Bir film yapımcısı ve müzisyen kız arkadaşı, köpekleriyle beraber destansı bir yolculuğa çıkıyor ve yenilenmiş bir okul otobüsüyle Kuzey Amerika'yı boydan boya geziyor.
İngiliz komedyen Jack Whitehall ve tutucu babası Michael, aralarındaki bağı güçlendirmek için yabancı topraklarda sıra dışı ve eğlenceli seyahatlere çıkarlar.
Yedi erkek ve kadın, pembe bir minibüsle gerçek aşkı arıyor. Yabancılarla çıktıkları Asya yolculuğundaki amaçları, Japonya'ya çift olarak dönmek.
15 ülkeye uzanan bir sörf macerası, Kauaili bir genç için ufkunu genişleten ve hayata dair daha derin bir anlayış kazanmasını sağlayan bir fırsata dönüşür.
Leon Logothetis, klasik motosikletine ve yabancıların iyiliğine güvenerek dünyayı geziyor. Yapılan yardımlara ise beklenmedik, ilham verici şekillerde teşekkür ediyor.
Kemerlerinizi bağlayın! Otomobil meraklısı ünlü şef Paul Hollywood, Fransa, İtalya ve Almanya'nın arabaları ile kültürünü incelerken sizi hızlı bir yolculuk bekliyor.
"Everybody Loves Raymond"ın yaratıcısı Phil Rosenthal, dünyayı dolaşıp Bangkok, Lizbon, Meksika ve diğer şehirlerin yerel mutfaklarını ve kültürlerini öğreniyor.
Düğün günü terk edilmesinin ardından işkolik bir reklam şirketi yöneticisi, balayını geçireceği Karayipler gemi turuna uzun süredir görüşmediği babasıyla katılır.
İllüzyonist Adam Trent, Avrupa'yı dolaşırken sihri kültürler arası bir köprü olarak kullanıyor, yerel halkla bağlantı kuruyor ve benzersiz deneyimler peşinde koşuyor.
Genç bir adamın içinde bulunduğu bunalımdan kurtulmak için çıktığı spritüel bir yolculuğu alan film aynı zamanda Latin Amerika ve Amazonların renkli kültürel yapısı ile göz alıcı coğrafyasını tanımak için de iyi bir fırsat.
Bu belgesel film, 500 mil uzunluğundaki Camino de Santiago yolunu yürümeyi kabul eden 10 adamın güçlerini ve inançlarını sınadıkları 40 gün süren yolculuğu anlatıyor.
Bu etkileyici dostluk komedisinde, engelli bir genç ve bakıcısı ilginç şeyler görmek için bir yolculuğa çıkarlar, fakat sonunda umudu ve dostluğu keşfederler.
Avusturyalı bir dağcı olan Heinrich Harrer’ın Himalayalar’a tırmanma hedefi vardır. Dönemin faşist Alman yönetimi de dağcıyı bunun için desteklemekte ve dağcının giderlerini karşılamaktadır. Harrer 1939’da Almanlarla savaş halindeki İngilizler tarafından rehin alınır. Bir şekilde kaçmayı başarır ve Lhassa kentine ulaşır. Burada karşılaştığı Dalai Lama ve ondan öğrendikleri, dağcının tüm hayatını değiştirmek üzeredir. Harrer, budizmin felsefesi ile tanışmıştır.
Dünyanın farklı yerlerindeki dalgıçlar, bilim insanları ve fotoğrafçılar, resiflerin yok oluşunu belgelemek üzere epik bir su altı mücadelesi başlatıyor.
Hayatın anlamını arayan umutsuz genç, bir araba çalar ve aşık olduğu dövmeci kızı da yanına alarak bir yolculuğa çıkar.
Gazeteci David Farrier, nükleer bir göl ve lanetli bir orman gibi dünya üzerindeki sıra dışı ve genellikle dehşet verici turistik yerleri ziyaret ediyor.