Popstar Abidin şimdi ne yapıyor?

11 Eylül 2020 10:04

2000’lerin en çok izlenen yarışma programlarından biri ‘Popstar’ın ilk senesinin şampiyonu Abidin Özşahin şimdilerde kurumsal iletişim ve marka danışmanlığı hizmeti veriyor. Özşahin, o zaman bu zamana değişen hayatını Hürriyet’ten Eda Solmaz’a anlattı.

Popstar yarışması 2003 yılında ekrana geldiği ilk bölümüyle milyonlarca izleyicinin radarına takılmıştı. Jüride Deniz Seki, Armağan Çağlayan, Ercan Saatçi ve Ahmet San vardı. Yarışmacıların ya da jürinin her adımı her söylediği o haftanın popüler kültür gündemini belirliyordu. Programda müzikten daha çok yaşanan polemikler konuşuluyordu. 14 hafta süren bu serüvende birinci ise Abidin Özşahin olmuştu. Özşahin, Popstar’ın ön elemesine başvuru anını şöyle anlatıyor: “O sıra İstanbul’dan yeni Adana’ya gelmiştim. Çünkü yarışma öncesinde İstanbul’da bir albüm maceram olmuştu. İmkansızlıklardan dolayı projem iptal edilmişti.

Adana’da Popstar’ı duyunca hemen başvuru yaptım. ‘Burada da olmazsa olmaz artık’ diye düşünmüştüm. Derdim birinci olmak değil, müzik sektörüne girmekti. Zaten yıllar sonra fark ettim ki o sektör de göründüğü gibi değilmiş.” Nam-ı diğer Popstar Abidin, yarışmada şampiyon olduktan sonraysa müzik sektöründe süreklilik sağlayamadı. Hatta 2000’lerde reyting sıralamasında en üst sırada olan bu yarışmaların neredeyse hiçbirinden bir star çıkamadı. Özşahin, bunun nedenini şöyle anlatıyor: “Kimse sonsuza kadar hatırlanacak diye bir şey yok... Bu yarışma sadece bir platformdu ve bir sürü farklı dinamiği vardır. Bu yarışmalar birçok kişiye dezavantaj da sağladı. Ben, Popstar’ın ilk birincisi olduğum için hâlâ hatırlanıyorum. Burada olay müzik yapımcısında bitiyordu.

Sektöre yeni girmişsiniz, toy ve çömezsiniz... Sizi çok çok aşan şeyler var. Birinci olmuşsunuz ama bu başarının devamı sözleşmeli olduğunuz yapımcıya bağlı. Star olacağınız yoksa, zaten kim ne yaparsa yapsın olmuyor. Ben bir süre sonra ‘Hayatımda daha gerçek ne yapabilirim?’ diye düşündüm ve Ankara’ya yerleştim.”

Biten bir reality show ya da yarışmadan sonra çoğu katılımcının, büyük bir buhrana kapıldığına denk geldik. Aniden gelen ünün bir anda yok olması birçok yarışmacının psikolojik problemler yaşamasına da neden oldu. Özşahin’e soruyorum, “O kadar yoğun bir ilginin bir anda kesilmesi sonrası ne hissettiniz?” Abidin’in yanıtı şöyle oluyor: “İlginin aniden kesileceği zaten belliydi. Hızlı gelen şöhretin ilgisi de aniden kesilir. Bu doğanın kanunu. Bu yarışmalardan sonra insanların arkasında durulmadığı için izleyicinin de bu tip yarışmalara ilgisi azaldı.

Yarışmaya katılmak bir prestij değil aksine bir durummuş gibi addedilmeye başlandı. Hayatta hiçbir şey kolay atlatılmıyor. Benim yapılacaklar listem vardı. O listenin içinde ünlü olmak vardı. Bu işin içine girmek, biraz sahne tozunu profesyonel anlamda yutmak, o sektörden insanlarla çevre yapmak. Bu benim yapılacaklar listemdeydi ve yaptım. Kolay mı oldu? Hiç beklemediğim kadar ünlü olduğum bir dönem var. Bundan 16 yıl önce sokakta yürüyemiyordum. Ama bu süreç de kolay atlatılmıyor.

