Guillermo del Toro’nun dün Twitter’da sorduğu soru üzerine Darren Aronofsky, Ari Aster, Taika Waititi, Ava DuVernay, James Mangold, Rian Johnson gibi pek çok yönetmen karantina sürecinde neler izlediklerini ve okuduklarını paylaştı.
filmloverss'ın aktardığına göre Koronavirüs salgını nedeniyle dünyanın dört bir yanında prodüksiyonlara ara verilmeden önce yeni filmi Nightmare Alley’nin çekimleriyle meşgul olan Guillermo del Toro, evde kaldığı karantina sürecini okuyarak ve film izleyerek geçiyor. Dün Twitter’da yaptığı paylaşımda eve kapandığı son bir ayda neler yaptığını paylaşan başarılı yönetmen, aynı zamanda diğer sinemacılara da bu soruyu yönelterek sinemaseverler için oldukça kıymetli önerilerin paylaşılmasına öncülük etti.
Guillermo del Toro’nun başlattığı bu Tweet dizisi altında bir araya gelen Darren Aronofsky, Ari Aster, Taika Waititi, Ava DuVernay, James Mangold, Rian Johnson, J.A. Bayona, Brad Bird, Armando Iannucci, Edgar Wright gibi pek çok yönetmen, karantina sürecinde neler izlediklerini ve okuduklarını paylaştı.
Yakın zamanda Ozark ve Better Call Saul‘un yeni sezonlarını izlediğini söyleyen del Toro, övgüyle bahsettiği Mitchell Leisen‘in Easy Living, Death Takes a Holiday, Midnight, Hold Back the Dawn gibi filmlerini yeniden izlediğini açıkladı. Ayrıca bu arayı Meksikalı sinemacıların filmlerini The Criterion Collectioan’a ekletmek için çabalayarak değerlendirdiğini ifade etti. Criterion demişken, başarılı yönetmen bu süreçte The Criterion Channel’da da pek çok film izlemiş. Gustaf Molander’dan A Woman’s Face, Ermanno Olmi imzalı Il Posto ve Céline Sciamma’dan Girlhood ve Tomboy bunlardan sadece birkaçı.
Jacques Tati filmlerini, Scenes from a Marriage‘ın TV versiyonunu ve The Sopranos‘un 3. sezonunu izleyen Aster, Dostoyevski’den Karamazov Kardeşler‘i okuyor.
Alex Garland imzalı Devs‘i izlediğini ve herkese tavsiye ettiğini söyleyen Scott Derrickson, ayrıca sinemaseverlere “seçkin ve sanatsal bir deneyim için” MUBI’ye abone olmalarını öneriyor.
FX dizisi Fosse/Verdon‘ı izledikten sonra buradan yola çıkarak Cabaret, Sweet Charity ve Nights of Cabiria gibi filmleri izleyen Issa López, Fernanda Melchor’dan Hurricane Season‘ı okuyor.
Criterion’da derinlemesine bir keşfe çıkmayı öneren Peyton Reed, son olarak Akira Kurosawa’nın senaryosunu kaleme aldığı, Senkichi Taniguchi imzalı Snow Trail – Ginrei no hate izlediğini belirtiyor.
1960’ların folk müzik dünyasıyla ilgili araştırma yaptığını söyleyerek yeni bir proje üzerinde çalıştığının sinyallerini veren James Mangold, yakın zamanda Red Desert – Il deserto rosso ve Ugetsu‘yu izlediğini söyledi.
Barton Fink, Amélie, Rashômon, Total Recall gibi klasikleri tekrar izlediğini söyleyen Darren Aronofsyk’nin bu paylaşımı başarılı yönetmenle del Toro’nun Coen kardeşlerin filmografisi üzerine konuşmasına zemin hazırlarken, del Toro, No Country for Old Men’in en sevdiği üç filmden biri olduğunu açıkladı. Başarılı yönetmen ayrıca bu süreçte Henry David Thoreau ve Pablo Neruda gibi yazarların klasik eserlerini okuyor.
Robert Altman imzalı 3 Women‘ı ilk kez izlediğini ve bir hayli beğendiğini söyleyen Rian Johnson, aynı zamanda Who Framed Roger Rabbit ve The Prestige‘i tekrar izlediğini ve yine çok sevdiğini söyledi.
Büyük bir Béla Tarr hayranı olduğunu ve son birkaç haftadır Torino Atı – A torinói ló‘yu izlemek için fırsat aradığını söyleyen Ava DuVernay, sonunda filmi izlediğini, o günden beri de ara ara bir şeyler yaparken arkada filmin oynattığını, sanki hepsi aynı evdeymiş gibi hissetmenin kendisini rahatlattığını belirtiyor. DuVernay’in son günlerde yeniden izlediği diğer filmler arasında Notting Hill ve Belly de yer alıyor.
J.A. Bayona bu süreçte Carrie, Silence of the Lambs, Nightmare on Elm Street, Evil Dead, Scream, Poltergeist, Psychogibi korku klasiklerini keşfeden 12 yaşındaki yeğenine eşlik ettiğini belirtiyor. Başarılı yöenetmen ayrıca bu süreçte The Innocents, The Stranger, Argent de Poche, Foreign Correspondent, Rebecca, The Last Wave, Dead Poets Society ve Captain Courageous gibi filmleri de yeniden izleme şansı bulmuş.
Yazmakla meşgul olduğu için çok fazla şey izlemeye zaman bulamadığını belirten Taika Waititi, bu süreçte Hilary Mantel’den Wolf Hall‘u okuduğunu, çok sevdiği The Death of Stalin‘i yeniden izlediğini ve bol bol Bob Marley dinlediğini belirtiyor. Waititi’nin en büyük planı ise hiçbir plan yapmamak.