar ikiye ayrılır. Birincisi elma; kiloyu bel ve bel üstünde taşıyanlar, ikincisi ise armut; kiloyu kalça ve uyluklarda taşıyanlardır. Fazla kilolar, her iki grupta da sağlıksızlığa bir işaretken, elma vücut tipine sahip olanlarda kalp krizi daha fazla görülür.
Tabii ki yorgunluğunuzu sabah koşunuza ya da, çalışma saatlerinize bağlıyor olabilirsiniz. Ama aslında yorgunluğunuzu vazgeçilmez kılan faktörler tiroidle birlikte, sağlıksız beslenmeden kaynaklanan, vücudunuza bombardıman yaptığınız toksik ve kimyasallara karşı verilen bir enerji kaybı olabilir. Başka bir seçenek ise stres hormonunuzla başa çıkan bedeninizin , enerji kaybından ötürü, güç kaybediyor olmasıdır. Çevresel ve zihinsel faktörlerin olumsuz iz bıraktığı vücut kansere, enfeksiyonlara ve daha çeşitli hastalıklara karşı verdiği savaşta zorlanır. Bu koşullarda kronik yorgunluk, vücudun strese karşı verdiği, sürekli tekrarlanan bir cevaptır. Bundan dolayı, yorgunluğu küçümsememelisiniz.
Düzenli sıvı tüketmek sağlıklı bir vücudun olmazsa olmazlarındandır. Yeteri kadar su içiyorsanız eğer, idrarınızın açık sarı olması gerekir. Bu renkte bir koyuluk varsa eğer, içtiğiniz sıvıları tekrar gözden geçirmelisiniz ve su içiminizi kolaylaştıracak yöntemler geliştirmelisiniz.
Horlama uyku apnesi için önemli bir sinyaldir. Nefes darlığına sebebiyet veren bu işaret, pulmoner hipertansiyon gibi akciğeri ve kalbi etkileyen diğer hastalıklara kadar uzayabilir.
Endişe kafanızın içinde var olsa da, bazen ileriye gidebilir. Üreme hormonunda bozulmaya, tiroid aşırılığına sebebiyet verebilir.
Sağlıklı bağırsaklar her yemek sonrası harekete geçer. Sindirim kanalından geçen toksinleri ayrıştıran bağırsaklar yeni besin için yer açar. Kabız olursanız, bağırsaktan sızan toksinler kana karışabilir ve iltahaplanmalara yol açabilir. Ne yapın ne edin sindirim sistemizini düzene koyun.
Kaşıntı, farklı tepkimelere alerjik bir reaksiyon olabilir. Mevsimsel olduğunu düşünüp geçmesini bekliyor olabilirsiniz. Fakat, uzun süren kaşıntılar karaciğerde birşeylerin doğru gitmediğinin göstergesidir.
Her gün sayısız virus ve bakteriye maruz kalıyoruz. Sağlıklı bir beden bunların çoğuyla başa çıkabiliyor. Grip olan arkadaşlarınıza yaklaşamıyor ve her hastalanan arkadaşınız sizin için bir baş belasıysa, bu ideal bir bağışıklık sistemine sahip olmamanızdan kaynaklanıyor olabilir. Bu sizin sadece bulaşıcı hastalıklara açık olduğunuzu değil, kanser için de risk taşıma ihtimalizi arttırır.
Çatlayan dudaklar, B vitamini ile ilgili bir uyarıdır. Özellikle B12’nin kansızlıkla bağlantısı büyüktür. Kırmızı biber, mantar, zeytin yağı kansızlığı gideren besinlerin başında gelir.
Cildinizde, sayısız sivilce, kaşıntı ve egzama veya döküntü gözlemliyorsanız, sağlığınız ile ilgili bir probleminizin olduğu doğrudur. Cildiniz en büyük organınızdır ve verdiği sinyalleri dikkate almalısınız. Gıda ve diğer alerji konusunda dikkate almanız gereken cildiniz, sinir sisteminiz ile ilgili de bir kaç ipucu verebilir. Aşırı stress cildinizde de kendisini gösterir. (Kaynak: yesilist.org)