Hayatta kazandığınız her tecrübe aslında çektiğiniz acılardan edindiğinizdir. Bu sıkıntılar ya da önümü göremediğim anlar hayata daha gerçekçi bakmamı sağladı. Hiçbir zaman ‘Birinci oldum, bundan sonra hayatım muhteşem gidecek’ diye düşünmedim. Her zaman B, C, D planlarım vardı. Yarışmalar sonrası bunalıma giren hatta intiharı bile düşünen insanlar oldu. Bu noktada eş, dost ve aile çok önemli. Benim öyle bir şansım vardı. O yüzden size yarışma sonrasına diar kötü bir tablo çizemiyorum. Ama şunun altını çizmek isterim... Bu pozitif düşünme şekline erişmem çok da toz pembe bir süreçle olmadı, zordu.”

Popstar Abidin, şimdilerde kurumsal iletişim ve marka danışmanlık hizmeti veren bir şirketin sahibi. Özşahin, yaptığı işi şöyle anlatıyor: “2017 yılında kendi şirketimi kurdum. Yarışmadan bir süre sonra reklam müzikleri yaparak ajanslarla çalıştım. Ardından kendi işimi geliştirdim ve marka stratejileri yapmaya başladım. Ankara’da kurumsal firmalara marka danışmanlığı hizmeti veriyorum. Çeşitli sektörlerden firmalar bunlar...”

Özşahin’e soruyorum, “Müşterileriniz kurumsal kimliğinizle toplantı yaptığınız sırada Popstar’la ilgili sorular soruyorlar mı?” O da gülerek cevaplıyor: “Onu aşmak için uzun bir zaman harcadık. Normalde yüz yüze gelene kadar sadece isim benzerliği sanıyorlar. Karşılaştığımızda da işle ilgili ciddi bir şey konuşurken bir anda yüz ifadeleri değişiyor ve ‘Sizi bir yerden çıkarıyorum ama nereden? Siz Popstar yarışmasına katılmadınız mı?

Size oy vermiştik ama ne oldu?’ diye soruyorlar. Tabii, kolay bir şey değil. İnsanlar tarafından tanınıp müziğin dışında onların karşılarına çıkınca enteresan oluyor. Ama nazikçe ve özenli şekilde meslek olarak makas değiştirdim. Virajı aniden dönüp savrulmadım. O da hayatımdaki insanların desteğiyle oldu. Yoksa daha farklı bir tablo olabilirdi. Bazen orada kazandığım şöhreti ve ünü işimde kullanıyorum. Bana biraz daha kolay kapı açıyor.”

Popstar’ın hep es geçilen bir diğer detayı ise verilen ödülleriydi. Özşahin, ödülün bir albüm yapımı ve Amerika’daki dünyanın en prestijli müzik okulu Berklee’de yaz okulu olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Bizden sonra yarışmaya girenler şanslı çünkü evler ve arabalar verildi. Berklee’deki eğitime gitmedim çünkü İngilizceye takıldık. TOEFL gerektiğini hiçbirimize söylemediler. Ünlü olmuşsunuz, şehir şehir konserleri geziyorsunuz... Zaten oraya gitmek için vakit de yoktu.”

Popstar’ın en çok konuşulan konularından biri de jüri üyeleriydi. Özşahin, jüri üyelerinin hafızasındaki yerini şöyle anlatıyor: “Şimdiki yarışmalara bakıyorum. Mesela ‘O Ses Türkiye’de adamın kıyafetine kimse bir şey demiyor, şarkıyı kötü söylese de ‘Çok güzel söyledin’ diyorlar. Yapıcı eleştiriler var. Meslekten soğutmuyorlar. Bizim ne giydiğimizden nasıl konuştuğumuza her şeyi eleştiren bir Armağan Çağlayan vardı. O kurgu içinde herkes üzerine düşen görevi yaptı. Çömez olduğumuzdan biz de korktuk, endişelendik...”

Müzik ile para kazanmasa da hâlâ besteler yapan Abidin Özşahin, şarkıların hayatının her anında olduğunu ve asla çıkmayacağını söylüyor. Müzik sayesinde de şu an yaptığı işin sermayesini elde ettiğini belirtiyor. “Hâlâ görüştükleriniz var mı” sorusuna Özşahin’in cevabı şöyle oluyor: “Çok nadir de olsa Barış’la (Kömürcüoğlu) ara ara yazışıyoruz. Yıllar oldu Firdevs’i görmeyeli. Selçuk’la (Yapar) birkaç kere görüştük. Ama herkes kendi telaşında. Bir gençlik deneyimi ve tecrübeydi. Birçok insanın tatmak istediği duyguları tattım. Verdiklerimin yanında aldıklarıma baktığımda ‘İyi ki Popstar’a katılmışım’ diyorum. Hâlâ akıllarda kaldıysam bu da demek ki güzel bir tarafı varmış bu yarışmanın.”